FUTBOL 1 Ekim 2020
12,2b OKUNMA     550 PAYLAŞIM

Rangers - Galatasaray UEFA Maçı Öncesi Her İki Takımın Teknik Analizi

UEFA Avrupa Ligi Play-off maçında İskoç ekibi Rangers ile Galatasaray bu akşam TSİ 21.45'te karşı karşıya gelecek. Kazananın UEFA Avrupa Ligi'nde gruplara kalacağı eşleşmede kimin yüzü güler? İşte her iki takımın analizi ve akşamki maçta olabilecekler.
Fotoğraf: Galatasaray SK

galatasaray'ın özellikle topu kullanırken disiplinden bir an bile kopması halinde bedelini ödeme tehlikesi olduğunun, hatta hezimete varabileceğinin bilinciyle konsantre oynaması gereken bir maç bu.

rangers her zamanki gibi iskoçya ligi'ni celtic'le birlikte sürklase ediyor

rekabetin fazla olmadığı bir ligde kendilerini geliştirmek için çokça prova yapamamalarına rağmen, oynamak istedikleri oyun bana göre avrupa düzeyinde karşılığı olan bir oyun. topu hangi noktalarda nasıl kullanacağını bilen oyunculardan kurulu bir sistemleri var. steven gerrard son birkaç maçtır 4-3-3'ten devam ediyor ama son zamanlarda genel olarak iki tip düzende oynattı, özetlemek gerekirse:

1) kanat-forvetlerin içerlek oynayıp denge bozmaya çalıştığı, beklerin daha fazla ileri çıkıp kanat-forvetlerle birlikte oynadıkları, ianis hagi'nin kemaar roofe'nin arkasında oynadığı 4-2-3-1. bu düzende esas amaç kanatlardaki kent-barker ikilisinin hatlar arasını karıştıran koşularla oyuna dahil olup bekleri boşa çıkarması, veya hagi'nin bu koşuları ara paslarla beslemesi.


2) regista gibi oynayan davis'in iki yanında çalışkan göbek ikilisi jack - arfield'ın harç olduğu, veya defansif olan jack'in yerine (daha zayıf rakiplere karşı) ayağına hakim oyun kurucu kamara'nın oynadığı, hagi'nin sağda, en önde ise bu sefer alfredo morelos'un oynadığı 4-3-3. bu düzendeki amaç ise geride kapılan toplarla hızlı hücuma çıkmak, veya rakiplerin alan vermediği anlarda scott arfield'ı öne atıp ceza sahasını karıştırmak, bekleri de paslaşma istasyonu olarak öne çıkarıp kent-hagi ikilisini ceza sahası çevresinde topla buluşturmak.


bu maça da son dönemdeki gibi ikinciyle çıkarlar gibime geliyor. uzun süredir sakat olan aribo'nun yanı sıra jack de sakat olduğu için büyük ihtimal yine glen kamara ile çıkacaklar, ki bu durum top kontrollerini arttıracak, ama defansif güçlerini düşürecektir.

gerrard'ın hangi düzende oynatırsa oynatsın takımına öncelik belirlediği bir şey var; o da beklerdeki tavernier - barisic ikilisinin savunmada stoperlere yakın pozisyon alıp iyice daralmaları, hücumda ise ileri çıkıp genişlik katmaları. 4-3-3'te rangers rakibini karşılarken hagi - kent ikilisi bu daralmayı önde de sağlamak için içerlek duruyor, bu ikiliyi oyunu enine genişleterek aşabilen takımlar, rangers'ın merkez üçlüsünün iki kenarındaki kamara - arfield'ı açılmaya zorluyor, bazen epey geçirgen olabilen bu hat aşılınca ise mecbur bekler açılıyor (hagi ve kent bu aşamada geç kalabiliyor). iskoçya ligi'ndeki telmaşa rakipler ya kanatlara uzun top yolluyor, ya da oyunu direkt kenarlardan kurmaya çalışıyorlar, ama rangers'ın beklerine bire birde tehdit yaratamadıkları için, rangers'ın bekleri ceza sahası sınırını terketmeyerek onları orta açmaya zorluyor ve sonra da armut gibi topluyorlar çoğunu. ancak avrupa ligi'nde bir önceki turda, kenarlardan açık oynayarak ürettikleri pas yollarıyla hızlıca içeri inen willem ii bunu başarmış, fakat kritik mevkiilerinde genç oyuncuların oynadığı takım, heyecan-tecrübesizlik karışımından ötürü kaçırdığı akıl almaz goller sonucunda rangers'ın kaliteli ayaklarına elenmişti.

