Sınav Kağıdında Hocaya Yazılmış Unutulmayan Notlar
5. kez aldığım iletişim araştırmaları dersinin finalinde artık isyan ederek, mine şen hocaya hitaben "hocam şu sınavı geçeyim, kızım olursa adınızı vereceğim" notu düşmüştüm. hiç unutmam sınavı geçip mezun olunca; hocam, "geçtin ve kızına daha güzel bir isim koyabilirsin" diye mail atmıştı. dünya döndükçe unutmam...
orta okulda sınıfta bir çocuk vardı, hayrettin*
her sınavda 100 alırdı, kaçarı yok. bir gün türkçeden sınav oluyoruz kazık mı kazık ama sorular.
her şeyse kopyaydı mopyaydı geçirdik sınavı. aradan zaman geçti sınav sonuçları açıklandı.
mahmut 45, haydar 55, tuğçe 50 ozan 25 vs. vs. okuyor hoca. en yüksek not 55 şu ana kadar.
en sona bizim hayrettinin kağıdını ayırmış tabii.
en son kağıt geldi hayrettin 100 dedi, alışılmış bir şey tabii. her neyse hoca ayağa kaldırdı hayroyu tebrik etti
ve çocuklar biliyor musunuz, kağının sonuna ne yazmış hayrettin dedi.
''hocam, bu kadar kolay sorduğunuz için teşekkürler''
allah belanı versin hayrettin allah belanı versin...
not: vermedi tabii, boğaziçinde okuyor şimdi...
genelde; kelleyi koltuğa almış ve kaybedeceği bir şey olmadığını düşünen öğrencilerin sıklıkla icra ettikleri hadisedir. ben zamanında yapmışyım üçbeş kez birinde ise; bir soruya cevap verirken o kadar saçmalamıştım ki parantez açıp "hocam bu satırları hala okumaya devam ediyorsanız size helal olsun" diye yazmıştım.... sonrası....
lisede bir arkadaş geometri sınavında "hocam cevabını yazıyorum gidiş yolunu size sınavdan sonra anlatırım" yazmıştı hiç unutmam, kağıtlar okunduktan sonra hocayla olan diyalogları ve hocanın verdiği tepkiler hayatımdaki en komik anılardandır.
sınav sorularının yarım yamalak yapılması veya hiç yapılamaması durumunda yapılabilecek eylem. örnek:
"sayın hocam, bu sınava çok çalıştım ancak heyecandan hepsini unuttum. dersinizi umursamadığımı lütfen düşünmeyin"
"hocam 1. sorunun cevabını 3. sorunun içinde bulabilirsiniz"
"hocam bugün 3 sınavım olduğu için dersler birbirine karıştı"
sonuna smiley konulduğunda etkisi artan eylemdir.
hocam bu dersten geçersem mezun olabiliyorum. mezun olmadan düğün yapamıyorum, çalışamıyorum. tüm hayatım buna bağlı. yapın bi' güzellik :)
bankacılık sınavı öncesi hoca, "kendi kişisel notlarınızı eklemeyi unutmayın. okumak çok zevkli. yazın bakalım şimdi, sözlendim nişanlandım. okulu bitirmem lazım" der.
"hocam nişanlancak bir sevgilim bile yok. hayat her tarafından darbeler vuruyor. bari şu sınavı geçeyim"
bunu yapan öğrencilerin bir türü de sınav kağıdını asistanın okuduğunu bilmeden asistanı hocaya şikayet edenidir. şöyle ki, sınav kağıdına yanıtı yazdıktan sonra yanlış yazdığından emin olarak "hocam asistanınız ırt zırt bu konuyu böyle anlattığı için bunu yazdım. umarım doğrudur"
yanlış güzelim. zira asistan da ne anlattığını çok iyi bilmektedir.
"hocam formülü unuttum ama ben size sorunun nasıl çözüleceğini anlatıyım.biliyorum yani.bilmediğimden değil,eşekliğimden"
ne kadar not sayılır bilemem ama;
ders:din kültürü ve ahlak bilgisi
ortaokulda bir dönemdi. yine aynı bilindik din kültürü soruları; islamın şartları, haram nedir, orucu ne bozar vsvs. son soru da yine bilindik: "x suresini ve türkçe mealini yazınız."
cevap:
"hocam ben onu ezberleyemedim onun yerine size bir cami çizeyim artık ne verirseniz."
tam puan olmasa bile ucundan bişeyler vermişti o çizime.
hocanın sınavı okurken vereceği puana fazla etki etmediğini düşündüğüm eylemdir. belki sadece bir tebessüme yol açar. şöyle örneklenebilir:
"hocam hesap makinem yoktu elle anca bu kadar hesaplayabildim. sonuçlar yaklaşık. idare edin."
bi de hocanın önceki yıl sorduğu soruları ve çözümlerini ezberleyen bi arkadaş, girdiği sınavda algoritması biraz karmaşık ve çözümü hayli uzun bir sorunun önceki yılınkiyle aynı olması üzerine utanmadan şöyle yazmıştı:
"hocam ben bunu evde çözdüm cevap şu."