MİMARİ 3 Ekim 2019
83,9b OKUNMA     940 PAYLAŞIM

Mısır Piramitleri, Geleceğe Dair Kritik Bir Zamanı Gösteren Galaktik Saatler Olabilir mi?

Mısır Piramitleri hakkındaki şüphe ve araştırmalar bitmiyor ve yakın zamanda bitecek gibi de gözükmüyor. Çünkü her incelemede daha da şaşırtıcı şeyler bulunmakta. İşte onlardan biri.
iStock

mısır piramitleri bizlere geleceğe dair çok kritik bir tarihi işaret eden galaktik bir saat mi? peki piramitler gibi muhteşem kusursuzluğa sahip yapıların o çağın mısır'ında insanlar tarafından yapılabilmesi mümkün mü?

marjinal araştırmacılar, ilk soruya "evet" ikinci soruyaysa "hayır" diyorlar. önce piramitlerin neden o çağın mısır'ında insanlar tarafından yapılmasının mümkün olmadığına bakalım sonra ilk iddiamıza geçelim. yazı biraz uzun olacak ama okunduğuna değecek olduğunu bizzat temin ederim.

büyük piramit'i inşa etmek hayret verici bir başarıdır. peki kimin başarısı ?

1- inşaatçılar zemini düzleştirmiş ve garip şekilli kıvrımlar açmak için 600 hektar ana kayayı kesmişlerdir. her biri bir araba kadar ağırdır. 130 granit bloğu, 800 kilometreden fazla taşımışlardır. her blok 12 ila 70 ton arasında ağırlığa sahiptir.

2- büyük piramit'in içinde üç oda bulunur. inşaatçılar, hayret verici bir hassasiyetle sert kayalarda geçit açmışlardır. en alttaki odaya ulaşmak için 91 metre uzunluğunda ve 1 metre eninde tüm inşaat süresince hassas aletlere ihtiyaç duyarsınız. tüneli tamamen aynı açıda tutmak özel aletleri gerektirir.

3- inşaatçılar 2 milyondan fazla taş parçasıyla çalışmışlardır. hepsi farklı şekillerde ve boyutlardadır. bu, kusursuz bir yapıyı daha da zorlar. buna rağmen, en üstteki oda tamamen yatay ve dikey. inşaatçılar bunu 1/50 inçle yapmışlardır. bu, modern yapı mühendisliğindeki son noktadır.

4- büyük piramit'in konumu kesinlikle kusursuzdur. 0.05 dereceyle kuzeyi gösterir.

5- büyük piramit'in aslında sekiz tarafı vardır. sekiz taraflı bir piramit inşa etmek dört taraflı bir piramit inşa etmekten çok daha karmaşıktır. inşa sırasında 4 taraflı piramitte sekiz tarafla uğraşmışlar. santimetrik ve hatta milimetrik kesinlikte. bugün böyle bir yapı inşa etmek istesek tüm modern ekipman ve yapım tekniklerini kullansak bile başımız yine de belaya girerdi.

6- inşaat inanılmaz bir hızla tamamlandı. mısır bilimciler piramidin 20 yılda inşa edildiğini düşünüyorlar. piramitte, 2 milyondan fazla taş bloğu vardır. eğer yılda 365 gün, 12 saatlik vardiyalarla çalışsalar her bir bloğu kazıp, kaldırıp, yerine yerleştirmeleri 2 buçuk dakika sürmeliydi ! eski mısırlıların tekerleri, demir ya da çelikleri yoktu yani dünyanın yedinci harikası, bakır keski, taş tokmak ve kenevir halatlarla yapılmıştır. yani, 4700 yıl önce (!) dünyanın geri kalanı hayvan derilerini merak ederken eski mısırlılar, taşları düzleştirdiler. altı futbol stadyumu büyüklüğündeki bir alanı kapladılar. 2 milyon taş bloğunu 42 katlı bir bina kadar biriktirdiler, 91 metrelik dar bir tüneli tamamıyla taşı delerek açtılar. taşın içinden odalara eksiksiz bir hassasiyetle geçit yaptılar. onu manyetik kuzeye göre kusursuz şekilde ayarladılar. ve tüm bu işi sadece 20 yılda ve sadece taş ve bakır aletlerle yaptılar.

