Pulp Fiction Filminde Şifresi 666 Olan Çantanın İçinde Ne Vardı?
marsellus, ruhunu şeytana satan bir mafya babasıdır. ama bu anlaşmayı bozmak istemekte olup, tek derdi ruhunu geri almaktır. artık tanrının yanında yer almak ister. hristiyanların batıl inancına göre şeytan, insanın ruhunu ensesinden alır. marsellus’un ensesindeki yara bandı bu inanca direk göndermedir.
jules ve vincent, içinde şeytandan kurtarılmak istenen ruhun olduğu çantayı almakla görevli yardımcılardır. bu kutsal görevde tanrı, yanlarında yer alır. öyle ki şeytanın uşağı bir şarjör mermi boşaltır yakın mesafeden ama tanrı, yanlarında olduğu için isabet ettirmez. burada biraz tanrı torpili söz konusudur. ruh kurtarma işindeyken ilahi müdahalenin biraz yardım edeceğine kimse itiraz etmeyecektir. ne de alsa şeytanla anlaşma bozulup tanrı ne derse o yapılacaktır.
ruhuna kavuşup şeytanın desteğini kaybeden marsellus, avucunun içindeki boksör butch tarafından bile dolandırılacak seviyeye düşer. butch, marsellus'tan aldığı para ile kendi üzerine bahis oynar ve kaybetmesi için anlaştığı maçta rakibini öldüresiye döverek maçı ve bahsi yani parayı kazanır. bahisin 1'e 2 verdiğini kabul edersek, butch parayı ikiye katlamış bir kaçaktır artık.
ruhuna kavuşan, yani şeytan ile anlaşması sona eren marsellus artık iyi bir adam olma yolundadır. butch'un attığı tokat yeni hayatındaki saflığın sembolüdür. ama butch'tan alınacak bir intikam hâlâ vardır. skill'ler kaybolunca butch'un evine yanında kimse yokken, yalnız başına yürüyerek gitmektedir. mafya işlerini bırakıp sıradan vatandaş hallerine çoktan bürünmüş gibidir.
bu arada ruhu yani maneviyatı gören jules da iyi adam olmayı seçmiştir. restaurantta çantayı kaptırmak üzerelerken bu işleri bırakıyorum tarzında söylemleri mevcuttur. belli ki bırakmıştır. butch'un evinde görülmez. ancak vincent olaylardan fazla etkilenmemiş olacak ki butch'un evinde tuvaleti kullanırken en savunmasız anında cezalandırılır.
marsellus şeytanla anlaşmasını bozunca, tabiri caizse üzerindeki koruyucu kalkan da kaybolmuştur. sıradan bir insan olmuştur. haliyle şeytandan kurtulmak öyle kolay değildir. bu sıradanlıkta şeytan kendisine son bir oyun oynayarak marsellus’u zed'in kucağına düşürtür. tanrı tarafından yarı yolda bırakılan ve kimsenin kendisine gül bahçesi vadetmediği marsellus için bu düşüş, kimsenin isteyeceği türden bir düşüş değildir.