SİNEMA 9 Ağustos 2017
101b OKUNMA     1132 PAYLAŞIM

Ters Köşe Yapmasıyla Şaşırtan ve Sistem Eleştirisini Çok İyi Yapan Mahkeme Filmleri

Adalet, her zaman farkında olmasak da bu dünyadaki en önemli ve gerekli şeylerden biri. Dolayısıyla nitelikli bir insan olmak için adalet ve hukuk gibi kavramları benimsemenin belki de en kolay yolu, mahkemeyi ve adaleti konu alan filmleri izlemek olabilir.
The Judge

uzun zamandır film önermiyordum. izlediğim filmlerden, tasteofcinema ve filimadami gibi sitelerden unuttuğum filmler var mıdır diye göz gezdirerek bir liste oluşturmaya çalıştım. malum adalet herkes için lazım, çalıştığımız yerde, yaşadığımız toplumda her ne kadar bir hiyerarşi olsa bile kanun önünde hepimiz eşitiz. ve sıklıkla düştüğümüz yanlışlardan biri adalet mülkün temelidir ilkesinde geçen mülk vatan oluyor, zengin kesmin toprakları değil. ayrıca haksızlıklara karşı bir bütün olup buradan adaleti sağlayan ekşi sözlük üyeleriyle bir ekşi yazarı olarak ne kadar gurur duyduğumu belirtsem azdır. adalet herkese lazım olacaktır ve bilinçli bir birey olarak haksızlıklara eşitsizliklere her platformda sesimizi çıkartmalıyız.

filmlerle ilgili çok bilgi vermeyeceğim. açın izleyin derim. zekice kurgulanmış diyaloglarıyla zihninizi açacak.

öncelikle sıraladığım filmlerde:

-haklı haksızdan çok iyi bir avukatın faydalarını,
-her şeyin delile bağlı olduğunu,
-zamanının çok ötesinde ucu açık biten filmleri,
-50 yıl öncesinden günümüzün yobazlığını görebildiğimiz,
-kimseye güvenmememizi tembih eden,
-zamanın ötesinde sistem eleştirisi getiren,
-sağlam tiradların geçtiği,
-ters köşe yapanı, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı

yapımlara yer verdim.

m (1931) / linç kültürünün savaş öncesi almanya'daki yansımaları.


rashomon (1950) / kim doğru söylüyor?


paths of glory (1957) / savaş suçları üzerine usta işi bir yapım.


12 angry men (1957) / günümüzde hala taklit edilen öncü tek mekan filmlerinden. ırkçılığa tokat gibi. (1997 versiyonu da iyidir)


witness for the prosecution (1957) / seyirciyi ters köşeye yatıran türden.


judgment at nuremberg (1961) / insanlığın ikiyüzlülüğünü çok başarılı bir şekilde ortaya çıkartan bir film.


inherit the wind (1960) / evrimin müfredattan kaldırıldığı günümüz toplumunu yansıtan bir film. din vs bilim.


to kill a mockingbird (1962) / bütünüyle ele aldığımızda mahkeme filmi değil ama duruşma sahnesi efsanedir (ırkçılık ve güney etiğinin puriten yansımalarına ağır hiciv içerir)


anatomy of a murder (1959) / sonu muallak olan zamanının çok ötesinde bir film.


haksız bile olsan iyi bir avukatla, gözünü boyayacağın jüri ile davayı kazanırsın filmleri:


the devil's advocate (1997) / iyi bir avukatla her davayı kazanabilirsin. çürüme ve yozlaşma üzerine mitik bir film.


sleepers (1996) / iyi bir avukatla, doğru soruları sorarak adaleti yanıltabilmek ne derece mümkündür?


the lincoln lawyer (2011) / suçlu olanın dışarıda olmasından daha kötü bir şey varsa o da masum birinin içeriye girmesidir.


primal fear (1996) / seyirciyle oynayan filmlerden. kurban yeri gelir avukatın bile olabilir.


jfk (1991) / belgesel niteliğinde gizemli ölümü araştıran cesur bir film.


in the name of the father (1993) / ana karakterin olgunlaştığı, usta oyunculuk yer alan bir film.


hak mücadelesi, pek örneği olmayan davalar:

the accused (1988) / insanın sinirleriyle oynayan, eril kitleyi hedef alan sağlam mide gerektiren filmlerden. kadının adı yok.


find me guilty (2006) / en uzun süren davalardan biri, sürpriz oyuncular, şaşırtıcı oyunculuk.


a time to kill (1996) / ırkçılık, önyargı ve bağnazlıkla mücadele.


sisteme, düzene meydan okuyan filmler, zor davalar:

...and justice for all. (1979) / avukatlar, savcı, hakim kimse temiz değildir.


you don't know jack (2010) / tanrıyı oynayan ölüm doktorunun narsist hikayesi


the rainmaker (1997) / milyon dolarlık sigorta şirketine karşı ilk dava


the verdict (1982) / bu sefer de haksızlığın kaynağı dini istismar eden kurumlar.


eui-roi-in (2011) / izleyenle her dakika oynayan, kafa karıştıran çarpıcı bir film.


byeon-ho-in (2013) / bir avukatın değişimini gösteren çok farklı bir yere sahip film.


do-ga-ni (2011) / izleyenin sinirlerini laçka eden gerçek hikayeden yola çıkarak çekilmiş ders niteliğinde bir film. 


yargısız infaza karşı yıpratıcı koridorlarda:

conviction (2010) / masumiyete inançla hayatın adandığı bir hayat memat meselesi


presume coupable (2011) / sistemin kokuşmuşluğunu çok sert bir biçimde gözler önüne seren bir yapım


the judge (2014) / gizemi sonuna kadar koruyan, farklı bir film. hatırlamadıklarımızdan sorumlu muyuz?


yargıyı insanların eline veren:

an inspector calls (2015) / bir insanın hayatından ne kadar sorumluyuz. ne kadar masumuz?


god on trial (2008) / tanrı süreki bir ırkı cezalandırıyorsa bunda tanrının suçu nedir? bu sefer sanık koltuğunda tanrı oturuyor. 


tekrar izlemeyi hak eden zor filmler:

reversal of fortune (1990)


in cold blood (1967)


trumbo (2015)