bu piramidin, böyle sınırlı aletlerle bu kadar kısa zamanda inşası çok şaşırtıcı !

büyük piramit, firavun keops'un mezarı olarak kabul edilir. onunla ilgili tarihsel bilgilerimiz çok az olsa bile. tüm mısır firavunları gibi. onun hakkında da düzgün tarihi kayıtlar yok. kayalara oyulmuş papirüsün içinde kanıtlar vardır. ama kimse ne anlama geldiği konusunda hemfikir değildir. mısır bilimciler arasında da görüş birliği yoktur. arazilerdeki kanıtlara bakarlar. ve bazen bir şeye karar verirler bazense başka. tarihçiler ve mısır bilimciler büyük piramit'in nasıl inşa edildiğini söyleyemiyorsa. belki jeologlara, taşçılara ve mühendislere sormalıyız. teknik bilgiye sahip kişilere. böyle büyük projeleri günümüzde yapanlara...

1960'larda, mühendisler, abu simbel tapınağını assuan barajı suları altında kalmasını engellemek için kaldırmışlardır. vinç ve kamyon kullanılmasına rağmen. 2200 bloktan oluşan bu tapınağı yeniden inşa etmek 5 yıl sürmüştür. bazıları 40 ton ağırlığındaydı. bu, büyük bir başarıydı. ama hiçbir şey büyük piramit'i inşa etmekle kıyaslanamaz. fransa'da aşağı yukarı büyük piramit boyunda olan bir kil ocağının doldurması 12 yıl sürmüştür. ve tüm yaptıkları çakıl dökmek olmuştur. bir şey inşa etmek zorunda değillerdi. 12 yıl boyunca her 3 dakikada bir çakıl kamyonu...

jean-pierre martin fransa'nın en büyük inşaat projelerinden birinin başında. o, büyük piramit'ten ne anlam çıkarıyor?

jean-pierre martin - tanrı'ya, uzaylılara ve hayali çoğu şeye inanabilirsiniz. ya da benim gibi sadece insanlara inanıyorsan kendine sorarsın, nasıl yaptık? hiçbir fikrim yok. ben yapamazdım. bu kesin.

meksika'daki teotihuacan piramit'inin inşaatı büyük piramit'in yarısı kadar olmasına rağmen, 150 yılda bitmiştir. ama mısır bilimciler, giza piramit'inin sadece 20 yılda inşa edildiğinde ısrarcıdır. bu kadar hızlı inşa edilmesi gerektiğini söylüyorlar. çünkü keops'un mezarı olarak inşa ediliyordu. uzun zaman boyunca, mısır bilimcilerin dışında bazı konuşmalar vardı. mısır piramit'inin başka bir fonksiyonu olduğuna dair konuşmalar. bu düşünülemez. ama büyük piramit'in 20 yılda inşa edilmesini imkansız kabul edersek belki olanaksızı düşünme zamanımız gelmiştir. belki büyük piramit bir mezar değildi. belki başka bir şey için inşa edilmişti. mısır'ın başka yerlerinde de, aynı şekil ve boylarda inşa için kullanılmış bloklar vardır. ama hiç kimse nedenini bilmez.

andre pochan, kahire matematik profesörü, piramidin r.a.f tarafından ( kraliyet hava kuvvetleri ) sonbahar ekinoksu sırasında çekilmiş bir fotoğrafını buldu. ekinoks sırasında piramit güney tarafı, gölgelerle ikiye ayrılıyordu.


bu, yılda sadece iki defa, ekinoks sırasında ve birkaç saniyeliğine olur. diğer zamanlarda, piramidin 4'e değil de 8'e ayrılması çıplak göz için görünmezdir. bunu doğrulamak için ekinoks zamanı piramitte olmanıza gerek yoktur. burada, büyük piramit'in şekli, boyutu ve tam yeri modern bilgisayar programı tarafından örneklendirilmiştir o, bu keşfi doğruluyor. bir yönün diğer yönle doğru açıda kesilmesi bana mantıklı.

