SİNEMA 19 Eylül 2016
280b OKUNMA     1364 PAYLAŞIM

LOTR Serisi Nasıl Oluyor da Görsel Açıdan Kendisinden 12 Yıl Sonra Gelen Hobbit'ten Daha Kaliteli Görünüyor?

Eğer 2 seriyi birden izlediyseniz şöyle bir düşünün. Sahneleri gözünüzün önüne getirin. Yüzüklerin Efendisi sersinin görüntü kalitesi olarak Hobbit'ten daha önde olduğunu göreceksiniz. Peki ya teknoloji her geçen dün daha da ileriye giderken bu nasıl mümkün olabiliyor?

muhtemelen çoğumuzun fark ettiği bu durumu biraz internette araştırdım ve siz romalıların ilgisini çekeceğini düşündüğüm bazı bilgilere ulaştım. afiyetle yiyiniz.

yazıda görsel efekt sektörünün içinden kişilerin söyledikleri, artı ilgili fan yorumları ve gazete haberlerini harmanlayıp araya kendi yorumlarımı ekledim 

(bu arada konuyla ilgili doyurucu yorumların olduğu ilgili reddit sayfalarından birine buradan ulaşabilirsiniz):

ilk üçlemedeki görsel efektler yaratılırken hem maket, hem de mat tablolama kullanılıyor, bunun üzerine cgi efektleri giydiriliyordu (ki sektörde çalışanlar genelde bunun en iyi teknik olduğunu söylüyor). yani görüntünün son halinde, maket, tablolama ve cgi efektleri birbiri içinde yedirilmiş bir şekilde izleyiciye sunuluyor, bu sayede çok büyük ölçekteki mekanlar ve planlar daha gerçekçi bir şekilde sunulabiliyordu. ayrıca bu teknik sayesinde, maketin çekimi gerçek bir kamera ile yapıldığı için kamera hareketleri de gerçeğe bağlı kalıyordu. hobbit filmi ise tamamıyla cgi olduğu için hiçbir şekilde bu türden kısıtlamalara maruz kalmayan peter jackson, resmen çıldırıp, aşırı derecede gerçeklikten uzak sahneler çekmeye başladı. hatırlayın mesela, cüceler fıçıların içinde kaçarken, legolasın nehirdeki hareketleri. 

Legolas'ın nehirdeki hareketleri.


bunun gibi legolas ve tauriel'in bir sürü sahnesi var ve hepsi full cgi. şimdi diyebilirsiniz legolas yüzüklerin efendisinde de bu türden hareketler yapıyordu. evet, yapıyordu ama onda hareketler (birkaç istisna hariç) gerçekten yapılıyordu, cgi değil. alın bir örnek. dolayısıyla full cgi kullanımı peter jackson'ın gerçekdışı kamera hareketleri kullanmasına ve gerçekdışı hatta sürreal sayılabilecek ortamlar yaratmasına neden oldu. bütün bunlar da hobbit izlerken, yüzüklerin efendisini izlerken buram buram hissettiğimiz o gerçeklik hissini almamıza engel oldu.


ikinci sebep ise filmin dijital 48 fps ve 4k olarak çekilmesi. bu kadar yüksek fps ve çözünürlükte çekim yaparsanız yapılan makyajlar ve kullanılan maketler o kadar net görünüyor ki biz her şeyin maket ve makyaj olduğunu anlayabiliyoruz... film bu yüzden maalesef o gerçeklik lezzetini veremiyor (yüzüklerin efendisini izlerken bu kadar net izleyemiyorduk, demek ki göz görmeyince gönül de katlanıyormuş). ayrıca konuyla ilgili bir başka teknik sebep ise kullanılan renk paleti. neredeyse tüm film boyunca yeşil ve sarı tonların ağırlıklı olduğu bir palet kullanılmış ve bu da maalesef cüceleri plastik, çoğu gerçek sahneyi de cgi gibi göstermiş. evet haklarını yemeyelim, bu filmde de gerçekten inşa edilen sahneler ve maketler var. örneğin dale bunların en büyüklerinden birisi, adamlar gerçekten dale'ı inşa etmiş neredeyse. ama gelin görün ki ilk filmin başında fall of erebor sahnelerinde böyle görünüyor.

