altered states, 1980

bir bilim insanının evrimi yeniden keşfetmesini konu alıyor. ancak bu evrim tersine işliyor. mantar ve küflerle çalışan bilim insanı bilincin farklı katmanlarına ulaşıyor. hazırladığı deney ürününü kendi bedeninde deneyerek tahmin edemeyeceği sonuçlara ulaşır. içindeki hayvani içgüdülerle savaşan bilim insanı farklı bir gerçekliğe evrilir ve teknolojinin kurbanı olmakla kutsalı olmak arasında gidip gelir.

liquid sky, 1982

garipliğin kült bir atmosferle harmanlanmasından oluşan ve harmoniyle meydana gelen görsel ve kafa karıştırıcı bir film şölenidir. görünmez bir uzaylı grubu küçük bir uçan dairenin içerisinde dünya'ya gelir ve tek aradıkları şey eroindir. şans eseri ve tesadüfler zincirinin sonucu olarak new york'ta bir apartman dairesine iniş yaparlar ve bu dairenin sahibi bir uyuşturucu satıcısıdır. bu satıcı partneriyle yaşamaktadır ve partneri sekse düşkün uyuşturucu bağımlısı bir modeldir. bu kadının beynindeki dürtülerin orgazm ve uyuşturucuda kesiştiğini gören uzaylılar insanın orgazmını ele geçirmeye çabalar. bu arayış ve kovalamaca dolu filmde her özne farklı bir teknoloji ve farklı bir düşük standardın merkezindedir.

videodrome, 1983

bir tv yapımcısının kendi arzularıyla beraber karşılaştığı farklı bir tv yayınının gizem dolu, esrarengiz, erotik ve bir o kadar da korkutucu hikayesini anlatır. yapımcı reytingle kendi egosunu tatmin etmek için tv de seks ve ucuz içerikle hayatını geçirmektedir. bir gün tv'de bir underground yayına denk gelir ve etkisine girer. bu yayın gerçek cinayetlere yer verirken bir yandan da tarikat oluşturur. bu tarikat artık videodrome içerisinde teknolojiye, sado mazo dürtülere ve cinselliğe tutulmuş hale gelir ve bu egemenlikle beraber insanlar arzularını teknolojinin gücüne teslim eder.

brazil, 1985

gerçekle hayalin parça parça iç içe geçtiği bir filmdir. ana tema bir şarkının yarattığı dünya üzerine kuruludur. filmde artık devlet ve rejim insanların en büyük düşmanı olmuştur. hepimizin her an hayatta karşılaşabileceği bir korkuyu ve düşmanı yaratmıştır. devlet ve bürokrasi artık insanların tüm gündelik yaşamına yansımıştır ve müdahale etmektedir. ana karakter için artık yapılabilecek tek şey kimsenin karışamadığı bir alan olan hayallerinde yaşamaktır. ama anılar ve gerçek kavramı kaygan bir zemine girer.

total recall, 1990

philip k. dick'in kısa bir öyküsünden uyarlamadır. ünlü oyuncuların oynadığı filmde başrol aslında sıradan bir işçidir ancak her gece rüyasında başka bir evrende kendini görmektedir. bunların da etkisi ile mars'a gitmek için inanılmaz bir dürtü içerisindedir. bir gün bir şirketin afişini görmesiyle bu hayali gerçeklik temeline iner. bu şirket insanların anılarını alarak onlara yolculuk teklif eder. başrol bu durumu kabul eder. ancak anıların alınmasıyla bir sır ortaya çıkar. artık mars ajan haline gelen karakter için bir görev alanıdır.

the lawnmover man, 1992

ana karakter 6 yaşında bir çocuğun zekasına sahip bir yetişkindir. bahçıvanlık yeteneği nedeniyle bahçıvan lakabı üzerine yapışmıştır ve çevresinden sözel ve fiziksel şiddete maruz kalmaktadır. bir gün amacı bilgisayar yazılımı ile insan zihnini genişletmek olan bir deneye denek olur. ancak onun yeni elde ettiği zekiliği kendisini ve yapacaklarını sorgulamasına olanak verir. bu yeni beyin yapabileceklerini test etmeye başlar.

beğenilmeyen bir devam filmi de bulunmaktadır.

ghost in the shell, 1995

blade runner'ı andıran bir dünyada insan tamamen organik olmaktan çıkmıştır. kuklacı isimli bir hacker insanların zihinlerine girerek anı ve hafızayı çalmaya başlar. devlet bu tehlikeyi önlemek için bir örgüt kurar. kendi yarattığı teknolojiye kurban olmuş insanlık kendi yarattığıyla tanrı konumu için savaşır ve bu savaşta başlangıçta sefil bir konumdadır.

kökleri 1982 yılında çıkan akira adlı animeye kadar uzanan ve matrix'e ilham veren yapımlardan birisi olan filmin yeni ve çok başarılı olmayan bir remake'i de mevcut.