mimar ve arkeolog jean pierre adam şöyle diyor

- dörde bölündüğünü biliyoruz. bu, doğal bir davranış değildir. dörde değil de ikiye bölündüğünü hayal edin. durum buysa, bina yapısı şüpheli olurdu. her yerde çatlaklar olmalıydı. kesinlikle kasıtlı. kesinlikle mimarın seçimiydi. piramidin kuzey tarafında, katlanmamış bazı bloklar var. bu bloklar orijinal yerlerinde durmuyorlar. yani, hiçbir şeyi kanıtlamıyorlar. bu uzmanların hepsi, piramidin yan taraflarının katlanmasının. kazara olamayacağına inanıyorlar. eğer piramidin 4 yerine 8 taraf olması kasıtlıysa. belki de ekinoksu işaret etmek için inşa edilmiştir.

eski mısırlıların inşaatta kullandıkları ilkel aletler düşünülünce şaşırtıcı bir başarı. büyük piramitlerin yakınında siyah ana kayalar vardır. bugün, görmezden gelinir ya da turistlerin piknik masası olarak kullanılır. ama şu oyuklara ve kesiklere yakından bakalım:


bunları modern makinelerle yapılan kesiklerle karşılaştırınca benzerlikler dikkat çekicidir. başka bir mısır bölgesinde açıklanamayan delikler vardır. bunlar, bugün makineyle yaptıklarımızla benzerlik taşımaktadır. bugün kimse böyle bir şeyi elle yapamaz.

1991 yılında, bir amerikan tv şovu, o zamanın inşa tekniğini kullanarak büyük piramit'in kopyasını yapmaya çalıştı. profesör joseph davidovits oradaydı. kendilerine modern el aletleri yapmışlardı. her şey birleşik yapılmıştı. 1 santimetrelik birleşimle. taşı bir buçuk metre yükseltmek neredeyse 10 saat sürmüştü. en başta gördüklerimin
biraz zaman aldığını ama deneyim kazandıkça daha hızlı çalışacaklarını söylediler. fakat sonuç bir fiyasko oldu.


lotus çiçeği vazosu

bu, kahire müzesindedir. çoğu uzman burada olağanüstü bir şey olmadığında hemfikirlerdir. bir şeyi heykel ya da dini bir totem olarak düşünebilirler. ama bilim adamları bir makinenin parçası olduğunu fark edebilirler.


yüksek hassaslıkta makineler yapan bir mühendis. christopher dunn luxor'un büyük heykelleri üzerine çalışmalar yaptı ve şunu söyledi: "luxor'un ramses heykelleri tasarım ve uygulamada inanılmazdır". chris dunn, ramses ii heykelinin yüzünü inceledi ve tamamen simetrik olduğunu buldu:


bir tarafı diğeriyle eşitlemek için malzemeyi uygun şekilde kesmeli ve tasarımda geometriyi uygulamak için gereken bir ölçüm sistemine sahip olmalılardı. böyle bir şey , birinin bir parça granit ile keski alıp, keskiyle yüzü ortaya çıkarıp. "tamam, bu insan yüzüne benziyor" dediği bir tasarım değil. bu, modern aletlerle bile inanılmaz şekilde zor olurdu aletleri kim yönlendiriyordu? çünkü, insan eli o kadar hassas değildir. yani, yardım almaları gerekiyordu. bugün mekanik destek alıyoruz aletlerden karmaşık şekilleri kesmeleri için destek alıyoruz. demek istediğim, bir objenin kusursuzluğu mühendislerin eseri olduğunu gösterir....

insanlar mısır'ı ziyaret ettiğinde kabartma, heykel ve hiyeroglifleri keşfedip dikkatlice baktıklarında "vay be, makinelerimiz onlarda olmadan bunları nasıl yapabildiler" derler. ama kullandıkları aletleri biliyoruz. çok yavaş ve çok kesin çalışırken ilkel aletlerini .kullanıyorlardı mesela granit gibi daha sert malzemeler geldiğinde. daha çok taşçı, daha çok yontmacı, daha çok oymacı hünerlerini gösteriyorlardı. bu, insanla tanrı arasındaki ilişkinin bir parçasıydı. zanaatçılar ne kadar dikkatli olurlarsa olsunlar ne kadar yavaş çalışırlarsa çalışsınlar, karmaşık aletler olmadan böyle şaşırtıcı sonuçlar almalarına inanmak imkansız.

