Sonunda İyi Niyetin Hep Suistimal Edildiği, Fedakarlıkla Enayiliği Birbirinden Ayıran O İnce Çizgi
olsa olsa alt küme çizgisidir.
fedakarlık enayiliğin alt kümesidir. çünkü fedakarlıkta olan her eleman enayilikte de vardı.
dolayısıyla her fedakarlık bir noktada enayiliktir de ama her enayilik bir fedakarlık değildir.
yaptığınız fedakarlıklar göreviniz gibi görülmeye başlandığında enayilik sınıfına girmiştir.
fedakarlık ne kadar yapılırsa yapılsın ve sonucu ne olursa olsun yapan kişi için hep fedakarlık olarak kalacaktır kalbinin bir köşesinde. dolayısıyla enayilik sadece şerefsizlerin bu duruma bakış açısıdır, karşı tarafın dangalak çıkmasıdır. fedakarlık cesaret ister. ötesi yok!
sessiz, biraz düşünceli, susan insanın her seferinde enayilik tarafına düştüğü sınır çizgisi.
çünkü o susar... sesini yükseltmez. bekler ki insanlar kendi kendine bir şeylerin farkına varıp düzeltsinler. çünkü ancak kendiliğinden gelişen farkındalık kalıcı olabilir. aksi sadece düzeltilen hatalar olarak kalır. bu uğurda kendinden bir takım fedakarlıklar yapar. aldırış etmez... görmezden gelir.
ne gariptir ki bunları yapan insanla hayatta hep ezilen başarılı olamayan insan da aynı kişidir. hep pasif kalır hayattaki rolü hep çalınır.
ve merhaba o kişi benim.
iyi örtülmüş kibir'in perdeleyebildiği şeffaf çizgidir.
karşınızdaki kişinin sizdeki değeri, yapmış olduğunuz enayiliği fedakarlık gösterebileceği gibi fedakarlık sandıklarınızı da enayiliğin babası yapabilir. yapılan değil yapılmasını hakedecek kişidir bu ince çizgi.
birinden haz alırken diğerinde kendini kullanılmış hissedersin. o ince çizgi hissayattır.
fedakarlık ve enayilik farklı dünya görüşüne sahip insanlar için aynı kavramı karşılamaktadır.
fedakarlık iyi niyetle sergilenen, önceliği kendi çıkarlarını gözetmeye yönelik olmayan davranışları tanımlamak için kullanılır. ancak önceliği değil yaşama amacı kendine her durumdan çıkar sağlamak olan asalak güdümlü, insan formlu canlı türü için bu davranışlar enayilik olarak adlandırılabilir.
ne yazık ki iyi niyet suistimale hep açıktır. bu kuralı asalaklar hep bilir, iyi niyetli insanlar bir kaç acı tecrübeden sonra öğrenir. ama herkes doğasının gereğini yerine getirmekten vazgeçemez. iyi olandan fedakarlık etmesi, asalak olandan çıkarını koruması beklenir hep. fedakarlık iyilerin görevi, asalakların ödülüdür.
hiçbir fedakarlık ya da iyiliğin enayilik olmadığını bilenler için oldukça kalın bir çizgidir. aslında, kişi en nihayetinde her şeyi kendisi için yapar.
tutturulması zor ve göreceli bir çizgidir. hele ki biraz da iyi niyetli bir insansanız tutturması neredeyse imkansızdır.
ancak, üçüncü kişilerin gözünde bu çizginin neresinde bulunulduğu, yine üçüncü kişilerin hayata bakışları ile alakalıdır.
zira bazen başkasının enayilik olarak göreceği bir eylem, bir başkası için fedakarlık olabilir.