İŞ HAYATI 19 Mart 2018
26,4b OKUNMA     782 PAYLAŞIM

Startup Anlayışını Klasik Girişimcilikten Ayıran İnce Çizgi Tam Olarak Ne?

Son zamanlarda daha sık duyar olduğumuz startup şirketler bildiğimiz girişimci kafasından biraz daha uzak bir anlayış üzerine kurulu. O ince çizgi neymiş, Sözlük yazarı "commodore internete baglanaydi iyiydi" anlatıyor.
iStock


şunun çizgisini kesin baştan çekelim

start-up genel geçer bir iş tanımı, bir girişimcinin (haydi bismillah diyerek) açtığı dönerci değil. start-up dediğimizde şunları anlıyoruz:

1) bu arkadaş(lar)ın bir iş planı var

2) tercihan max 2-3 yıl içerisinde bu işi acayip büyüyerek exponansiyel bir kar edecek

3) tercihen ortalığı darmaduman edecek (disruption)

4) ve "birileri" gelip bu işi misli para vererek satın alacak

özellikle bu sonuncuyu hedeflemiyorsanız kendinizi start-up diye pazarlamaya hiç çalışmayın. mesela iş kuruldu, aradan 3 sene geçti ve kar ediyorsunuz, ortaklar tatile gidiyor, çocukların okul parası çıkıyor, belki onlarca eleman çalışıyor ve siz yıllarca bu işi yapabilirim diyorsanız artık bu iş bir "lifetime business" olmuş durumda. ha istediğiniz bu muydu, olabilir. lakin ben size iş kurmayı değil, start-up batırmayı emrediyorum. türkiye'nin geleceği ancak böyle kurtulabilir. hala sahip olduğumuz genç nüfusun sahip olduğu tüm potansiyeli sonuna kadar kullanmamız lazım. bata çıka, dünya ile rekabet edebilecek hale geleceksiniz. korkmayın.

istatistiksel olarak tüm dünyada start-up şirketlerin batma olasılığı %95. yani her kurulan 100 start-up'ın sadece 5 tanesi istediği fiyatlama ile büyük bir balık tarafından keyifle yutulup milyonları cebe indirebiliyor. doğru konuda, doğru plan ile o piyasada normal iş yapış şeklinden çok farklı şekilde bir yolda hızlıca yürüyebilirseniz piyasa değeriniz ve bilinirliğiniz artarsa babalardan biri gelir sizi satın alır, siz de ister paraları yer isterseniz de yeni maceralara atılabilir, yeni start-up'lara koşarsınız.

hasan aslanoba'nın asıl hikayesini okuyun, tazedirekt ile nasıl hızlı (çıkış) kararı verdi anlayın. keza yemeksepeti.com hikayesini öğrenin, bazen işlerin 2-3 senede değil daha uzun soluklu olmak zorunda kalacağını ama yukarında bahsettiğim iş yapış şeklini değiştirme konusunu aklınızdan çıkarmayın. elon musk'ı takip edin, mercedes, bmw ,ford vs gibi devlerin tesla karşısında neden zangır zangır titrediğini düşünün. 1-2 seneye kadar hepsi elektrikli ve kendi kendine süren arabaları piyasaya çıkarmış olacak amma velakin 2 sene sonra tesla'nın elinde son 5 seneye ait tüm kendi arabalarının sürüş detayları, logları olacağını (bigdata, lafta değil böyle oluşuyor) ve altyapısı ile otomatik pilot yazılımına dair en küçük update'leri cart diye tüm arabalarına upload edip tüm arabaların hangi virajı hangi sınırlar içinde alabileceğini bir gecede öğrenebileceği durumu değerlendirin. elon'a anıtkabir postlarından dolayı biraz kıyak geçmiş olabilirim evet ama burada püf noktası otomotiv piyasasının klasik işleyişine nasıl çomak soktuğunu anlamak. start-up kuracaksanız işte böyle bir çomakla işe başlayacaksınız.