HABER 25 Şubat 2022
21b OKUNMA     385 PAYLAŞIM

Rusya-Ukrayna Savaşına Dair Yakın Geleceği de Kapsayan Bir Durum Değerlendirmesi

Rus kuvvetlerinin dün (24 Şubat) itibarıyla Donbas bölgesine girmesiyle fiili olarak başlayan Rusya-Ukrayna savaşına dair konuşalım biraz.
Rusya'nın 2014'teki Kırım ilhakı sırasındaki protestolardan bir kare.

24 şubat ukrayna rusya savaşının başlaması... kendi yağında kavrulan, ekonomisi oldukça zayıf, insanı güzel ve fakat gariban bir ülke olan ukrayna'ya rusya'nın harekat başlatması hadisesi. ilginçtir; rusya, belarus ve ukrayna'nın atasını oluşturan kiev dükalığı da, adı üzerinde bugünkü kiev'de kurulmuştur. server tanilli'nin uygarlık tarihi isimli kitabında da bundan bahsedilir.

şahsen kiev'e 2016 yılında iki kez gitmiş biri olarak, ukrayna gibi avrupa'nın bug'ı olan müthiş bir ülkenin bu şekilde bir saldırıya maruz kalmasının doğrudan uluslararası hukukun ihlali kapsamında olduğunu söyleyebilirim. 2016 yılında da ülkenin doğusunda luhansk ve donetsk bölgelerinde ayrılıkçılar vardı ve devlet otoritesi oralarda yoktu. zaten kırım da ilhak edilmişti. kağıt helva gibi rusya devamlı ukrayna'dan bir ısırık alıyordu. ve şimdi de topyekun bir harekat başlatıldı.

işin ekonomi politik ve uluslararası hukuk boyutundaki mevzuya gelelim

dünya üzerinde devletlerin oluşturduğu yatay ve "eşit" bir düzen var. bu düzen küresel savaşlar sonrasında, klişe tabirle "kartların yeniden karılması" akabinde dünyanın süpergüçlüğünü de facto tescil ediyor. bugün bu süpergüç amerika birleşik devletleri'dir. özellikle ikinci dünya savaşı sonrası dünyanın süpergüçlüğü (veya polisliği), ingiltere'den abd'ye devredildi. meşhur, john maynard keynes'in ikinci dünya savaşının sonlarına doğru gerçekleşen 1944 yılındaki bretton woods toplantısında abd'li ekonomistlere bancor'u kabul ettirememesini ben arada buna da bağlarım. zaten sonrasında da keynes'i kimse sallamamış, dolar küresel para olmuş, 71'de bretton woods çöpe atılarak dolar free floating currency statüsüne getirilmiş, nixon-thatcher ikilisinin gayretleriyle sermayenin milli sınırları aşması için tüm engeller kaldırılarak sermaye hareketleri küreselleştirilmiş ve serbestleştirilmiş, böylece neoliberal sistemin tohumları atılmış ve bugün dünya topyekun krizlere girip çıkmaya başlamış, fiat paranın karşılığında bir nesne olmadığı için de küresel borç balonu kaldıraçlı işlemlerin de etkisiyle şiştikçe şişmiştir.

bir üst paragrafta bugünkü düzenin herhalde olabilecek en özet hali yer alıyor. bu düzen oluşturulurken, savaşlar sonrası kurulan kuruluşlar üzerinden küresel çarklar barış zamanı döndürülüyor. bu kurumlar özetle birleşmiş milletler ve imf, dünya bankası (ibrd), ilo, wipo, wto, who gibi bağlı örgütleri, ayrıca ebrd, nato, avrupa konseyi, soğuk savaş döneminde kurulan avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı (agit) vb. gibi kuruluşlardır.


