SİYASET 5 Kasım 2020
30,6b OKUNMA     495 PAYLAŞIM

NATO'ya Katılmanın Türkiye Üzerinde Nasıl Fayda ve Zararları Oldu?

NATO'ya girmek Türkiye için faydalı mı oldu yoksa zararlı mı? Dünya üzerindeki pek çok soru gibi kesin bir cevabın zor olması sebebiyle artı ve eksileri sıralayalım, kararı kendiniz verin.
iStock

ne faydası olmuştur

*associated press arşivine ait 1941 yılında çekilmiş şu videoyu izlerseniz, 1941 yılında türk ordusu nasılmış görürsünüz. videoda gördüğünüz ve "tank" denilen yürüyen teneke bile sovyetlerin hibesi. elimizde buna benzer eser miktarda zırhlı aracımız var o dönemler. o zamanlar avrupa'nın birkaç milyonluk ülkelerinde bile ciddi miktarda gerçek tank varken, biz modern ordunun çok gerisindeyiz çünkü her ne kadar atatürk'ün devrimleri çok başarılı olsa da fakir bir ülkeyiz.

Türk Ordusu'nun 1941 yılındaki görüntüleri. 

*rusya 1945 'te, türkiye ile olan saldırmazlık paktını tek taraflı olarak iptal etmiştir ve etmekle de kalmayarak kars ve ardahan'ı istemiştir. kore savaşı'nın patlak vermesi rusya'nın odak noktasını değiştirmiştir. fakat sırf şu olay bile sovyetlerin türkiye için ne kadar tehlikeli olduğunun göstergesidir:


* eğer nato olmasaydı rusya türkiye'yi işgal eder miydi? muhtemelen... sovyetler uzun yıllar, türkiye'nin doğu topraklarının gürcistan ve ermenistan'a ait olduğunu savundu ve birçok doğu ilimizi "ermeni ve gürcü kardeşlerimize ait işgal edilmiş topraklar" olarak gördü. nato elbette caydırıcı olmuştur bu konuda.

* para verip silah/tank alacak gücümüz yoktu fakat batıya yanaşırsak, batının sovyet tehdidine karşı ekstra cephe açma arzusunda olduğunu bildiğimizden, belki hibe belki de düşük ücretler karşılığı ordumuzu güçlendirme gayesi güdüyorduk ancaaak... batı sadık bir müttefik olduğumuzu henüz düşünmüyordu çünkü bu 2 görseldeki düşünce yapısı göstermelik değildi:


aslında akıllıca bir diplomasi örneği çünkü ismet inönü ne şiş yansın ne kebap diyordu ve iki tarafa da yeri geliyor gül uzatıyor yeri geliyor "demir leblebiyiz" diyordu. savaştan sonra da batılı devletler "lan acaba bunlar güvenilir mi" diyor ve sadakatimizi sınamak için "kore savaşı'na gelin de anlayalım ne kadar sadıksınız" diyorlardı. böylelikle sadakat sınavından geçtik.

* nato'ya girmemizle birlikte ordumuz ciddi anlamda gelişiyor çünkü örneğin nato kriterlerine göre tankların operasyonel olmalı. f16'lar 50 sene önce üretilmiş uçaklar ve 1000 tane modernizasyon geçirmiş. hedehede.com'a bakıp 2 ülkenin askeri gücünü kıyasladığınız zaman, örneğin mısır ile türkiye'yi; mısır'ın elinde modernize edilmiş f16 sayısının çok az olduğunu, o f16'ların dandik füzelerle donatıldığını bilmezsiniz. türk f16'lın büyük bir bölümü ise modernize edilmiştir ve gelişmiş füzeler kullanır çünkü nato kriterleri vardır. bu tankında da böyle helikopterinde de böyle uçağında da. mısır'da 1000 tane tank varsa belki 600 tanesi operasyoneldir. ya da pilotları nasıl bir eğitim almış, hava kuvvetleri aynı anda kaç uçağı koordine edip saldırı yapacak güçtedir tartışılır. türk ordusu aynı anda atıyorum 50 uçağı koordine ederek operasyon yapma kabiliyetini atalarının savaşcı genleri sayesinde bilmiyor. nato'nun türk ordusu üzerindeki bu tarz poziitif etkileri inkar edilemez (negatiflerine aşağıda deyineceğim)