mısır, dünyadaki eski yapılar içinde düzgün taşların kullanıldığı tek yer değildir. dünyada, bu tekniğin kullanıldığı başka dokuz yer daha vardır. paskalya adası'ndaki bir duvar aynı eski mısır'daki bloklar gibi. pakistan'ın mohenjo daro bölgesindeki antik kentte, paskalya adası'ndaki son derece benzer yazıtlar bulunmuştur. arkeologlar, yapı tekniklerinin aynı olduğunda hemfikirlerdir. paskalya adası heykelleri, peru'da bulabileceğiniz figürlere benzerler. nazca'nın yakınlarında bir piramit keşfedildi. ama finansman eksikliği nedeniyle henüz kazı tamamlanmadı. cusco'da, inkalar tarafından inşa edilmiş dev bir duvar var. mısır'da gördüğümüz düzensiz bloklarla aynı. aynı şeyi sacsayhuaman mevkiinde de görüyoruz. eğer haritada işaretlersek, bu mevki ile cusco ve başka bir kutsal yer, kenko, mükemmel bir üçgen oluşturur.


ollantaytambo kenti, peru boyunca böyle antik yerler, olağanüstü yapılarla doludur. bütün bu antik kentlerde, aynı inşa tekniklerini buluyoruz. aynı büyüklükte yapılar ve aynı hassaslıkta pusulayla uyumluluk. kunduz teorisi sorunları çözmüş gibi görünmektedir. fakat burada bu teori çöküyor, dünyadaki bütün kunduzlar aynı barajı inşa ederler evet ama aynı yoğunlukta inşa edilseler bile binlerce kilometre boyunca aynı hizada olamazlar.


inkalar'ın mısır'a yakın olduğunu düşünmek zor. buna inanması zor. bu eski insanlar iletişim kursalardı bile bu, aynı çizgideki antik yerleri açıklayamazdı. meksika'da, giza'daki gibi üç ana piramit vardır. bunlar: güneş piramit'i, ay piramit'i ve tüylü yılan piramiti'dir. ve tıpkı giza'daki gibi, ana piramit tam olarak hizadadır. şaşırtıcı olan, güneş piramiti'nin. çoğu yapıda görüldüğü gibi, tam olarak ekinoks denen olguyu işaret edecek şekilde inşa edilmesidir.

geleneksel arkeolojinin cevaplayamadığı bir sürü soru ve gizemle doludur. ve klasik açıklamalardan uzaklaşanlar, garip görülüp ekarte edilir. ama eğer gizemleri çözmek istiyorsak, açık fikirli olmamız gerekir.

herodotus'un yazısı bize büyük piramit'in inşasını anlatır. gerçekte ne kadar az bildiğimizi gösterir. 1859'da ingiliz john taylor, bu boyutu bu boyuta bölününce matematik formülü pi'nin bulunduğunu keşfetti. burada gizli kalmak isteyen mısırlı bir araştırmacı çeşitli soruları cevaplamakla birlikte açıklanamayan gizemlerin çözülmesi yolunda bir takım ipuçları sunar. bu araştırmacıya göre pi, büyük piramit'teki tek önemli sayı değildir. eğer piramidin farklı bölgelerindeki boyutlara bakarsanız her bölge, toplam yüksekliği bulmak için bir "tam sayıyla" çarpılır. dört tarafın yüzeyi, tabanın yüzeyine bölünürse ünlü "altın oran" bulunur. statik ve tasarımın ana ilklerinden biridir. altın oran tekdir. bu denklemler sadece altın oranla işlerler. altın oran, büyük piramit'te tekrar tekrar karşımıza çıkıyor. büyük piramit'in boyutlarından eminsek, 440'a 280 kübittir. kübit, mısırlılar'ın ölçü birimidir:


