harry haft 28 temmuz 1925'te polonya'nın belchatow kentinde doğdu. 1939 yılında daha 14 yaşındayken polonya'nın nazi işgaline şahit oldu ve 1942 yılında yahudi olduğu için nazi köle kamplarına hapsedildi. almanlar, burada bir deri bir kemik kalmış yahudi mahkumları kendilerine eğlendirmek için birbirleriyle ölümüne dövüşmeye zorluyordu.

bu maçlar tabiri caizse roma imparatorluğu'ndaki gladyatör müsabakaları gibiydi. çıplak yumruklarla birbirine karşı boks maçına çıkan yahudiler, biri diğerini kanlar içinde bilinçsiz bırakana kadar savaşıyordu. bu maçlar içlerinden birisi zayıf düşüp pes edene ya da oracıkta kurşuna dizilene kadar da devam ederdi. subaylar kazananı alkışlarken, tekrar savaşması için bir iki gün kadar müsaade eder, bir parça ekmek fazladan verirdi… kazanan kişi yemeğe duyduğu açlığını bastırdığı için sevinse de başka bir yahudiyi bir nevi öldürmek zorunda kaldığı için büyük bir suçluluk duygusuyla boğuşmak zorunda kalıyordu, ama kaybetmesi halinde de öldürülen kendisi olacaktı… lodz yakınlarındaki bir polonya sanayi kasabasında yaşayan ve sekiz kardeşten biri olan harry haft; savaşın büyük bölümünde auschwitz'in kuzeyindeki bir kömür madeninde bulunan jaworzno toplama kampında 76 müsabakada rakiplerini alt ederek hayatta kalmayı başardı. jaworzno'daki kamp sovyet kızıl ordusu'nun ilerleyişi nedeniyle dağıtıldığında, hayatta kalan binlerce mahkum batı'ya, almanya'ya ölüm yürüyüşlerine gönderildi. haft, bir şekilde nisan 1945'te böyle bir yürüyüşten kaçmayı başardı ve kaçarken bir alman askerini öldürerek üniformasını giydi. yakalanmamak adına sürekli olarak hareket halinde köyden köye dolaşıp durdu ve bir noktada kendisini çiftliklerinde ağırlayan iki yaşlı insanı da öldürmek zorunda kaldı çünkü almanca doğru dürüst iletişim kuramadığı için kendisini yetkililere ihbar edeceklerinden ve tekrar kampa dönecek olmaktan çok korkuyordu.

haft, 1945 yılında abd ordusu tarafından işletilen bir kampa sığınmayı başardı. ocak 1947'de, savaş sonrası kamplarda edindiği becerileri amerika'ya götürdü çünkü esir düştükten sonraki tek umudu yollarının ayrıldığı nişanlısını ve nerede olduğunu bilmediği kardeşlerini bulmaktı tam olarak bu nedenle boksa başladı. münih'te abd ordusu tarafından düzenlenen “amatör yahudi ağır siklet şampiyonasını" kazandı ve bir kupa aldı. iki yıllık kariyerinin en önemli maçı, 1949'da dünya ağır siklet şampiyonu olma yolunda ilerleyen, yenilgisiz rocky marciano'ya karşı yaptığı maçtı. 24 yaşındaki haft, marciano'dan gelen darbelere 3 raund dayanabildi çünkü daha sonra üç silahlı gangsterin soyunma odasına gelip kendisini tehdit etmesi üzerine dövüşü bıraktığını açıkladı. haft boks kariyeri sonrası, bir nebze de olsa kendisine bir hayat kurmayı başarsa da 2007 yılında hayata gözlerini yumdu.

yaşadığı bu acı dolu yolculuk daha sonra sinemaya ve edebiyata da aktarıldı...
r.i.p

Nazilerin, Yahudileri Katletmek İçin Kullandığı Zehir: Zyklon B