* son 10 yılı hesaba katmazsak batılı devletlerin gelişmiş savaş teknolojilerini parası neyse verip alabiliyor olmak nato sayesindedir. "ne alakası var. ben parasını veriyorsam almanı da teknoloji satar fransızı da" diye bakmayın olaya. bakın şimdi parasını da verseniz uçakta da füzede de tank motorunda da ambargo uygulanıyor. avusturya tabanca bile satmıyor. brezilya, hindistan gibi büyük ülkeler parasını bastırıp istediği silahı alamıyorlar batıdan mesela. biz şimdi alamasak da bir zamanlar nato sayesinde alabiliyorduk.

nato'nun türkiye üzerindeki olumsuz etkileri

* şu bir gerçektir ki nato ile tam bağımsız devlet statümüz sorgulanır hale geldi. sovyetler küba'ya füze yerleştirince, abd'de de "biz de türkiye'ye yerleştireceğiz" dedi ve yerleştirdi. sonra abd ile sovyetler anlaşınca da "ben vazgeçtim" diyerek tekrar kaldırdı füzeleri, ortada kalan biz olduk. bu tarz nice olay yaşandı. abd afganistan'a geleceksin diyor, sanki ingilizler'in çanakkale'ye anzak getirmesi gibi askerimizi afganistan'a gönderiyoruz.

Afganistan'da Türk birlikleri.

osman pamukoğlu diyor ki "pkk'nın üst düzey yöneticilerinin bir bölgede toplantı yaptığına dair bilgi aldık. tam operasyona başlayacağız abd 2 bm helikopterini alakasız bir bölgede düşürüp bize telefon açıyor ve operasyonu durdurun, orada 2 helikopter düştü diyorlar. biz de operasyonu durdurmak zorunda kalıyoruz, 1 gün sonra izin çıkıyor ama pkk'nın yöneticileri çoktan kaybolmuş". bunu diyen adam pkk'ya tarihimizdeki en büyük operasyonu gerçekleştirdiğimizde, başımızdaki komutan. sen bağımsız bir devlet olsaydın siktiri çekip operasyonunu yapardın. israil kendi ulusal çıkarlarına ters düştüğünde abd donanmasını bile vurabiliyor (bkz: uss liberty olayı) evet, türkiye nato'dan sonra bağımsız bir devlet olarak kalmış mıdır tartışılır.

* nato'nun türkiye içindeki etkisi sadece askeri alanda olmamıştır. nato'yu yöneten ülke abd'dir ve abd'nin birçok ülkede gizli yapılanmaları olduğu bilinmektedir. örneğin italya, ülkelerindeki gladio yapılanmasının doğrudan ülke politikalarına etki ettiğini gördü ve tasfiye etti. türkiye'de'ki 6-7 eylül olaylarının arkasında da türk gladiosu vardır. adına ne derseniz deyin, ister fetö ister ergenekon. bu gladio'lar ise nato tarafından, sovyetlerin işgaline karşı oluşturulmuş kontrgerilla örgütler gibi görünse de cia'in ülke politikalarına etkilemek için nato kılıfı altında oluşturduğu örgütlerdir. bize ne kadar zararı olmuştur, hangi askeri darbeleri tetiklemiştir, hangi siyasi aktörlerin sivrilmesinde etkili olmuştur, olmasaydı ülke olarak ne kadar ileride olurduk hesaplamak imkansız olsa da nato'nun gizli öznesi abd'nin, ülke gelişimini bazı örgütler vasıtasıyla baltaladığı inkar edilemez bir gerçektir.

nato'nun artıları mı fazladır eksileri mi fazladır tartışılır fakat türkiye rus uçağını düşürdüğünde nato üyesi olmasaydı, domates ambargosuyla kurtulamayacağımız aşikar.