bunu galatasaray'a uyarlarsak

rangers'ın enine daralttığı savunmanın kenarlarına birilerini kaçırıp uzun top atmak bence pek akıllıca değil, zira ne linnes ne de omar bu deparları atacak, attıktan sonra hemen doğru kullanabilecek isimler (takım da o denli hızlı bir oyun oynayamaz zaten). o yüzden fatih terim'in oturttuğu, zaten enine geniş yayılarak oynadıkları merkez odaklı dikine pas oyununu bu sefer daha çok kenarlardan ilerletecekleri bir düzen bence mantıklı olur. arda'nın yokluğunda oluşacak 4-1-4-1'de, solda çizgiye yakın bölgelerde topla buluşma adına ryan babel'e ciddi iş düşecek, hatta belki daha bile iyi oldu bu, babel arda'ya göre topla daha hızlı oynayabilen, adam eksiltip kısa mesafe de olsa ileriye devam edebilen biri. 


tabii kanattaki oyuncuların seti kurarken ilk topu rakip sahanın mümkün olduğunca ilersinde almaları gerekiyor, bunun için savunmanın öne çıkması kadar radamel falcao'nun da sırtı dönük oynarken çok geri kaymaması gerek, çünkü (zaten çok öne çıkarak oynamayan) rangers'ın savunma çizgisinin yine geride kalması gerekiyor, öne çıkmalarına müsade ederseniz, önliberoda savunma enerjisi düşük davis'in, onun yanında çalışkan olsa da yeterli sürate sahip olmayan arfield / veya savunma takibi zayıf kamara gibi elemanların mücadele alanını küçültüp onlara yardım etmiş olursunuz. önemli olan, rakip sahadayken hem enine hem dikine uzayıp, kenar oyuncularınızı oyun kurucu gibi kullanıp, rangers'ın bu enerjisi düşük göbek elemanlarını, sizi ilk karşılayacakları pozisyon için geniş alana zorlamak.

tabii galatasaray eğer hücumun en kritik yerinde saçma top kayıpları yaparsa fena kontra yer. ryan kent ve ianis hagi zaten top rakipteyken içerlek bekledikleri için, ceza sahası önlerinde topu çalar çalmaz pas atılacak ilk adres oluyorlar ve (pozisyona hangisi yakınsa) merkezden topu alıp götürüyor, diğeri hemen ileri fırlarken alfredo morelos uzak kanada deplase olup boşa kaçıyor. bu kontralarda topu hagi alırsa çok bekletmeden fırlayan ikiliyi besliyor, kent alırsa driblingle taşımaya çalışıyor, o yüzden taylan'ın öne çıkıp paslaşmalara dahil olduğu (ve göbeğin boş kaldığı) anlarda yapılacak kayıplarda buna göre reaksiyon göstermek önemli. hagi'ye erken pres, kent'i kaleden uzak bölgeye dribling yapmaya mecbur etmek lazım. bu adamlar (ki seçenekler içinde jordan jones gibi aşırı süratli bir eleman da var) öyle ozan'a, thiam'a, valencia'ya benzemezler.

sırf bu yüzden bile belhanda'nın yerine oghenekaro etebo'yla başlanırsa şaşırmam, geri dönüşlerde epey efor gerekecek. etebo oyun akışını devam ettirecek asgari tekniğe, hem rakip sahadaki top kayıplarında çabuk pres yapacak (ki ona bu görevin verilmesi bile rangers'ın enerjisi düşük göbeği karşısında bence avantaj sağlar), hem de kontra yenen anlardaki geri dönüşlerde taylan'a ortak olacak enerjiye sahip. eğer oynarsa tek soru işareti, etebo'nun gs'nin hücum stratejisinde ne rol alacağı; ikinci oyun kurucu mu, top taşıyıcı mı, yoksa son kertede delici koşuyu yapıp asist girişiminde bulunacak olan kişi mi? maçın gidişatına göre parça parça izleyebiliriz bunları, özellikle sonuncusu rangers savunmasını enine açmaya bağlı, fatih terim buna aşırı önem veriyorsa, etebo'yu feghouli'nin yerine de 11 başlatabilir; o zaman ya doğrudan sağda oynatır, ya da göbekte taylan-belhanda-etebo, solda babel-sağda e.kılınç'la başlar.

