İŞ HAYATI 26 Ağustos 2024
9b OKUNMA     108 PAYLAŞIM

Tekno Feodalizm: Apple, Meta, X Gibi Şirketler Kullanıcıları Yeni Nesil Kölelere mi Çeviriyor?

Yanis Varoufakis'in "Tekno Feodalizm" kitabı, teknoloji devlerinin kullanıcıları modern çağın köleleri haline getirdiğini ve ekonomiyi feodal bir düzene çevirdiğini savunuyor.

tekno feodalizm (technofeudalism: what killed capitalism) yunanistan'ın eski maliye bakanı yanis varoufakis'in apple ve meta gibi şirketlerin kullanıcılarına günümüz köleleri gibi davrandığını savunduğu kitabının ismidir.

teknoloji meraklısı babasına yazdığı bir mektup olarak kurguladığı 17. kitabı, kapitalizmin 1960'lardaki reklam patlamasından, 1980'lerdeki wall street'e, 2008 mali krizine ve pandemiye kadar geçirdiği evrimi anlatır. en önemli bölümlerinde, tekno feodalizm, apple, facebook ve amazon'un ekonomiyi o kadar çok değiştirdiğini, artık avrupa'nın ortaçağ feodal sistemine benzediğini savunur. teknoloji devleri lordlardır, geri kalan herkes ise karşılığında pek bir şey almadan topraklarında çalışan birer köylüdür.

varoufakis'e göre, x'te (twitter'da) her paylaşım yaptığınızda, esasen elon musk'ın mülkünü bir orta çağ kölesi gibi işliyorsunuz. musk size ödeme yapmıyor, ancak sizin ücretsiz emeğiniz, bir anlamda, şirketinin değerini artırarak ona ödeme yapıyor. x'te, ne kadar çok aktif kullanıcı varsa, o kadar çok kişiye reklam gösterilebilir veya abonelik satılabilir. benzer şekilde google maps'te, etkileşimlerle kullanıcıların ürünü iyileştirdiğini savunuyor.

kar kapitalizmi sürdürür, kira ise feodalizmi sürdürür. şimdi bu yeni süper sermaye biçimi ile bir sistemden diğerine geçtik: bulut sermayesi ya da algoritmik sermaye. varoufakis'e göre amazon.com gibi, airbnb gibi yeni dijital feodal beylikler yaratılıyor, burada servet elde etmenin ana unsuru kar değil, kira biçiminde.

apple store'u ele alalım. bir uygulama üretiyorsunuz, apple karınızın %30'unu komisyon ücreti aracılığıyla kesebilir. bu bir bulut feodalizmidir ve apple tam olarak feodalizmde olduğu gibi bir kira alır. varoufakis'in argümanı feodalizmin birçok özelliğine sahip ancak kapitalizmden bir adım önde olan yeni bir sisteme doğru ilerlediğimizdir.

facebook klasik bir bulut derebeyliğidir. birbirleriyle iletişim kurmak isteyen diğer insanlar için çekici olan bulut sermayesi yaratır; arkadaş bulmak, görüşleri, köpekleri veya kedileri hakkında iletiler yayınlamak için. böylece bu derebeyliğe çekilirsiniz ve zuckerberg için bir sonraki adım, kullanıcıların dikkatini (bkz: dikkat ekonomisi) onlara satmak için yayıncıları ve reklam verenleri aynı derebeyliğe çekmekti. hemen ardından, cory doctorow'un enshittification kavramıyla çok güzel bir şekilde tanımladığı gibi, bir yayıncıysanız, satışlarınız facebook aracılığıyla arttığı için harika hissedersiniz ve sonra aniden, gerilediğinizi de görürsünüz. sonra yeniden yükseltmek için müşterilerin ürününüzü bulması için reklamlara daha fazla ödeme yaparak, daha yüksek bir bulut kirası ödemeniz gerekir. bu tekno feodalizmi üreten tipik bulut kapitalizmidir.