fakat sıkıntı şurada ki, devletler arasında bir anarşi söz konusudur

her ne kadar uluslararası hukuk ile devletler kendilerini bağlasa da, "severim adaleti çekerim emaneti" dendiği vakit o devletin engellenmesi genelde mümkün değil. örnek: rusya'nın ukrayna'ya doğrudan müdahalesi. ancak elbette gerçekleştirilen harekatlar sonrasında barış zamanında tazminatlara konu oluyor, buna da örnek: türkiye'nin kıbrıs müdahalesi sonrasında devlet aleyhine açılan tazminat davaları ve gelen tazminat yükümlülükleri. (bkz: loizidou davası)

uluslararası hukukun tıkandığı nokta da tam burası. sistemin bağlayıcılığının olmaması ve yaptırımların etkisizliği. birleşmiş milletler şartına göre bir ülke ancak 2 şekilde kuvvet kullanabilir. bunun ilki meşru müdafaa, ikincisi ise bm güvenlik konseyinden kuvvet kullanma yönünde karar çıkması. o yüzden harekata başlanmadan önce hukuki bir gerekçe bulunmalı ki, uluslararası hukuk ihlal edilmemiş olsun. bu kapsamda rusya, ukrayna'da yaşayan rus vatandaşları ve ukrayna ordusundan açılan ateşleri vb. bahane göstererek ilerliyor. (bkz: yersen)

bütün bu bilgileri rusya-ukrayna gerginliğine yoracak olursak, ortaya şöyle bir şey çıkıyor

bm güvenlik konseyinin 5 daimi üyesi, ikinci dünya savaşını kazanan devletler. bunlar sırasıyla abd, rusya, çin, ingiltere ve fransa. diğer üyeler geçici. ve bm güvenlik konseyinde alınacak kararları bir daimi üye veto ederse o karar işleme konulamıyor. takdir edersiniz ki rusya, bm güvenlik konseyindeki bütün karar alma mekanizmalarını bloke edecek. bu nedenle bm mekanizması tıkanacak. uluslararası hukuk zemini çoğu zaman bu şekilde sabote edildi. milyarlarca dolarların harcandığı bu platformlar boş boş para harcanan zeminler haline geldi. kaldı ki bmgk bir karar alıp kuvvet kullanma gücünü uygulasa bile, bu hangi ülkenin askeri olacak? amerikan askerleri, bm kuvveti altında rus askeriyle mi savaşacak? bunu göze alabilecek, askerini göz göre göre ölüme yollayacak kaç ülke çıkacak? ayrıca kaç ülke rusya gibi bir devleti karşısına almak isteyecek?

bu senaryoda rusya-ukrayna gerginliğine karşı nato'nun da etkili olmasını ben mümkün görmüyorum. fakat şöyle bir gerçek de var ki, kimilerine göre 2. dünya savaşından beri en ciddi gerginlik ve savaş yaşanmakta. bu nedenle de rusya'ya çok ağır ekonomik yaptırımların uygulanmasını ben beklerim. daha bugün rus borsası %34 çakılarak açıldı. rusya'nın rezervleri 600 milyar doları aşkın bir şekilde sağlam olsa da bu şekilde bir topyekun ekonomik ambargoyla savaşması mümkün değil. rusya'nın swift'ten çıkarılıp çıkarılmayacağını tartışabiliriz fakat ab'nin gaz alımını kesmesiyle de rusya büyük bir gelir kaybına yaşayacak. almanya aynı zamanda nord stream 2 hattını da kullanmayacağını açıkladı.

bir söylentiye göre içeride işler kötü gittiği için putin hedef şaşırtıyor. tanıdık geliyor bir yerlerden ama neyse. netice itibarıyla rusya'nın ukrayna'yı işgal etmesi, bir bakıma pirus zaferinden hallice.


son olarak, bu işin türkiye'ye etkisi pek iyi olmayacak

özellikle bu iş uzayacağa benziyor ve ukraynalı turistler zaten artık kayıp. rus turistlerin de ne kadarının geleceği tartışma konusu. türkiye inşallah maşallah ile ekonomi yöneten bir ülke olduğu için, hükümet "inşallah turistler gelecek ve döviz getirecekler" mantalitesiyle kkm üzerinden kuru baskılayarak yaza kadar "bir şekilde" ekonomiyi sürdürme derdinde. sonrası allah kerim. kemal derviş'ten gelsin: "ekonomi hamasetle olmaz."

işin bir de ukrayna'dan sonra romanya'ya, polonya'ya, finlandiya'ya vb. sarkma boyutu var ama ukrayna'ya sınır olan birçok ülkelerde abd üsleri bulunuyor. yine grafikte görüleceği gibi bazı ülkelerde nato güçleri de var.

olayları yakından izlemek lazım.

durumlar şimdilik böyle.