KOMİK 16 Ekim 2019
45,7b OKUNMA     675 PAYLAŞIM

SüngerBob Sürekli Çalışarak Stagflasyonu Engelliyor mu?

SüngerBob KareŞort/KarePantolon çizgi filmindeki SüngerBob adlı arkadaşımızın o evrendeki ekonomiyle olan ilişkisine dair hak vereceğinizi düşündüğümüz tespitler.

az önce süngerbob izlerken farkına vardığım ve araştırmalarım sonucu hakikaten de böyle bir şeyin olduğunu gördüm. süngerbob kareşort isimli sarı arkadaşımız; sürekli çalışarak, kendince küçük ölçekli bir devinim oluşturarak enflasyon sonucu doğan stagflasyonu engellemektedir. nasıl mı?

süngerbob, bay yengeç'in sahibi olduğu yengeç restoranda tahmini olarak asgari ücretli olarak çalışmakta olan bir emekçi. daha doğrusu buradaki emekçi tanımı, bize dayatılmış bir zorlama. çünkü aslında süngerbob bir emekçiden çok; patron yanlısı, yalaka olarak tabir edebileceğimiz, kimse bana dokunmasın ama ben herkesin işine karışayım kafasında olan, çıkarcı bir şerefsiz. bunun en büyük örneğini şurada görebiliriz;


bir bölümde bay yengeç, paraya sıkıştığı, kızı balina pearl'ün masraflarına falan yetişemediği için restoranın normalde 10 saat olan mesai saatini 24 saate çıkartıyor. restoranda sadece iki tane çalışan olduğu için haliyle bu çok zorlayıcı oluyor. tam 1 ay boyunca uyumadan, gece gündüz demeden süngerbob ve squidward çalışıyorlar. bu süre zarfında süngerbob'un ağzından ne sendika kuralım, ne grev yapalım gibi sözleri duymayı bırakın, halinden gayet memnun, 'aaa çok seviyoyum, yengeç burger yapmayı' diyerek android gibi çalıştığı görülmüştür. öte yandan squidward ise çalışma şartlarının ağırlığından şikayetçi olarak, en azından hakkaniyetli bir zam artışının ya da izin verilemesini isteyerek, hem moral ve motivasyon bazlı kar yaşanacağını hem de çalışmadan daha fazla verim alınacağını söylemiştir. bu durumda da bay yengeç, oy çokluğu istemiştir. süngerbob kansızı, bay yengeç ile bir olarak squidward'un bu talebini geri çevirmiştir.


bu yukarıdaki olaylar süngerbob'un iş hayatındaki karakterini özetliyor. süngerbob; maaşım tıkır tıkır yatıyor, it gibi çalışıyorum ama iş yerimi seviyorum, patronum kıyak adam, her gün beleş yengeç burger yiyorum diyerek kendini kandıran ve böylelikle kapitalizmin istediği saf, salak, şükürcü işçi profiline tam uymaktadır.

daha önceki yazılarımda, bikini bottom kasabası'nda işçi sınıfının hakim olduğunu, hatta direkt proleter kesimin yaşadığını net argümanlar ile izah etmiştim. kasabada belli bir ekonomik durgunluğun olmadığını anlamak için; gerek halkın sürekli dışarıdan yemesi, gerek arabaların çokluğu, gerekse bikini kasabası çevresinde bulunan fabrikalardan anlamak mümkün. ucuz işçilik, sanayi dayalı üretim ve bunun beraberinde gelen yüksek alım gücü ve ucuzluk.

yav hem proleter olup, hem nasıl bolluk bereket oluyor ki dediğinizi duyar gibiyim, bunu da açıklayacağım birazcık daha sabredin.

buna rağmen; halk mutsuz, mesela açın birkaç bölümü izleyin balıkların çoğunun yüzünün solgun ve hastalıklı gibi olduğunu göreceksiniz. bu da bize halkın çok çalıştığını ve kendilerine yeterli zaman ayıramadıklarını gösteriyor. yine suların kirliliğini gösteriyor. daha iyi resiflere taşınamayan halk, bikini bottom kasabası içerisinde yaşamaya mahkum kalıyor ve bu sayede kasabada üretim asla durmuyor.


peki buna süngerbob'un etkisi nasıl oluyor?

bikini bottom kasabasının nüfusu az olduğu için, işçilerin dayanışma içerisinde olması, grev ve sendika gibi olanakların daha efektif kullanılması için biçilmiş bir kaftan. zira şehirde toplu bir grev olacağı için bikini bottom kasabası'nda hayat durma noktasına gelecektir. bu da işverenlerin, işçilerin balıkçıl şartlarda yaşaması için gerekli nizami isteklerin ve taleplerin değerlendirilmesinde önemli bir rol oynayacaktır. fakat işte tek bir kişi, tek bir kansız, affedersiniz tek bir piç kurusu, yani süngerbob ismindeki sarı şeytan tüm bu iyiliğin üzerine sifon çekiyor.

nasıl mı?