alibaba veya amazon.com'da satılan elektrikli bisikletleri üreten şirket, bir himaye altındaki (vasal) kapitalisttir. bu şirketin kar marjının çoğuna amazon'un kurucusu ve yönetim kurulu başkanı jeff bezos tarafından bulut kirası şeklinde el koyulur. ikincisi algoritmalar tarafından izlenen amazon depolarındaki işçiler olan bulut proleterleridir. üçüncüsü bulut köleleri olan gönüllü olarak ücretsiz iş gücü sağlayan kullanıcılardır. tiktok'a, facebook'a, instagram'a her video yüklediğinizde, bu şirketlerin sermaye stokuna katkıda bulunuyorsunuz. bulut köleler, doğrudan emeğiyle, hareketleriyle veya varlığıyla buna katkıda bulunur.

peki bulut kapitalizmini kapitalizmden daha kötü bir ekonomik sistem yapan şey nedir? ilk neden, makroekonomik bir bakış açısından bakıldığında, bulut kirası biçiminde bu kadar büyük miktarda para çıkarıldığında, bu para döngüsel bir gelir akışından kaybolmasıdır. hesaplamalarıma göre, gsyih'nin %35 ila %40'ı döngüsel gelir akışından bulut kirası yoluyla çekiliyor ve bu da ekonomide daha az para olduğu anlamına geliyor. sonucunda yatırımlar düşüyor ve bu da ekonominin geri kalanında daha az iyi, kaliteli iş olduğu anlamına geliyor. ikinci neden ise, bu bulut sermayesinin dikkatimiz ve ücretsiz emeğimiz aracılığıyla kendini yeniden üretmek üzere tasarlanmış olmasıdır. platformlar, öfkelendiğimizde bulut sermayesinin sahipleri için ücretsiz bulut sermayesi üretmek için daha fazla zaman harcadığımızı keşfetti. bu yüzden algoritmalar konuşmalarımızı zehirlemeye odaklı. bu demokrasilerimiz için oldukça zararlı çünkü fikir birliği bulut sermayesi için gerçekten kötü, bunu istemiyor. herkesin öfkelenmesini ve birbirine tepki vermesini istiyor.

bulut sermayesinin yükselişi ve döngüsel gelir akışından çıkarak paranın belli başlı kişilere geçirilmesi, insanlardaki hoşnutsuzluğu artırıyor. nefret, faşizmin yakıtıdır. dolayısıyla, hoşnutsuzluğu, çoğu insanın geçimini sağlayamaması gerçeğini ve algoritmalar tarafından güçlendirilen nefreti bir araya getirirseniz, bu faşizmdir.

varoufakis, "hemen bir bulut vergisi getirmemiz gerekiyor. amazon'a platformunda gerçekleşen her işlem için yüzde 5 vergi koyun. sonra, herkes için platformlardan bağımsız bir dijital kimliğe sahip olabilme hakkını sağlayın, böylece internette kim olduğumuza dair google veya facebook'un kefil olmasına gerek kalmaz. devlet tarafından verilen bir dijital kimliğe sahip olmak, verileriniz üzerindeki mülkiyet haklarınızı geri kazanmanız veya size devredilmesi için önemli bir aşamadır, çünkü şu anda verileriniz size ait değil" diyor.

varoufakis'e göre, "birlikte çalışabilirlik ve platform bağımsızlık mekanizmaları zorunlu hale getirilebilir. uzun süre x'te olan birisi, kolay kolay bluesky'a geçemez. diyelim ki elon musk, hoşlanmadığı bir şey söylediğim için beni engellemeye karar verdi. şimdi, x'te bir milyondan fazla takipçim var. onları kaybetmeden ayrılamam. bluesky'a gidersem, 10 takipçim olur. birlikte çalışabilirlik ve platform bağımsızlık, başka bir platforma, bluesky'a gidersem, bluesky'a bir şey gönderdiğimde, x'teki 1 milyon takipçimin bunu duyabileceği anlamına gelir".

varoufakis, "ab'nin dijital piyasalar yasası'nda birlikte çalışabilirlik gibi bazı ilginç fikirler var. ancak hükümetler yeterince üzerinde durmuyor. hükümetlerin hepsi büyük tekno feodal lordların kontrollerinde" diyor.

kaynak: wired.com