Pierre van Hooijdonk'un İki Yıllık Fenerbahçe Kariyerinin Tertemiz Bir Özeti
pierre van hooijdonk... 1998'den beri faal futbol izleyicisiyim ve fenerbahçe forması giymiş daha iyi bir santrafor görmedim. sergilediği performansa yakın belki viorel moldovan (kulübün en karışık zamanlarından birinde geldiği için unutuldu gitti), mamadou niang, biraz da moussa sow vardır.
her şeyden evvel pierre bir ikondu
sahada duruşu bile bir farklıydı ve liderlik özelliği hemen göze çarpıyordu. böyle bir adamın, fenerbahçe'ye gelene dek hiç lig şampiyonluğu yaşamamış olması ise tam manasıyla kaderin cilvesidir (gerçi feyenoord ile 2002'de uefa kupası, 1995'te de celtic ile iskoçya kupası kazanmıştır ama hiç lig kazanmamıştır). fener'e gelene kadar lig şampiyonluğu yaşayamasa da 1 defa hollanda'da yılın futbolcusu, 1 defa nottingham forest takımında yılın futbolcusu, 4 defa da farklı yarışma ve liglerde gol kralı olmuştur ('96 iskoçya, '98'de ingiltere first division, 2002'de ise hem hollanda ligi hem de uefa kupası). ayrıca 2004'te kıl payı zafer biryol'a kaptırdığı gol krallığı vardır.
pierre hakikaten ikon bir topçuydu. 35 yaşında türkiye ligi'nde, üstelik o yıl avrupa'da sahne almayan fenerbahçe'de forma giymesine karşın patrick kluivert, ruud van nistelrooy, roy makaay gibi efsane isimlerin yanında euro 2004 kadrosuna ismini yazdırmıştı. ama ben, hele de alex de souza geldikten sonra iyiden iyiye unutulan/unutturulan pierre pare'yi sergilediği istatistikler ile kritik edeceğim.
pierre'in fenerbahçe'deki ilk sezonu olan 2003/04'e ilişkin performansı şu şekilde
süper lig 34 maç 24 gol 9 asist
türkiye kupası 3 maç 1 gol
sezon toplamı 37 maç 25 gol 10 asist
sanırım şu an böyle performans sergileyen bir adam olsa memlekette, takım fark etmeden herkes pamuklara sarıp sarmalar. 37 maçta 35 gole direkt etki.
pierre'in fenerbahçe'deki ikinci ve son sezonu olan 2004/05'e ilişkin performansı
süper lig 19 maç 8 gol 3 asist
türkiye kupası 2 maç 1 gol
şampiyonlar ligi 4 maç 1 gol
uefa kupası 1 maç gol veya asist yok
sezon toplamı 26 maç 10 gol 3 asist
aslına bakarsanız 26 maçta 13 gole direkt etki, günümüzün verimsiz forvetleri için çoğu zaman "iyi" diye yutturulan istatistikler olsa da, pierre öyle bir karizma ve etki yaratmıştı ki onu artık kendi performansı eziyordu ve insanlar -haklı veya haksız- aynı performansı bekliyorlardı.
fakat şuna dikkatinizi çekmek isterim ki söz konusu 2004/05 sezonunun daha başlarına denk gelen kasım ayında pierre van hooijdonk ciddi bir aşil tendonu sakatlığı yaşamış ve yaklaşık üç buçuk ay sahalardan uzak kalmıştır. ligde ve şampiyonlar ligi'nde kaydettiği 9 golün tamamı, bu sakatlık öncesine denk gelmektedir. belki'lerle gemi yürümez fakat gene de diyeceğim; belki sakatlanmasa gene ligin altını üstüne getirecek bir performans sergileyecekti. zira lig karnesi 12 maçta 8 goldü halihazırda.
gene de toplu bir bilanço çıkaracak olursak
fenerbahçe forması ile 63 maç 35 gol 13 asist
bence muazzam, hele ki sakatlık yaşamasa... üstelik oyun bilgisi, takıma ettiği liderlik ve egosuz tavırları ile taraftarın gönlünü kazanması, camiaya sempati toplaması da cabası.
o yıl sonunda takımın şampiyon olması ve artık bir klasik olan "fener öyle takımdı ki as forveti hooijdonk sakatlanınca anelka'yı getirdi" geyiğindeki nicolas anelka'nın varlığı, takımdaki ilk senesi olan alex'in pierre'in yokluğunu hissettirmemekle kalmayıp, yepyeni bir efsanenin temellerini atacak performans sergilemesi, takımın galatasaray'ın 100. yılında lig şampiyonu olması gibi sebepler, sezon sonu sözleşmesi bitecek olan pierre van hooijdonk'a olan ihtiyacı/sevgiyi azaltmıştır. gene de arada sırada düşünürüm, eğer 1 yıl daha cüzi bir ücretle takımda kalsa (tabi bunda yabancı sınırı denen garabetin de etkisi var), oyuna arada girip takıma ruhani liderliği sürdürse, fenerbahçe 1 yıl sonraki denizli faciası'nı yaşayıp, olası 3. şampiyonluğu altın tepside ezeli rakibine sunar mıydı diye.