geriye çok az eski mısır ölçü aleti kalmıştır. ve onlar da çok değişkendir. bu yüzden, uzmanlar kübitin boyunu, büyük piramit'in boyutlarından çıkarmıştır. 1925 yılında, arkeologlar kübitin 52 cm, 3 mm. ve milimetrenin 6/10'u olduğuna karar verdiler. bu, komik bir şekilde kusursuzdu. yüzme havuzunun içeriğini çentikle ölçmek gibi. ama bu ölçü, tüm uzmanlar için standart olmuştu. keops'da, odaların boyutundan kübitin 52,35 cm. olduğunu söyleyebiliriz. ancak bugün işler değişti. ölçü aleti olarak çok sayıda kübit bulundu. ama değerler 52 ila 53 santimetre arasında değişiyordu. kesirli sayılarda sonucu bulmak için bu değişen değerleri kullanmak kimilerine göre çok risklidir. neden bugünün uzmanları kübitin kusursuz ölçümünü bırakmışlardı? belki piramitlerin bu kadar ilkel zamanlarda, böyle kusursuz inşa edildiğini kabul etmekten rahatsız oldukları içindir. eski inşaatçılar, modern mimarinin geldiği son noktadaki kadar hassas çalışmışlardır. mimari ve mühendislikte kullanılan modern araçlar aletler arkeolojik dönemde yoktu. piramidin inşaatçıları kontrol edecek aletleri olmadan bu kadar hassas çalışmışlardı. luxor'daki mükemmel simetriye sahip heykel gibi. sadece modern metotların ölçebildiği. nasıl olur da eski mısırlılar bunu yapar?

çapı 1 olan bir daire çizersek bu dairenin çevresi, pi'ye yani 3,1416'ya eşit olur. bu uzunluğu altıya bölersek, 0,5236'yı elde ederiz. şaşırtıcı bir şekilde kübitin uzunluğuna yakın bir sayı. belki piramit çalışanları kübitlerini böyle seçmişlerdir. bir kare çizerseniz üzerinde farklı yükseklikte piramitler hayal edebilirsiniz. şimdi, kareyle aynı uzunlukta bir daire çizin. o dairenin yarıçapını hesaplayın. bu, büyük piramit'in yüksekliğidir. bu yüzden, büyük piramit hem pi'yi hem de altın sayıyı içerir. piramidin neresine bakarsanız bakın pi'ye ve altın sayıya rastlarsınız. büyük piramit'in zeminindeki düzlük, eğim ve hacim mezar odalarında bulmayı umduğumuz şekil ve hacimle aynıdır. mısırlılar'ın pi'nin değerini bilmeleri olasılık dışı. altın sayı da piramit ve tapınakların özellikleriyle bağlantılı bir birimdir. ama mısır hesaplamalarında hiç görülmez. yani, altın oran'ı bilmeleri çok şaşırtıcı. birçok mısır bilimci, eski mısırlılar'ın matematik bilgilerinin iyi olmadığını söyler. o zaman tüm bu sayı ve oran olayları tesadüftür. veya eski mısırlılar altın sayının farkındaydılar. ama ifşa etmek o kültürde yoktu bunu sır gibi sakladılar. ama bir sır değil. sadece bir sebep. geometri matematiğin hassas bir parçasıdır ve tıpkı matematik gibi, o da bir dildir. altın oran klasik mimarilerde sık sık görünür.

parthenon gibi büyük yapılarda görürüz ve birçok ortaçağ katedralinde. büyük piramit gibi, bu katedral de ekinoksu gösterir. bu daire, ekinoks boyunca, ufukta, güneşin pozisyonunu tam olarak gösterir. ama daha da sıra dışı olan, büyük piramit'in şeklinin strasbourg katedralinin ön yüzünde gizli olmasıdır. strasbourg katedrali


katedral yapıldığında büyük piramit kumlarla kaplıydı ama bu tesadüfe şaşırmamak gerek. katedrallerde kullanılan, bu geometrik ve aritmetik özellikler haçlı seferleriyle getirildi. fakat katedral piramitlerden 4000 yıl sonra inşa edilmiştir. bu gizli bilginin nesilden nesile nasıl geçtiğini anlamak zor. günümüzde, louvre'daki cam piramit büyük giza piramit'iyle aynı oranları paylaşır. bu cam piramidin mimarı şunları söyler;

"evet, aynı oranlar, aynı yükseklik. artık matematik kullanmıyorum. cam piramidin oranıyla, giza'daki piramidin oranı çok yakındır. birçok şekil, birçok yükseklik denedim ama sonunda mısırlılar'ın altın oranına geri döndüm."

