Meyve Suyu İçmek Sağlığa Zararlı mı?
önce, portakal yemenin faydalarıyla başlayalım
bir portakalda 60 kilokalori değerinde enerji vardır. zaten sizin portakaldan almanız gereken enerji miktarı da budur.
bir portakaldan, bir su bardağının üçte birini veya dörtte birini dolduracak kadar su elde edersiniz.
yani bir bardak portakal suyu içtiğinizde, ihtiyacınız olan fruktozun yanı meyve şekerinin 3 ya da 4 katını almış olursunuz.
fruktozun nasıl bir katil olduğunu merak ediyorsanız ve ingilizceniz iyi ise youtube'da "sugar: the bitter truth" isimli dersi izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.
bu dersi izleyebilmeniz için, bu konulara merak ve sabrınızın da olması lazım. çünkü video doksan dakika sürüyor. ama palavra anlatılmıyor. san francisco devlet üniversitesinden bir pediatrik endokrinolog, muhteşem bir ders veriyor bütün dünyaya.
ama maalesef sadece 3 milyon kişi seyretmiş 4 senede...
fruktoz çok zararlıdır. meyvenin abartılması çok zararlıdır. mısır şurubu denen şey, zehirin önde gidenidir.
fruktoz konusu böyle.
portakalın faydalarına geri dönelim
bir portakal yediğiniz zaman, midenizde bir "doluluk" hissedersiniz. mide çeperinde, gerilmeye karşı hassas olan reseptörler vardır. bu reseptörler, beyindeki "doyma, hoşlanma merkezi"ne, "ben artık doydum" sinyalleri gönderirler. (bu sinyaller biraz yavaş gider. bu yüzden, ardından atlı geliyormuş gibi hızlı hızlı yemek yiyenler, kilo alırlar. çünkü o sinyaller gidene kadar, fazladan yemek yemişlerdir.) portakalı yemeyip, suyunu içenler, bu "doluluk" hissinden de mahrum kalırlar. o doluluk hissini sıvılar vermez çünkü derhal bağırsağa intikal eder sıvılar. biraz kilo da burdan aldık mı? aldık.
portakal yediğiniz zaman, çok ama çok önemli bir şey yemiş olursunuz. portakalın, o pek sevmediğiniz beyaz kısımları. işte onlar "fiber"dir yani liftir. lif, çok ama çok ama çok önemlidir insan sağlığı için.
çünkü hem bağırsak hareketlerinin düzenini sağlar, yani sizin daha kolay ve daha düzenli "kakaya çıkmanızı" sağlar. portakal suyu içenler, bu liften mahrum kalırlar. uzun vadede, daha kolay ve daha düzenli kakaya çıkmak, insanı kalın bağırsak kanserine karşı korur. abd'de kalın barsak kanserinin daha fazla görülmesinin sebeplerinden biri, kahvaltıda içilen dev boyutlardaki portakal sularıdır. diğer bir sebebi de, çılgınca kırmızı et tüketilmesidir.
yani neymiş? portakal yemek, bizi kalın barsak kanserine karşı da koruyormuş.
lifin diğer bir faydası da, kolesterolu düşürmesidir. portakal suyu içenler, o caaanım lifi çöpe atarak, bu faydadan da mahrum kalırlar. fazla şeker ve yüksek kolesterol, sonunda insanı metabolik sendroma götürür.
elma, nar, havuç, aklınıza başka ne suyu geliyorsa, üzüm vs. bunlar için de bu söylediklerim geçerli.
üzüm çekirdeğinde, nar çekirdeğinde çok müthiş koruyucu ve güçlendirici maddeler var. narin sevmediğiniz beyaz kısımları da lif.
bunların suyunu içerek, hem lif kaybediyor, hem antioksidanları çöpe atıyor, hem de fazladan, pek çok fazladan gereksiz fruktoz alıyorsunuz.
elma da böyle, armut da böyle... bilmem anlatabiliyor muyum?