johnny mnemonic, 1995

21. yüzyılda artık en önemli şey bilgidir. bilgiye sahip olmak artık güç ve egemenlik tutkusudur. teknolojiyle bilgi kuryeye teslim edilir ve kurye bilgiyi başka bir alıcıya teslim eder. ancak insanın özgürlüğü hala bu zincirlerin dışındaki dürtüdür. kurye ezilmişliğini savunmaya başlar...

hackers, 1995

muhteşem bir techno-pop cyberpunk filmi . wild west kahramanlarına benzeyen bilgisayar korsanları, çaresiz insanların kötü şirketlerden kurtulma öyküsünün yanı sıra kendine ait çarpıcı görselleştirmesi ile bir kült klasiği oldu. filmin tasvirleri, hayal gücünün herhangi bir yerinde, bilimsel açıdan doğru bir şekilde uzak değildir; ancak, erken hacker alt kültürü ruhuna uygun kalır.

film, ayrıca, 1990'ların ortalarındaki kulüp sahnesine hakim olan tekno müziği için de dikkat çekicidir. hollywood'da, bilgisayar meraklıları hala ebeveynlerinin bodrumunda yaşayan ve temel sosyal becerileri olmayan çirkin ve yağlı kaybedenler olarak tasvir edilmektedir. bilgisayar korsanları serin ve şık bir bilgisayar yapmış ve the hacker's manifesto'yu doğrudan alıntı yaparak bir bilgisayar korsanının "deri rengi olmadan, vatandaşlığa sahip olmadan ve dini önyargısız olarak var olduğunu" belirtmiştir.

strange days, 1995

gişede aradığını bulamayan filmin değeri daha sonra anlaşıldı. avatar yapımcısı james cameron'ın yazdığı ve katherin bigelow'un yönetttiği film squıd adlı bir uyuşturucuya bağımlı olan ve satışını yapan eski bir polisi anlatıyor. bu madde kişinin diğer insanların anıları içerisinde en ince detayına varana dek canlı bir şekilde yaşamasına olanak sağlıyordu. 1999 yılında geçen öykü gerçek dünyanın fantastik bir türevini içeriyor.

existenz, 1999

yakın zamanda gösterime girecek olan (bkz: ready player one)filmine benzer bir öykü. videodrome'un yapımcısından. sanal gerçekliğin ve gerçekliğin katmanları arasında gezinen film bir oyunda geçiyor.

the animatrix, 2003

japon kültürü ile matrix'in birleşimi. 9 tane kısa filmden oluşur. cyberpunk dünyayı daha derinlemesine ele alır, öncesini sonrasını ve düşünsel yapısını aktarmaya çalışır.

avatar, 2009

insancıl duyguların ve hırsların yansıtıldığı film 22. yüzyılda pandora gezegeninde geçer. bu gezegen barışçıl navi ırkının yaşadığı gezegene yakındır ve toz bulutu çevresinde konumlanmıştır. toz bulutu insan yaşamını olanaksız kılmaktadır. insanlar bir teknoloji ile avatar ismini verdikleri yeni bir tür oluştururlar. avatar görünümü sağlayarak navi gezegenine giderler. ancak insani hırslar gezegeni ele geçirme isteği ile kendine yer bulur. felçli bir piyade aşkını ve avatar kimliğini benimseyerek bu savaşta insanlığın karşısında yer alır.

tron legacy, 2010

tron kesinlikle bir cyberpunk filmiydi, programların yaşadığı bir bilgisayar fikrini aktardığı zamanına göre başarılı efektlere sahip bir filmdi. ancak, uzun süre sonra gelen devam filmi daha başarılı oldu.
kelimenin tam anlamıyla ızgara tanrısı olmasına rağmen, kevin flynn ıso'ların gelişimini beklemiyordu. sadece programlar ya da yapay zeka değil, bu öngörülemeyen varlıklar meşru dijital hayattır.

the zero theorem, 2013

terry gilliam, tüm zamanların en sevilen yönetmenlerinden biridir.

gilliam'ın bilimkurgu üçlemesi brazil ve 12 monkeys gibi iki mükemmel filmle başladı ve daha önceki filmlerinin (özellikle brazil) temalarını arttıran bir film olan zero theorem ile sonuçlandı. anlaşılmazlığı kafa karıştırıcı, ancak yine de oldukça keyifli seviyelere çıkaran sıfır teoremi, bir insanın (christoph waltz), bir matematik problemini çözmeye yönelik bir hikayesini anlatırken, hayatının gittikçe dijital teknoloji etkisine girdiği iddiasını boşa çıkarmaya çalışıyor. gilliam'ın standartlarına göre bile garip bir yapım ama aynı zamanda herkesin görmesi gereken çarpıcı ve düşündürücü bir film.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir