YAŞAM 29 Eylül 2021
10,1b OKUNMA     341 PAYLAŞIM

Meksikalıların Ölenleri Unutmamak Adına Yaptığı Pek Şenlikli Festival: Ölüler Günü

Pixar'ın Coco filmine de ilham veren bu Meksika bayramı, ölüm ve ölenler hakkında tekrar bir düşünmenizi sağlayacak.

dia de los muertos...

çevirisi ölüler günü olmakla birlikte, pek şenlikli, rengarenk bir gündür bu. hatta tek bir gün de değil aslında, 30 ekim akşamından başlayıp, 1 kasım günü ve gecesi boyunca süren bir bayram söz konusu. ölüler günü'nün 2 kasım olarak anılmasına rağmen, esas atraksiyon aslında 1 kasım günü ve gecesinde.

bayramın öncesinde her evde ve ayrıca kafeler, restoranlar, dükkanlar, oteller, kiliseler vs. akla gelebilecek bilimum mekanda ölüler için sunaklar kuruluyor. sunakların içi ve etrafı bol miktarda çiçekle (çoğunlukla kadife çiçeği) süsleniyor, içine çeşitli meyveler, ölüler gününe özgü ekmek ve tatlı yiyecekler, yer fıstığı vb. yemişler, illaki bir veya daha çok çeşit alkollü içki (çoğunlukla mescal veya rom), bol miktarda mum, hac, incil vs. dini nesneler ve ayrıca marzipandan veya başka şekerlemelerden yapılmış kurukafalar, iskeletler vs. süsler konuyor. ayrıca her yer iskelet temalı envai çeşit rengarenk nesne ile süsleniyor.


30 ekim akşamı insanlar güneş batarken mezarlıklara gitmeye başlıyor; bolca mum, çiçek, yiyecek içecekle birlikte. mezarlıklar göz alıcı bir şekilde süsleniyor, sunaklar kuruluyor, her yerde mumlar yanıyor ve andıkları ölülerinin hayattayken sevdikleri yiyecek içeceklerle mezarlıkta piknik yapıp, ölülerini anıp, şereflerine kadeh kaldırıp geceyi (veya an azından bir kısmını) mezarlıkta geçiriyorlar. hatta gecenin ilerleyen saatlerinde müzisyenler de geliyor mezarlığa. ayrıca 30 ekim gecesi bazı yerlerde ölen çocuklara adanmış bir gün sayılıyor ve dia de los angelitos (küçük melekler günü) diye anılıyor.

1 kasım günü de mezarlıklar ziyaret ediliyor ama aynı günün akşamı eğlenceye ayrılıyor, sabahlara kadar içilip sokak müzisyenleri eşliğinde hoplayıp zıplayıp dans ediliyor.

Coco filminde de bu festival işlenmişti.

ölüme çok farklı bir bakış söz konusu

koyu katolik görünseler de pagan geleneklerini yaşatan, hayatı ve ölümü birbirlerinin parçası olarak gören, ölülerini korkulacak veya üzüntüyle anılacak varlıklar olarak değil, anılarını yaşatmak, temasa geçmek, iyi hatırlamak istedikleri varlıklar olarak gören insanların bayramı bu. ölüme çok farklı bir açıdan baktığımız için tam olarak anlamamız biraz zor galiba. katıldığımız mezarlık ziyaretinde herkesin biraz hüzünle karışık da olsa iyi ve dingin bir ruh halinde olmasına, ortalıkta herhangi bir yaş havasının hiçbir şekilde bulunmamasına rağmen, tören bana bir şekilde çok dokundu mesela. öyle ki, çok güzel süslenmiş bir mezarın başında duran genç bir kadına gidip, ziyaret ettiği kişinin kim olduğunu sorup da "bebeğim" cevabını alınca ve daha sonra mezarlıktaki tarihlerden bebeğin beş aylıkken olmuş olduğunu görünce kendimi tutamayıp ağlamaya başladım ve zor kendime geldim. çok da utandım. hem turist olarak mezarlık ziyarete katılıp törenin ve insanların mahremiyetini ihlal ediyorsun belli bir ölçüde, hem de olayı tam idrak edemeyip kimsenin yapmadığı şeyi yapıp ağlıyor, sinir bozuyorsun.


son söz

günün kutlanmasındaki amaç ve kutlanma biçiminin dayandığı kaynak, meksikalıların yerel inançlarına göre hayatın ölümden sonra da devam etmesi. yani binlerce yıldır süregelen bu kültürün inancına göre ölüm, hayatın sonu değil. hayat ölümden sonra da devam ettiğinden ölüler için hazırlanmış her şey aslında beklenen misafir için yapılmış hazırlıklardır.