TARİH 7 Mayıs 2024
15,3b OKUNMA     240 PAYLAŞIM

Spartaküs'ün Gerçek Hikayesi: Roma'yı Bir Ara Yıkımın Eşiğine Getiren 3. Köle Savaşı

3. Köle Savaşı nedir? Köle savaşı nedir? MÖ 73–71 yıllarında Roma İmparatorluğu'nu bir ara ciddi şekilde korkutan bu isyanı inceliyoruz.

mö 1. yüzyılın ilk yarısında ispanya, akdeniz ve küçük asya'da önemli savaşlarla meşgul olan roma cumhuriyeti bu esnada, aniden bizatihi italya'daki varlığına yönelik ölümcül bir tehdit ile karşılaşır. mö 73 yılında güney italya'daki capua şehrinde, mutfak aletleriyle silahlanan 70 civarındaki gladyatör, muhafızlarını ve eğitim okullarının (bkz: ludus) bünyesinde bulunduğu hanenin sakinlerini öldürerek firar eder. akabinde, gölgelerinin napoli körfezi'nin luxuriasının üzerine tehditkar bir biçimde çöktüğü yakındaki vesuvius dağı'na yönelen firariler, buradan aristokratların arazilerine saldırırlar ve karşılaştıkları köleleri özgürleştirerek, yağmadan elde ettikleri ganimeti de eşit bir şekilde paylaşırlar. maceraları kulaktan kulağa yayılmaya başladıkça başkaları da onlara katılmaya gelir. çıkan isyanı bastırmak üzere roma'dan gönderilen askeri bir birliği yok ettiklerinde ise bir kıvılcım hüviyetindeki bu direniş hareketi, tüm italya'yı kavuracak bir yangına dönüşecektir.


mö 2. yüzyılın sonlarına yaklaşıldığında italyan yarımadasındaki kölelerin sayısı, toplam nüfusun neredeyse üçte birine tekabül etmektedir

maden ve taş ocaklarında, kamusal inşaat projelerinde, arenada, genelevlerde ve zenginlerin villalarında çalıştırılmalarının yanı sıra çok yüksek ve giderek artan miktarlarda toprağın işlenmesi için de kullanılmakta olan köleler, aynı zamanda potansiyel olarak devrimci bir sınıfın da çekirdeğini oluşturmaktadır. zira bu insanlar ekseriyetle; birlikte yatıp kalkan, vahşi şekilde ezilip çalıştırılan, ama sık sık ailelerine, çiftliklerine ve artık kaybetmiş oldukları özgür bir yaşama ilişkin canlı hatırları olan kimselerdir. imparatorluğun hemen hemen her köşesinden getirilmiş olmalarına rağmen pek çoğunun kökeni aslen doğu'ya dayanmaktadır ve orada konuşulan hakim dil olarak yunanca, tabii bir şekilde kölelerin ortak lisanı haline gelmiştir. yine, bu talihsiz kitleye mensup olan insanların çoğunluğu temel bir eğitime sahiptir. mezkur öğrenimlerinin kaynağı ise özgür yaşamları esnasında ifa ettikleri işlerden ileri gelmektedir. nitekim daha önce küçük memuriyetlerde veyahut askeriyede görev almış olan bu insanlar, tesis edecekleri siyasi ve askeri örgütlenme sayesinde birkaç uzun yıl boyunca roma'ya kök söktüreceklerdir. ancak her kitle hareketinde olduğu gibi köleler de daha organize bir şekilde hareket edebilmek adına bir lidere ihtiyaç duymaktadırlar ve aradıkları kişiyi; roma'ya bağlı trakyalı birliklerde görev alırken isyan etmesi hasebiyle özgürlüğünü kaybeden ve daha sonra bir köle olarak satılmasının ardından eğitimli bir gladyatör haline gelen spartacus de bulurlar.


mö 73 yılından başlayarak bir yıl içerisinde bütün italya isyanlar ile sarsılır

on binlerce kişi spartacus ile birlikte napoli körfezi'nden po vadisi'ne doğru ilerler ve üzerlerine gönderilen pek çok roma ordusu ardı ardına ağır hezimetler alır. roma artık nemesis ile karşı karşıya olduğunun biraz geç de olsa farkına varmış durumdadır. savaşlarının binlerce hatta milyonlarca kurbanını italya'daki arazilerde köle olarak çalışmak üzere getirmiş ve şimdi köleler, sırtlarını keskin bir öfkeyle efendilerine dönmüştür. roma, evini savunmak zorundadır ...

