Neşeli Günler Filminin Kadın Düşmanlığını Tetiklediğini Savunan Nagehan Alçı'ya Net Bir Cevap
Nagehan Alçı'nn köşe yazısının tamamını buradan okuyabilirsiniz.
birincisi
kazım efendi ile saadet hanım film boyunca didişseler de kazım efendi karısına bir defa bile el kaldırmaz. sadece bağırışırlar. finaldeki kavga sahnesinde de odaya girildiğinde dışarıya gelen cam çerçeve inme sahnelerine rağmen en ufak bir kavga izi görülmez...
ikincisi
saadet hanım bugün bazı kadınlarımızın kendilerince haklı sebepleri nedeniyle erkek şiddeti karşısında pısmalarının aksine, kocasına aynı şekilde mukabele eder. alttan bile almaz. kazım efendi bağırdıkça saadet hanım da bağırır. kendini korur yani.
misal
- saadet!... ben sana elalemin yanında benimle tartışma demedim mi?!
+ dedin!
- peki öyleyse niye dilini tutmuyorsun be kadın?!!
+ niye tutayım?!!
üçüncüsü
zeynep'i istemeye geldiklerinde ortalığın karışmasının ardından sıdıka hanım ile saadet hanım saç saça baş başa birbirlerine girdiklerinde bile, bırak şiddet göstermeyi, kavgayı ayırmaya çalışır, hatta bir miktar ara dayağı bile yer.
dördüncüsü
kazım efendi'nin film boyunca gerçek anlamda şiddet uyguladığı tek yer, yine kız isteme sahnesinde duruma tüy diken nazif efendi'ye tokat atmak isterken, eğilmesi üzerine yanlışlıkla müstakbel dünürüne tokat atmasıdır. kardeşi ziya'yi hafif tertip hırpalamaları, oğlu ömer'e annesinin yemeklerinden bahsetmesi üzerine "nee yedin mi?!" diyerek elinin tersini göstermesini şiddetten sayamıyorum, zira o sahnelerde tam bir darp yok hatırlarsanız...
netice itibarıyla ciddiye alınarak analiz edildiğinde neresinden tutsanız elinizde kalan bir yazıdır bu yazı
kaldı ki ciddiye alınacak bir yazı olduğunu düşünmüyorum bu yazının. zira nagehan alçı tıynetinde birinin bu düşüncelerle değil, "hazır münir özkul ölmüşken, biraz sallayım da ismimden bahsettireyim" gibi ahlak ve iz'andan yoksun bir şekilde kaleme alındığını düşünüyorum.
yakışır... ona da kocasına da yakışır böyle düşünceler...