büyük piramit'in hala açığa çıkarılacak çok sırrı var

piramidin uzunluğundan yüksekliğini çıkarırsak 314,16 metre buluruz. bu, pi'nin 100 katıdır. her iki taraf metre olarak toplanırsa altın oran'ın karesinin 100 katına eşit olur. eğer büyük piramit 50 cm. büyük ya da küçük olsaydı bunların hiçbiri doğru olmazdı. aynı şey büyük pramidin en üstündeki oda için de geçerlidir. bu uzunluk metreyle pi'nin 10 katıdır. bu kısmı çıkarırsak, altın sayının karesinin 10 katı olur. belki de büyük piramit ile ilgili bilinmeyenlerin cevabı bu sayılarda yatıyordur ama bu şaşırtıcı sayılar sadece metreyle işe yarar metrenin uzunluğu dünya çevresinin kusursuz hesaplamasına dayanır. ve sadece 1793 yılında tanımlanmıştır. tabii ki metre 1793 yılından önce icat edilmemişse. belki metre çok daha önceleri biliniyordu ve yüzyıllar boyunca gizlice sürdürülüyordu. bu, kült bilginin karanlık dünyasına ve gizli birliklere yapılan rahatsız edici ve belirsiz bir yolculuktur. belki çok ileri gitmektir.

gizli araştırmacı dünya haritasında antik yerleri gösteriyor

paskalya adasından giza'ya çekilen düz bir çizgi aslında 40.000 kilometrelik bir dairenin parçasıdır. gerçekte, tabii ki, ışık yıllarıyla yapılan uzak mesafeli bağlantılar yoktur. böyle ilkel zamanlarda, paskalya adasını mısır piramitleriyle bağlayan bir şey olamaz. bu 100 kilometre genişliğindeki daire dünya boyunca bir sürü antik kentten geçer. peru'da, paracas çizimlerinden geçer. bunu nazca izleri, ollantaytambo machu picchu, cusco, sacsayhuaman ve paratoari piramitler'i izler. afrika'da, mali'den ve sirius sistemi hakkındaki bilgileriyle astronomları şaşırtan gizemli dogon topraklarından geçer. cezayir ve boyanmış marslı tanrılar'ıyla tassili n'ajjer'den. mısır'da, siwa vahasından zeus-amon tapınağından ve büyük giza piramit'inden geçer. sonra petra'dan ibrahim'in doğduğu ur'dan, iran'daki persepolis'den pakistan'daki mohenjo daro'dan geçer. nra bunları tanrılar'ın evi olarak bilinen hindistan'daki khajuraho burma'daki pyay, tayland'daki sukhothai kamboçya'daki angkor wat ve preah vihear izler. ve bunlar, dünyanın soyutlanmış, en gizemli yerinde sonlanırlar. bu çizgide hayret verici bir kesinlik var. bu yerlerin çoğu farklı tarihlendirilse de çoğu, en eski kutsal antik kentlerin kalıntısını barındırır. ama bazıları çok geriye gitse de birileri dünyayı çevreleyen bu çizgide önemli kutsal kentler inşa etmiştir. çember, ekvator kadar uzundu ama gizem bununla da bitmiyor. eğer bu çemberi ekvator olarak alınıp ve bu noktadan nazca ve giza'ya oluşturucak üçgen formu tam olarak büyük piramit'in şekliyle örtüşür.

giza üçgeni


giza ile nazca arasındaki mesafe, teotihuacan ile giza arasındaki mesafeyle eşittir. aynısı, angkor vat ile nazca, ve mohenjo daro ile paskalya adası arasında da geçerlidir. paskalya adası ve giza arasındaki mesafe altın sayının on bin katıdır. angkor vat ila giza arasındaki mesafe altın sayıyla çarpılırsa giza ve nazca arasındaki mesafeye eşit olur. giza ile nazca mesafesi altın sayıyla çarpılırsa nazca ile angkor vat mesafesine eşit olur. şaşırtıcı olsa da, piramitlerin daha önceki keşiflerinde bir bağ var 20. yüzyılda, astronom ve rahip olan moreux büyük piramit'ten geçen meridyenin dünyayı iki eşit parçaya böldüğünü ve giza'yı dünyanın merkezi noktası yaptığını gösterdi.