dahası, isyanın daha da yayılma ve yukarıda da bahsini geçirdiğimiz üzere başka yerlerdeki mücadeleler ile birleşme tehdidi de söz konusudur. takipçilerinin alp geçitlerini aşıp eski yurtlarına dönme fikrinden vazgeçmesi üzerine mö 72'de yeniden güneye ilerleyen spartacus, gemilerini ordusunu sicilya'ya geçirmek için kullanmak ve bir kuşak önce burada yanan köle devriminin (bkz: birinci köle savaşı)(bkz: ikinci köle savaşı) ateşini yeniden canlandırmak üzere korsanlar ile anlaşma yapar. ispanya'daki mariusçu sertorius'u, italya ve sicilya'nın kölelerini, doğu akdeniz'in korsanlarını ve küçük asya'nın yunanlarını ortak bir roma karşıtı cephede birleştirebilecek bağlar yavaş yavaş tesis edilmektedir ...

kendi evlerinde gerçekleşen köle devriminin şokuyla sarsılan romalılar, imparatorluğun en zengin adamlarından biri olan marcus licinius crassus'u, (dönemin yaygın bir uygulaması olarak) spartacus'e karşı "özel bir komutanlık" ile görevlendirirler. zorunlu askere alma, sert eğitim ve kölelere karşı yapılan savaştan kaçan birliklerin katledilmesini de içeren (her 10 askerden birinin kendi arkadaşları tarafından sopalarla infaz edildiği (bkz: desimasyon) ) acımasız bir disiplin ile 10 lejyondan oluşan (50.000 asker) yeni bir ordu yaratan crassus, spartacus'ün ve köle ordusunun karşılaşacağı en zorlu düşman olacaktır. keza savaş; pek çok şehri kontrol eden, resmi ambarlara, silah imalathanelerine ve sıkı bir kolektif disipline sahip olan embriyonik bir köle devletinin doğduğu güney italya'da 6 ay boyunca devam eder. ancak crassus, bir denizden ötekine kurduğu devasa bir tahkimatla italya'nın topuğuna yaklaştığında spartacus kendini geniş kalabalığın ihtiyaçlarını karşılıyamaz halde bulur. mö 71 yılında kuzeye doğru kuşatmayı kırıp manevra savaşını sürdürse de nihayetinde sıkışıp kalır ve takipçileriyle birlikte apulia'daki petelia dağları'na geri çekilir. spartacus burada crassus'un, ispanya'da sertorius'u uzun bir mücadelenin ardından mağlup etmeyi başararak dönen pompeius'un ve doğu'da mithridates tehdidini bertaraf etmesinin ardından anavatana çağrılan lucullus'un komutası altında birbirlerine yaklaşan üç roma ordusunun tehdidi altındadır. artık roma imparatorluğu'nun bütün askeri gücü, gereğinden fazla uzadığını düşündükleri köle isyanını "ezmek" üzere seferber edilmiş durumdadır.

spartacus son bir hamleyle, diğer roma orduları ona katılmadan evvel crassus'u savaşa çekerek kuşatmayı yarmayı dener ve kişisel şan ile şöhretin her şey demek olduğu geç cumhuriyet roması'nın primus inter pares'i olmak isteyen crassus, bu teklifi geri çevirmez. gerçekleşen muharebede, sayı ve ekipman bakımından dezavantajlı olmalarına rağmen asiler büyük bir kararlılıkla savaşır. hatta kaçmayı reddettiğini göstermek adına sembolik bir hareket olarak spartacus, savaşın başlangıcında atını öldürür. çetin geçen mücadelede galip gelen taraf ise nihayetinde roma olur. livius'un aktardığına göre spartacus, crassus'a ulaşmak için arbedede yolunu açmaya çalışırken hayatını kaybeder ancak cesedi hiçbir zaman bulunamaz. ordusundan geriye kalanlar dağlara kadar takip edilirken pompeius'un adamları da insan avına katılır. savaşın ardından ise 6000 kadar tutsak, 3 yıl önce her şeyin başladığı yer olan capua'dan roma'ya uzanan appia yolu boyunca çarmıha gerilecektir.

konuya dair daha fazla bilgi edinmek isteyenlere mary beard'den spqr - antik roma tarihi, adrian goldsworthy'den roma tarihi ve neil faulkner'dan roma: kartalların imparatorluğu adlı eserleri tavsiye ediyorum.