işe 1 saat erken gidiyor, günde 15 saat mesaiye eyvallah diyor, fazla mesai yaptığı için bunu ek ücret olarak maaşına yansımasını istemiyor, hafta sonları it gibi çalışmaya devam ediyor, işe en erken geldiği yetmiyormuş gibi en son çıkıyor ve dahası tam bir patron yalakası. ve bu arkadaş bikini bottom kasabası'nın en ünlü restoranında çalışıyor. orayı ziyaret eden patronlar, fabrikatörler eminim ki bay yengeç ile iş verimi üzerine kısa sohbetler yapıyordur. haliyle bay yengeç de yadsınamaz büyük sırrının bir kısmını az işçi çalıştırmasına, işçi şartlarının ağır tutulmasına ve süngerbob gibi yönlendirilebilir, kapitalist çarkın tam aradığı bir beyne sahip olan bir işçi çalıştırmasına bağlayarak, onları bilgilendiriyordur.

tamamen kelebek etkisi şeklinde, bay yengeç'in bu kadar ucuza, insanı şartlardan uzak işçi çalıştırdığını gören bikini bottom kasabası'nın ileri gelen zenginleri, kendi işyerleri ve fabrikalarındaki şartları daha da ağırlaştırarak, işçilerin üzerinden ne kadar fazla verim alırız kaygısı gütmeye başlıyorlar. şayet işçiler, şartları beğenmez, istifa eder ise, onları bu küçük nüfuslu kasabada başka işe alacak kimse olmadığı ve iş kolunun inanılmaz darlığı ile korkutarak, bu şartlara boyun eğmeye maruz bırakıyorlar.

çünkü balıklar, yengeçler, balinalar ya da diğer yaşam canlıları için gerçekten de denizaltında çok da fazla iş çeşitlerinin olmadığı aşikar.


bu durumda ne oluyor?

- düşük ücretle çalışmaya devam ediyorlar.
- az sayılarına rağmen sendika şeklinde örgütlenemiyorlar.
- sürekli aynı maaşla çalıştıkları için kasabada işsizlik düşüyor.
- işsizlik yok olduğu için alım gücü yükseliyor.
- alım gücü yükseldiği için belli ürünlere talep azalıyor.
- talep doğrultusunda üretilen ürünün fiyatında esneklik oluşuyor.

bu veriler doğrultusunda deflasyon olarak, resesyon tabanlı enflasyon içerisinde oluşan stagflasyon düşüyor ve halk it gibi çalışmasına, başını kaşıyacak vakti olmamasına rağmen, farkında olmasa dahi daha refah ve bolluk içerisinde yaşıyor.

bu durumun halkın üzerinde etkisi ise şu şekilde:

- erken yaşlanma
- ağır çalışma şartları sonucunda oluşan solunum rahatsızlıkları
- asosyallik
- faaliyetsizlikten kaynaklanan; bunalım, depresyon
- obezlik

süngerbob, farkında olmadan sürekli çalışarak, kasabanın diğer sakinlerinin de it gibi çalışmasına neden olsa da kasaba üzerindeki enflasyonu düşürerek deflasyon oluşturduğu için kahraman mı yoksa, asalak mı?

Ekşi Sözlük yazarı 'jamesharden'ın bu tespitlerinin hata barındırdığını söyleyenler de var:

1. iş piyasasının daraldığı bir yerde işveren çalışanları tehdit edemez ve doğal süreç içinde istihdam piyasasındaki rekabet, maaşlar başta olmak üzere işçi haklarının iyileşmesini zorunlu kılar. (sanayi devrimi)

2. alım gücünün artması, üretimin artması vs. tüketim ile sonuçlanmazsa enflasyon oluşmaz.(merkez bankası 345667754456543 lira basıp kasasında tutsun. ekonomiye etkisi nedir?)

3. tüketimin devamlı üretim ile desteklenirse büyüme ne olursa olsun enflasyon ciddi bir sorun çıkarmaz. (çin)

4. hatalı çıkarım ile bahsedilen süreç gerçekleşse bile bu türlü oluşacak bir enflasyon büyüme, refah artışı konusunda bir sorun yaşatmaz. (her gün fiyatlar ikiye katlansın, benim gelirim de katlanıyorsa sorun yok.) hatta toplumdaki gelir adaleti sebebiyle (gini katsayısı neredeyse 0) enflasyonun neredeyse hiçbir olumsuz etkisinden söz edemiyoruz tamamen büyüme, refah destekleyici.

5. nasıl ki sadece tüketim odaklı ekonomi sürdürülemezse, sadece üretim odaklı ekonomiler de sürdürülemez. (bir dış pazar yoksa ki yok-1873 buhranı/uzun depresyon)

daha çok hata var belki sonra devam ederim ama bütün bunlar süngerbob'un ahlaksız ve topluma kötü bir örnek olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Taş Devri'nde Dost Görünen Fred ve Barney Arasındaki Müthiş Kopukluk

Yengeç Burger'in Bu Kadar Başarılı Olmasındaki Temel Sebep Nedir?