SİYASET 30 Mayıs 2019
91,6b OKUNMA     1174 PAYLAŞIM

Rusya'nın, Türkiye'ye Sattığı S-400'lere Ait Kodları Vermemesi Ne Anlama Geliyor?

Rus haber sitesi Gazeta.ru'ya göre Rusya Türkiye'nin, satın alacağı S-400 hava savunma sistemlerinin iç düzeneğine erişme hakkı verilmesi yönündeki talebini geri çevirdi. S-400 anlaşmasına göre, teknik onarım ve bakım işlemlerini sadece Rusya yapacak. Türkiye ise bu sistemlerin içini açma yetkisine sahip olmayacak.

rusya'nın s-400 kodlarını türkiye'ye vermemesi gayet normal bir durumdur.

rusya, teknoloji transferi şöyle dursun, direkt satışını isteyen birçok ülke olmasına rağmen bu sistemleri satmamıştır. abd'li yetkililerin geçmişte ve şu an s-500 sistemleri ile ilgili endişeleri de bunu doğrular niteliktedir. link

öncelikle gelişmelere göz atalım

suriye'de rus uçağının düşürülmesinden sonra eline bulunmaz bir fırsat geçen rusya, anında s-400 füzelerini suriye'ye getirdi ve sınırımıza yerleştirdi. bundan iyi bahane olamazdı (kimbilir belki de bu da rusya-türkiye arasındaki bir anlaşma idi). ama yine de uçak düşürdüğümüz günün yıl dönümünde ruslar bizim askerleri bombaladı ve kaza dendi. oysa ki intikamdı bana göre. birkaç kez oldu. zira rus uçakları kazayla herhangi bir yeri yanlışlıkla vurmayacak kadar nokta atışı yapabilen uçaklardır.
link

abd, bu füzeler nedeniyle suriye'de uçak uçuramadı. türkiye ise füzelerin tehdidi yüzünden aynı sorunu yaşadı. ruslarla aramız düzeldikten sonra adamlar füzelerden bizim f-16'lar üzerindeki kilidi kaldırdılar. ondan sonra pilotlar rahat uçabildi. füzelerin ne kadar önemli olduğunu bu bağlamda es geçmemek gerekiyor. bu füzeler, abd'nin radara yakalanmadığını iddia ettiği uçaklarını dahi vurabiliyor. abd'nin hiçbir ülkeye satmadığı boeing raptor-22 uçakları dahil. s-400 ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için bakınız

rusya'nın yakın ülkelerden ukrayna'nın s-300'ünü ukraynalılarla konuştuğumda rusların hiçbir teknoloji transferini yapmadığını belirttiler. aşağıdaki resmi bizzat kendim çektim ve bağımsızlık günüydü. şu anda düşman olmalarına rağmen bu rus füzesini sergilemekten çekinmemişler. 11. dakikadan itibaren de kısa bir videosunu çekmiştim, o da aşağıda.


s-300 ukrayna


rusya'nın diğer yakın olduğu ülkeler: iran, çin, hindistan. iran'ın nükleer teknolojisinin çekirdeğini oluşturan ve bunu kuran rusya, iran'a da bu teknolojiyi vermedi. hindistan ile askeri işbirlikleri var bildiğim kadarıyla ama s-400 hazır satışını bile daha tamamlamadı. hindistan ve çin ile de bu teknolojiyi paylaşmadı.

bizim için ilk etapta hazır alım, ondan sonra ortak üretim öngörülmekteydi. fakat rusya buna soğuk baktı her zaman. türkiye bu mantıkla başka projelerde başarılı oldu. güney kore top teknolojisiyle fırtına obüsü topunu yapar hale geldi. roketsan'ın uzun menzilli füze ve genel füze birikiminde çin teknoloji transferinin rolü yadsınamaz. italya teknoloji transferiyle atak helikopterleri derken az da olsa mesafe katettik. türkiye ise şu anda daha spesifik teknoloji transferlerini elde edip, geliştirmeyi beklemek istemiyor. zira bu alanda hisar füzeleri dışında tabandan bir atılım yok.


rusya için s-400 füzesi satmak şu anlamlara gelir

- bir nato ülkesine gerçekleştirilen büyük bir ihracat başarısı ve gururu.

- kendi kullandığı s400 değil, ihraç versiyonu satılacaktır ve işin içinde para kazanma olayı vardır doğal olarak (rusya'nın kendi kullandığı ve satmadığı s-400'ler ihraçlara göre daha gelişmiştir ve sadece kendisi kullanır).

- abd'nin yanından uzaklaştırabildiği ve yalnızlaşan türkiye'yi yanına çekebilmek.

türkiye için s-400 füzesi almak şu anlamlara gelir

- türkiye'nin acil hava savunma sistemlerine ihtiyacı var ve bunu öncelik hazır alımla, sonra da teknoloji transferiyle bunu süratle gerçekleştirmek ister.

- çin ile ortak üretimden abd baskısıyla vazgeçildikten sonra türkiye yeni ortak aramaya başlar.

- nato ülkesi müteffiklerinden hazır alım ve teknoloji transferinde de red cevabı alınca biraz yalnızlaşır ve yapılan diğer anlaşmalar netincesinde kaporayı öder.

sonuç olarak

hiçbir ülke, yıllardır emek vererek geliştirdiği teknolojik birikimleri size vermez. nato ülkesi ve müteffik olduğunuz abd bile vermediği halde, elçisini öldürüp, uçağını düşürdüğünüz nato'ya zıt bir ülke olan rusya asla vermez. türkiye'nin bu bilgileri elde etmesi abd'nin de bu sırrı öğrenmesine neden olabilir ve rusya'nın dünya üzerindeki caydırıcılığını da azaltır.