ondan önce 20. yüzyıl'da, agatarhid büyük piramit'in dünyanın coğrafi bir yansıması olduğunu iddia etti. ve büyük piramit'in her iki tarafının uzunluğu ekvator üzerindeki bir noktanın uzaydaki bir saniyelik ortalama mesafesiydi. bu fizikte vardır. dünyanın kendi ekseni etrafındaki dönüşünün hızını verir. büyük piramit'in her yönü, dünyaya bağlı önemli sayılar içerir. ama birçok insan buna inanmakta zorlanıyor.

açıklanmayı bekleyen şaşırtıcı gerçekler büyümeye devam ediyor

piramitin içindeki her bir yapı bloğu 40 araba ağırlığında her blok kusursuz bir şekilde yerleştirilmiş. dik ve yatay olarak mükemmeller. inşaatçıların kesin ölçüleri kontrol edecek aletleri olmamasına rağmen. neden mısırlılar yapılarını bu kadar hassas yapmışlardı? ama arkeologların alışılagelmiş inanışlarını bir kenara bırakırsak alternatif açıklamalar bizi gerçeğe yaklaştırabilir. büyük granit blokları 800 km. uzaktan giza'ya getirmelerinin bir nedeni vardı. granitin eşsiz bir özelliği vardır. zaman içinde değişmezler. boyutları aynı kalır. bunun anlamı büyük piramit'in gizemleri çağlar boyunca aktarılabilirdi.

iki çember çizelim, piramit temelinin dışında ve içinde olsunlar. içerideki çemberin uzunluğunu dış çemberin uzunluğundan çıkarıldığında garip bir şekilde 299.792.458 sayısını yani ışık hızını veriyor. ön yargısız, açık fikirli olarak bakarsanız bu gerçeği kabul edersiniz. büyük piramit'e bakarsanız ve bir fizikçiyseniz ölçersiniz ve bunun gibi birçok şeyi fark edersiniz. yoksa hepsine birer tesadüf mü diyeceğiz. büyük piramit'in gerçekten ekinoksu işaret etmesi, büyük piramit'in ışık hızını içermesi , antik şehirler arasındaki mesafelerde ortaya çıkan ilginç rakamlar, bu yerlerin dünya boyunca çizgisel konumları, piramitin pi'yi ve altın sayıyı içermesinin ve kübit değeri ilişkisi... hepsi birer tesadüf mü diyeceğiz? belki alışılagelmiş tarihin ötesine bakarsak yeni gerçekler keşfedilebilir. eski mısırlıların dünyayı ölçme ihtimalinin varlığından haberdar değillerdi. ilk olarak küre olduğunu bilmeler gerekirdi ki bu hayalin de ötesinde. peki o zaman mısır piramitleri başta olmak üzere antik şehirleri kim ve ne için inşa etti ? dünya dışı varlıklar seçeneği burada oldukça cazip görünüyor. ve büyük piramit ile ilgili keşfedilen her şey oralara belli amaçlar uğruna konulmuş olmalı. büyük giza piramit'inde saklı mesaj, dünyadaki gelecek medeniyetlere yönelikti. bu, şişe içindeki bir mesajdı ve bize gönderilmişti ve bu mesajın anlamını çözmemiz gerek.

zaman içinde bizimle konuşmak için böyle inanılmaz yerler bıraktıklarına göre mesaj, çok kritik bilgiler içermektedir. ekinoksu tekrar tekrar tam olarak işaret eden inşaatçılar bize gezegenimizin kritik astronomik döngüsünü işaret etmektedirler. her yıldız her 72 yılda bir, bir derece hareket eder. bir yıldızın gezegen yörüngesindeki tam bir turu 26.000 yıl sürer. zodyak takım yıldızı evrende dünyanın konumunu belirler. piramitçik tam olarak 12 kübit uzunluğundadır. pi'nin varlığında, bize bir çemberi işaret eder. beraber, 12 dilimli çemberi gösterirler. piramidin dört açısı, zodyak'ın dört sembolüne işaret eder. boğa, aslan, akrep ve kova. antik dünyada akrep, kartalla temsil edilir. ve kova, melekle. bu semboller, bu katedralin ön yüzündeki taşa oyulmuştur. dört yıldız bu dört sembole aittir. eskiden cennetin dört koruyucusu denirdi. aldebaran, boğa takımyıldızındadır. regulus, aslan takımyıldızında, antares, akrep takımyıldızında. ve bugün fomalhaut balık takımyıldızının üstündedir. ama önceden kova takımyıldızındaydı. bu yıldızlar birbirlerine karşı aynı durumda ve ilişkidedirler. zaman içinde, sabit bir referans noktası olarak kullanılabilirler. bu, boğa-akrep ekseni. önceden boğa-kartal ekseni olarak biliniyordu. babillilerde kanatlı bir boğa gibi gösterilmiştir. bu, aslan-melek ekseni sembolü giza platosunda. sfenks aslan gövdeli insan kafası.