Fall of Erebor sahneleri.


ayrıca makyajların bırakılıp yerine full cgi orklar kullanmak da filmin gerçekçiliğine darbe vuran en büyük etmenlerden. 

alın bu yüzüklerin efendisindeki lurtz (hani şu boromir'i öldüren abi), 

Lurtz.


bu da hobbitteki azog (thorin'in belalısı). siz karar verin.

Azog.


bir de filmlerin 3d çekilmesi mevzusu var. 3d çekimler, yapımcıların forced perspective denilen tekniği kullanamamalarına neden olmuş. örneğin bu teknik fellewship of the ring'in başında frodo'nun, hobbiton'a gelen gandalfı karşılaması sahnesinde ustaca kullanılmıştı 


Çekim Tekniği


Çekilen Sahne


dolayısıyla gandalf ve cücelerin beraber görüldüğü sahneleri iki defa çekmek zorunda kalmışlar. birisinde cüceler var, diğerinde sadece gandalf. hatta öyle ki gandalf'ı oynayan saygıdeğer üstadımız
sir ian mckellen uzunca bir süre gerçek oyuncularla değil de yeşil perde önünde sadece cüce maketleriyle birlikte oynamak zorunda kalmış. bu durum üstadı o kadar çok yıpratmış ki bir gün çekimler bittiğinde sir, mikrofonların açık olduğunu unutup ağlamaya başlamış. "ben böyle bir şey için oyunculuğu seçmedim." diyerek, bu türden yeni jenerasyon oyunculuğu "beceremediğini" dolayısıyla ciddi ciddi oyunculuğu tümden bırakmayı düşündüğünü söylüyor. haberin detayları burada. tabi tüm ekip gidip teselli etmiş üstadı da olay tatlıya bağlanmış.

yazımızı, hobbit filmini neden beğenmediğini oldukça sade bir şekilde açıklayan bir başka üstadın sözleriyle noktalayalım. yüzüklerin efendisi serisinde aragorn'u oynayan aktör viggo mortensen'e göre bunun en büyük nedeni cgi efektlerinin filmin omurgasını ele geçirmiş olması. ingiltere'nin telegraph gazetesine verdiği bir mülakatta konuyla ilgili şunları söylemiş. (mülakatın tam hali):


"peter teknoloji konusunda her zaman bir geekti. her zaman yeni teknikler uygulamayı severdi, fakat bir noktadan sonra teknoloji uçup gitti. peter ise hiçbir zaman önceden uygulamış olduğu tekniklere geri dönüp bakmazdı. yüzüklerin efendisi üçlemesindeki en favori filmimin fellowship of the ring olması da bu yüzden. filmde kullanılan görsel efektler daha ölçülüydü ve diğer filmlere göre daha planlı bir şekilde organize edilmişti. evet, ilk filmde de rivendell ve mordor vardı, fakat bunu bir şekilde organikleştirmeyi başarmışlardı, gerçek aktörler, gerçekten de birbirleriyle rol yapıyorlardı, maketlere değil. manzaralar gerçekti ve bu açıdan cesur bir filmdi.


ikinci film efekt açısından şişmeye başlamıştı bile, üçüncü filmde ise her yerde özel efektler göze batıyordu. ilk filmde ustaca yapılandırılmış her şey, ikinci ve üçüncü filmlerde gitgide kaybolmuştu.

ve şimdi hobbit'e bakıyorum... söylediğim her şeyi 10'un kuvveti olarak alabilirsiniz.

ama bana kalırsa, peter bu kadar çok teknoloji kullandığı için bence her şeye rağmen mutlu."