S-400'lerin kime karşı kullanılabileceği konusunda bir yorumu da ekleyelim

rus siber saldırıları abd'nin bile başına bela olmuşken s-400'leri rusya’nın uzaktan kontrol edemeyeceğini düşünmek tam anlamıyla hayalperestliktir.

bu sistemleri satarken rusya'nın rakibi nato'nun bir üyesine bu kodları vermeyeceği belliydi. peki biz bu s-400 denilen meredi kime karşı aldık? kime karşı kendimizi savunacağız? olası bir rus saldırısında bu füzeler kendi uçaklarımızı vurmaya yönlendirilecekler. bir nevi kendi topraklarımızda kendi paramız, kendi personelimizle düşmana batarya vermiş olacağız. diyelim ki rusya'yı boşver, biz bunları diğer komşularımıza karşı aldık. kim o sana saldıracak komşu? gürcistan olamaz. ne gücü ne de bir nedeni var. ermenistan ihtimali şaka gibi, ama diyelim ermenistan'la savaşa girdik, adamların arkasında dağ gibi rusya var. keza iran, iran'in güdümündeki ırak, suriye. bunlar zaten rusya'nın direkt veya dolaylı destek verdiği ülkeler. kürt yönetiminin hava gücü yok, güney kıbrıs'ın da. batıda bulgaristan ve yunanistan hem nato, hem de ab üyesi ülkeler.

o zaman, biz bu sistemleri savaşma ihtimalimiz olan ülkelere karşı kullanamayacağız. değil kullanmak, suriye ve iran'a karşı savaşırsak rusya'nın devreye girmesiyle bu füzeler kendi uçaklarımızı bile hedef alabilir. geriye kalıyor nato ülkeleri. gayrıresmi olarak nato'nun gözünün içine baka baka "sana karşı silahlanıyorum" diyoruz. peki bu durumda, yarın öbür gün örneğin rusya veya iran'la papaz olursak, nato'dan nasıl yardım bekleyeceğiz? s-400'lerin var ya, onları kullan yanıtını almayacağımızın bir garantisi var mı?

NATO ülkeleri mavi renkle gösteriliyor.

bir de şu senaryoyu düşünün. bir gün nato veya doğrudan abd ile ilişkilerimiz gerildi diyelim. uluslararası ilişkilerde zaman zaman olan, ancak sonuçta karşılıklı çıkarların baskın çıkmasıyla durulan türden bir sorun olsun. geçmişte kıbrıs yüzünden, hatta kardak krizinde olduğu gibi iki kaya parçası yüzünden benzerlerini yaşadık. diyelim kuzey ırak'taki kürtler bağımsızlıklarını ilan ettiler. ırak merkezi yönetimi, suriye, iran ve türkiye bölgeye geçişleri kapatıp kürt denetimindeki bölgede yaşayan halkı yiyecek ve tıbbi malzeme ambargosuna tabi tuttu. bir yıl iki yıl geçti ve sivil halktan onbinlere varan sayılarda ölümler olmaya başladı. o güne kadar kurulan devleti tanımayan batı, sivil ölümlerini önlemek için (veya bahanesiyle) türkiye'ye baskı yapıp red cevabını alınca, havadan ambargoyu kırıp insani yardım ulaştırmaya karar verdi.

bütün bunlar olup batı kamuoyunda türkiye insanlık dramının sorumlusu olarak gösterilirken, güneydoğu'da da pkk terörü ve devletin buna tepkisi had safhaya ulaştı. tam bu sırada türk topraklarından ateşlenen bir s-400'ün yardım taşıyan silahsız bir amerikan kargo uçağını vurmasını, ve trump'ın buna vereceği yanıtı düşünün. bizimkilerin "vallahi biz ateşlemedik, sistem kendi kendine aktif hale gelip, sizin uçağı hedef alıp düşürdü" demesine trump'ın ve amerikan şahinlerinin sükunetle cevap vereceklerini mi sanıyorsunuz? o andan sonra ya nato'dan atılıp, kendinizi rusya'nın kucağında bulacaksınız, ya da milli çıkarlarınızdan ödün verip ambargoyu kıracak, kürt devletinin tanınmasını kabullenecek ve belki de onu ilk tanıyan devletlerden biri olmaya zorlanacaksınız. bence ilk seçenek daha olası. bunun daha olası olması da bu hayali senaryonun gerçeğe dönüşme ihtimalini olası kılıyor.

türkiye nato'ya dahil olduğundan beridir sscb ve rusya'nın zincirlerinden boşanmasını engelleyen set durumunda. rusya buna bir son vermek için her türlü riski almaya hazır, ve ilk kez bir türk hükümeti rusya'yla bu kadar yakınlaşıp direksiyonu onlara verdi. umarım s-400'ler cumhuriyet'in goeben ve breslau'su olmazlar.

Kadın Futbolunun Yasakları Aşarak Ses Getirir Hale Gelişinin Öyküsü

Kadın Milli Futbol Takımımızın 10 Numarası Melike Pekel'in İlham Verici Hayat Hikayesi