bir üçgen çizelim, büyük piramit ile aynı şekle sahip. bir taraf sfenks'in başının üstünden geçer. piramidin temelini yana doğru kaydırarak merkeze doğru çeker ve sağ tarafa uzatırsak sfenks'in kafasına isabet eder ve bu şekilde bir daire çizersek bir kez daha sfenks'in kafasına isabet ederiz. ve tam olarak aynı noktada. bu aradığımız cevap olabilir.


giza, kadranı 4 yıldız olan bir astronomik saattir. buna ek olarak, akrep ve yelkovan olan sfenks'in bakışları, her 26.000 yılda bir kendi etrafında döner. ve bize bu büyük döngüdeki dünya konumunu verir. ama döngünün başladığını nereden anlayacağız? sfenks'in göğsünde gizemli bir yumru vardır. araplar "aslan'ın kalbi" derler. "aslan'ın kalbi", aslan takımyıldızındaki en parlak yıldız olan regulus'un diğer adıdır. sfenks'in gözleri ve "aslan'ın kalbi", regulus yıldızıyla aynı hizaya geldiğinde, ekinoksun yeni döngüsü başlar. bu büyük saat, gezegenimizin saati her 26.000 yılda bir, tam bir döngüsünü tamamlar.

peki bu 26.000 yıllık döngüye dikkatimizi çekmek neden bu kadar önemliydi? buzul ve sıcaklık döngüsünün yörünge verileriyle senkronize olduğunu biliyoruz. belki ekinoksların döngüsü iklimimizi etkiliyordur. birçok eski metinde, yıkım ve yeniden doğuş döngüleri için kanıtlar var. son büyük iklim felaketi 10-12.000 yıl önce olmuştu. gezegendeki iklim önemli ölçüde değişmişti. bu iklim felaketi tüm türleri yok etmişti. giza saati bir şekilde bu felaketten bahsediyor olabilir mi? tüm antik kentleri içine alan çizgi eskiden ekvator ise kuzey kutbu burada olabilir. bu nokta tam olarak dünyanın manyetik kutbunu gösterir ki bu, kuzey kutbumuzdan farklıdır. manyetik kutup, gezegenimizin yüzeyindeki sabit bir noktada değildir. yılda yaklaşık 40 kilometre yer değiştirir. ve bugün, modern teknoloji sayesinde bu titreşimin arttığını biliyoruz. antik kentlerin oluşturduğu çizgi manyetik kutba dikkatimizi çekmek için yerleştirilmiş olabilir mi? belki de bu inanılmaz yapılar bize, korkunç yıkım döngüsünü hatırlatmak için yapılmıştı. medeniyetlerini yok eden bir olaydan sonra binlerce yıl önce yaşayanlar şifreli mesajlar bırakmışlardı. potansiyel tehdit ihtimaline karşı, çok çok uzak geleceğe. bu gerçekten ciddiye almamız gereken, geçmişten gelen bir mesaj. belki zamanımız tükeniyordur. bu garip, eski gizemlerin cevabını kabul etmek zor. birçok bilim adamı ve arkeolog onları bir çırpıda reddetmiştir. ama onları görmezden gelmeye karar verirsek gezegenimiz korkunç bir bedel ödeyebilir. belki de

- büyük giza piramit'inin hepimiz için bir mesajı var-

kaynak: the revelation of the pyramids adlı belgesel.

Piramitleri Oluşturan Taşlar Metrelerce Yükseliğe Rampalarla mı Taşındı?