Savaştan Eve Dönen Askerlerde Görülen Durum: Travma Sonrası Stres Bozukluğu (PTSD)
Nedir?
shell shock, yani kurşun şoku... eskiden bu isimle tanımlanan, genellikle 1. dünya savaşı sonrası eve dönen askerlerde görülen travmatik bir rahatsızlık. ayrıca doğum yapan kadınlarda da görüldüğüne ilişkin çalışmalar bulunmakta.
Belirtileri ve risk faktörleri
travma anında kontrol hissinin az olması, kadın olmak ve travmaya verilen ilk tepkinin yüksek olması ptsd geliştirmede risk faktörleri arasındadır.
her travma sonrası stres bozukluğu ptsd değildir. süreçinde yinelenen vahşet görüntüleri, kabuslar, aşırı irkilme tepkileri, nedensiz öfke ve suçlu hissetme vs vs semptomlarının bir aydan fazla sürmesi durumunda tanı konur. aynı semtomların bir aydan kısa sürede kesilmesi durumunda acute stress disorder kategorisine girer. netekim tecavüz, deprem, ciddi bir kaza atlatmıiş veya böyle bir olaydan zarar göreceği algısına varmış kişide akut stres bozukluğunun raslatması çok olasıdır. akut rahatsızlığın ptsdye dönüşmesinde işse risk faktörlerinin bulunması rol oynar.
tecavüz vakalarından genelde zarar kişin tanıdığı birinden geldiğinden travma atlatan kişi, sosyal çevresinden bir çekilme yaşar, kimseye güveneme olur ve yalnızlık yaşadıklarına duyduğu öfkeyle birleşerek semptomları arttırır. hayat akışında bozukluk ve gerileme gözlenir. kişi ne kadar unutmaya çalışırsa, hafıza o kadar kuvvetlendiğinden kabuslar daha belirgin bir biçimde vahşet görüntüleri içerir ve kabuslardan kurtulmak için uykusuz kalma yoluna giden hastada konsantrasyon bozuklukları sıkça rapor edilir. bu semptomlar kişilik bölünmesinde de görülen kendine yabancılaşma, örneğin aynada kedini tanıyamama gibi, belirtileri de beraberinde getirir.
ptsd, şahsen benim de muzdarip olduğum bir psikolojik rahatsızlık türüdür
ptsd'nin etkileri haftalar, aylar hatta yıllar sonra ortaya çıkabilir. 2011 yılında şırnak, uludere, ortaköy'de askerlik yaptım. askerden geldiğimde oldukça sakindim. kuzenim "nasıl bu kadar sakinsin" diye kızmıştı. ilk aylarda her şey çok güzeldi. sanki hiçbir şey yaşamamışım gibi sivil hayatıma devam ediyordum. zamanla askerlik hayatımdaki trajik olayların beni rahatsız etmeye başladığını fark ettim. iki gün üst üstte gördüğüm çatışma. cesetlerin görüntüleri. gündüz gördüğünüz doğa güzelliğinin gece karabasana dönüşmesi. her biri bir bir bilinçaltınızdan bilinçüstüne çıkmaya başlıyor. engelleyemiyorsunuz.
senenin bir ya da iki günü uyuyamam. bildiğiniz 24 saat boyunca uyuyamam. -70 iq ile geçiririm o günü. bitmesini beklerim. zamanla geçer fakat benim için ptsd hiçbir zaman bitmeyecek bir olgu. bunun da farkındayım.
bir de size küçük bir uyarı: doğuda askerlik yapan birine "terörist öldürdün mü?" diye sormayın. sadece sormayın. yumruk yemek istemiyorsanız sormayın.
çalıştığım şirkette ptsd eğitimi almıştım
bize gelip bununla ilgili eğitim vermişlerdi. şirkette birçok eski asker olduğundan, çalışanlarımızda ptsd varsa nasıl yaklaşırız ederiz, belirtileri nedir falan.
çok ilginç şeyler anlatmışlardı. ptsd'den sadece çatışmaya girenler muzdarip değilmiş. misal, çatışma çıkıyor ve yardım istiyorlar. çatışanların yardım istediğini duyanlar, yardım etmek istiyor ama edemiyorlar diyelim. gidip onları kurtarmak veya onlarla beraber çatışmaya katılmak istiyor. çatışma bittikten sonra, çatışanlar sağlam, ama yardım isteğini duyanlarda ptsd görülebiliyormuş. aynı şekilde, bir birlik sevk edildikten sonra (diyelim ırak), amerika'da birlikte kalanlarda da olabiliyormuş. adam ben niye onlarla değilim diye gidiyormuş. muharebe görenlerdeki birbirine destek olma ve destek verme hissinin yardımcı olduğu düşünülüyormuş. işte atıyorum o telsizle yardım çağrısını duyan ise, ben bunlara neden yardım edemiyorum diye kendini çaresiz hissedip ptsd'ye yakalanabiliyormuş.
ptsd'nin tek bir nedeni yokmuş yani anlayacağınız. önüne geçmenin en önemli şeyin destek hissi olduğu söyleniyor. ihtiyaç anında destek görebiliyor musun yoksa göremiyor musun...