ancak şu da var; rangers öyle fenerbahçe gibi ful prese yönelik bir oyun oynamıyor. gerrard bu maça özel ön alan presi mi uygulatır, yoksa her zamanki gibi topu ikinci bölgenin gerilerinde kapıp hızlı hücuma mı çıkmak ister bilemiyorum (ki gs'nin savunma çizgisini öne attığını düşünürsek mantıklı), ama tahminim zaman zaman uygulatmak haricinde öyle 90 dk "oyun bozma" peşinde koşmayacaklardır. o yüzden galatasaray'ın topu ikinci bölgede çevirip, üçüncü bölgeye hedefe yönelik net setlerle girmeye çalışması bence isteneni iyi kötü verecektir, yeter ki kritik yerlerde (rangers'ın stoper-önlibero bölgeleri arasında) saçma top kayıpları yapılmasın.

psikolojik olarak

1) rangers, avrupa'da geçen sezondan beri istediği havayı yakalayamadı. özellikle avrupa ligi'nde son oynadıkları turda, önemli kısmı gençlerden oluşan willem ii karşısında aldıkları sonuç asla yanıltmasın, willem ii öyle pozisyonlar buldu ki becerikli olsalardı skor tam tersi olurdu.

2) gerrard, gs'yi saygıyla karışık şişiren demeçler verdi. oyuncularının gs'ye karşı baskı hissettiğini ancak gerrard'ın aynı yönde hissetmediğini düşünüyorum. muhtemelen her türlü sonuç alacağını düşündüğü için oyuncularını ilk etapta sakin oynamaya telkin edecek.

3) galatasaray sadece sonuç değil, oyun olarak da hayal kırıklığı yaşadığı, terim'in de bu yönde demeç vermek zorunda hissettiği bir derbinin ardından ayağını gazdan çekecek, kendini daha temkinli oynamak zorunda hissedecektir, ama bu durum bence takımın daha gergin oynamasına sebep olacaktır.

bunların ışığında tahminlerim

1) rangers sakin savunma yapıp, savunma-orta saha hatlarını birbirine yakın tutup öndeki hızlı elemanlarla gol arayacaktır. bu oyunun gömülmeye çevrilip çevrilmeyeceği galatasaray'ın oyununa bağlı olacaktır.

2) galatasaray etebo ile başlarsa, taylan'la birlikte ikisinin enerjisine güvenip savunmayı öne çekerek oynamaya çalışabilir. bu durumda en kritik görev, kenarları besleyecek olan beklere/stoperlere düşecek. marcao-linnes tarafından fazla sorun yaşanacağını düşünmesem de, fenerbahçe karşısında epey zorlanan luyindama-omar ikilisinin topu doğru kullanmaları çok önemli.

3) yok, gs etebo'suz başlarsa o zaman taylan'a hücum organizasyonunda epey iş düşer, ve rangers'a o bahsettiğim kontra fırsatlarını verme tehlikesi artar.

4) maç kitlense bile duran toplar mutlaka gidişata etki edecektir. rangers'ta tavernier, barisic gibi topu iyi döndüren, stoper ikilisi helander-goldson gibi hava toplarında etkili isimler var. marcao ve luyindama'ya hücum-savunma iki durumda da epey iş düşecek.

uzun lafın kısası

rangers asla yenilmeyecek bir takım değil. ama galatasaray'ın esas disiplini savunmadan ziyade hücum organizasyonunda gösterip, fanteziye kaçmadan kontrollü oynaması gerekiyor, boşa atacak kurşun yok. aksi takdirde rangers'ın cezayı peş peşe kesme ihtimali epey yükselir. avrupada toplanacak her puan türk futbolu için çok önemli, umarım bu turu ne pahasına olursa olsun geçerler.