New York Knicks'in Ezelden Beri Şanssız Olduğunu Anlamanızı Sağlayacak Play-Off Serileri
cenabet takımdır new york knicks
93 finali sonrasında jordan'ın emekli olmasıyla 93-94 sezonu sonunda knicks finale çıkmıştı. finalde 3-2 üstünlüğü yakalayıp oradan şampiyonluğu rockets'a kaptırmalarıyla her şey daha da boka sardı. sonraki sezon beyzboldan gelen jordan'ın kötü performansı, bulls'un dağınıklığı falan derken yine şansları vardı. bu kez de reggie miller'ın pacers'ına takıldılar. hem de 4-3 kaybettiler. hani spike lee ve reggie miller'ın atıştığı seri. hatta serinin ilk maçında reggie miller 9 saniyede 8 sayı attı, knicks ilk maçı öyle kaybetti. böyle bir cenabetlik olabilir mi?
espn'nin o sekans için yaptığı video:
neyse işte, 95 treni kaçtı. sonraki yıllarda jordan ve bulls doğuyu mahvetti. jordan 98 finali sonrasında yine emekli oldu, üstüne lokavt gerçekleşti. lig sadece 50 maç üstünden oynandı. bu knicks için harikaydı, zira takımın boyalı alan yükünü çeken ve en önemli skor opsiyonlarından biri olan patrick ewing 36-37 yaşındaydı. knicks o sezon 8.sıradan play-off yaptı. 94 finalinde pat riley'nin asistanı olan cenabet jeff van gundy takımın başındaydı. finalde rakip spurs'tü. spurs franchise'nın ilk finaliydi, öte yandan spurs ağır favoriydi, zira tüm ligi ilk sıradan bitirmişlerdi. üstüne üstlük david robinson ve tim duncan ikilisi korkutucuydu. guard'ları dedeydi ama avery johnson, mario elie, sean elliott gibi iş bitiren oyuncuları vardı. ama hepsini geçtim, duncan vardı duncan. tarihin en katı savunma yapan takımlarından biriydi 99 spurs'ü. popovich'e aykut kocaman muamelesi yapan insanlar genellikle o spurs takımını hatırlar ve sonrasında bruce bowen gibi adamları barındırdığı için spurs'den biraz iğrenirler. 2010'lu yıllardan sonra spurs ve popovich farklı bir hâle evrildi.
knicks'e dönecek olursak, knicks'in 98-99 kadrosunu çok severdim. allan houston saf şutördü, larry johnson değişik çok yönlü bir oyuncuydu, patrick ewing de tam bir babacan uzundu, şampiyonluk yaşayamamış olması üzücü. marcus camby'den acayip bir şey çıkacağını düşünüyordu knicks taraftarı. nba'in değişmeyen kuralıdır, knicks taraftarı ne düşünürse tersi olur. knicks finalde 4-1 kaybetti. öyle ezici bir üstünlük yoktu. 99 finali nba tarihinin en karanlık finallerinden biri. karanlık dememin sebebi ise, gösterişli bir oyuncunun olmamasından ötürü kimse bu finali sikine takmıyor. jordan sonrası lig zaten kan kaybetmişken oynandı bu final ve ortada kobe veya shaq da yoktu. hem de lokavt sonrasında ilgi azalmıştı. kısaca, spurs araya bir şampiyonluk kaynattı. olan knicks'e oldu yine.
ve bir sezon sonra allan houston kariyerinin en verimli sezonlarından birini çıkardı, patrick ewing de henüz ölmemişti. knicks yine konferans finaline kadar geldi. rakip kimdi? reggie miller'lı indiana pacers. reggie miller ve jalen rose, knicks'e dur dedi; sprewell ve houston yetmedi. sonuç olarak knicks 4-2 elendi. yıl 2000'di, knicks o sezon finale çıksa bile kobe bryant ve shaq'ı bünyesinde barındıran lakers'la karşılacaktı. maç kazanabilirler miydi bilemiyorum.
işte sevgili arkadaşlar, cenabetlik milenyumla birlikte katlanarak arttı. en son 1973'de şampiyon olan new york knicks, 2000 yılından sonra bırakın şampiyonluğu, bir daha konferans finaline bile çıkamadı. stephon marbury'e ilah gözüyle bakılan karanlık yıllar, isiah thomas'lı kâbus dolu günler, geçenlerde adatıp sakarya ve sonrasında darüşafaka'ya geçen toney douglas'a kurtarıcı rolünde bakılan zamanlar, mike d bizi kurtaracak ühü ühü diye ağlaşılan sezonlar, amare'nin yangın panelini yumrukladığı anlar, carmelo bizi şampiyon yapacak diye çıldırılan zamanlar ve porzingis'le kesin şampiyonuz be olm diye etrafa salça olunan dakikalar...
knicks ve şampiyonluk sözcüklerinin bir araya geldiğini görünce aklıma yukarıda yazdığım satırlar geliyor ve kıs kıs gülüyorum.