TARİH 2 Ağustos 2018
42,5b OKUNMA     826 PAYLAŞIM

Tüm Detaylarıyla 11 Eylül 1973 Şili Darbesi ve Öncesinde Yaşananlar

11 Eylül 1973'te Şili'nin sosyalist başkanı Salvador Allende, bir askeri darbeyle devrildi ve yerine General Pinochet iktidara geldi. Dünya siyasi tarihi için çok önemli olan bu olayın geniş özeti.

1970'in başlarında eduardo frei hükümetinin üniversitelerde yaptığı reformlar ters tepmeye başlamış, tarım reformu ise istenilen başarıyı sağlayamamıştı. 1970 seçimleri bu olumsuzlukların getirdiği problemlerle başladı. unidad popular partisi, sosyalist ve komünistler ile birleşerek salvador allende'yi aday gösterdi, allende´in hedefi şili´yi sosyalist bir düzene sokmaktı. allende´nin karşısındaki adaylar arasında demokratik hristiyanların adayı radomiro tomic ve liberal partinin daha öncede başkanlık görevi yapmış arturo alessandri vardı.

4 eylül 1970 yılında yaklaşık olarak 3.5 milyon seçmenin katıldığı seçimde allende, oyların %36,63 unu alarak 39 bin oy farkıyla seçimi kazanır. şili'de başkanlık seçimleri görevde olan başkanın görev süresinin bitmesinde 6 ay kala yapılır, bu yüzden seçimleri kazanan kişi görevdeki başkanın görev süresini beklemek zorundadır. allende'nin seçimleri kazanması bazı kesimlerde şok etkisi yaratmış; bazı politikacılar, allende'nin başkanlığını engelleme yolları aramaya başlamışken, 37. abd başkanı richard nixon da allende'nin başkanlığının engellenmesi talimatını vermiştir. 24 ekim'de kongre, seçimlerin geçerli ya da geçersiz olacağı açıklaması yapmadan önce iki plan hazırlanır: track one ve track two.

track one planına göre kongre, allende'nin galibiyetini yok sayacak, arturo alessandri göreve getirilip erken seçim ilan edilecekti. allende, demokratik hristiyanların desteğini alınca bu plan suya düşmüş oldu.

trak two planı ise silahlı kuvvetleri harekete geçirip seçimlere müdahale edilmesi üzerineydi. generel roberto viaux'un başında olduğu grup, şili genelkurmay başkanı rene schneider'i kaçırıp bir kaos ortamı yaratmak için plan yaptılar. planı hareketa geçirdiler fakat general rene'nin korumaları direnince silahlı çatışma yaşandı ve general rene hayatını kaybetti.

tüm bu olumsuzlukların oluşturduğu kaos ortamında, kongre 27 ekim 1970 de allende'nin başkanlığını onayladı.

allende'nin ilk önceliği şilili çocukların daha iyi şartlarda yaşamasını sağlamaktı. bunun için çocuklara her gün yarım litre süt verilmesini sağladı, kreşlerin sayısının arttırılması için emir verdi. diğer önemli hedefi ücretlerin arttırılması, sınıf farkının ortadan kaldırılması ve devletin kontrolü altında sanayi ve tarım devrimi yapılmasaydı. yapılan arıştırmalara göre kamu kuruluşlarında %18 oranında eleman açığı bulunmaktaydı ve bu açığı diğer kurumlardan eleman takviyesi yaparak kapatmayı düşünmüşlerdi ama beklenildiği gibi olmadı ve bazı kuruluşlarda grevler başladı. bir diğer problem ise 16 adet özel bankanın kamulaştırılması oldu. bu arada allende'nin gerek gördüğü yatırımlar için gereken kredi pablo nerudo tarafından fransa'dan alınıyordu.

sırada bakırın millileştirilmesi vardı, iki büyük amerikan konsorsiyumuna ait olan bakır madenleri konrgrede alınan karar ile millileştirildi, bu olay amerika hükümetinin allende´ye karşı cephe almasına sebep oldu. 1970 yılında şili'de amerikan elçisi olarak görev yapan edward korry, verdiği röportajda nixon´un avucunun içini yumruklayarak allende'yi yok edeceğini ve ekonomik yaptırımlar uygulayacağını anlatmıştı.

madenlerden sonra sıra toprak reformuna geldi. daha önceki başkanlarında gündeminde olan tarım alanlarının tekrar yapılandırılması ve paylaştırılmasına hız verildi. bir taraftan da şili'nin yerli halkı olan mapuche'lerden alınan toprakların onlara geri verilmesi planlanmaya başladı. bu şekilde büyük arazileri olan toprak ağalarından, toprakları alınarak paylaşıma açıldı ve zengin toprak sahipleri bu durumdan hoşnut olmadı, hem topraklarını kaybetti hemde çalıştıracak işçi bulamadılar. daha önceki başkanların planlarında bu toprak ağalarından %30 geri alım planlanırken, allende hükümeti bu oranı %70'e çıkarmıştı ve 3 milyon hektar pay edilmişti. kimilerine göre bu allende hükümetinin en büyük fiyaskosu olmuştu. toprağı işlemeyi bilmeyen veya işleyecek durumu olmayan kişiler yüzünden tarımda bir gerileme başlamasına sebeb oldu.

allende iktidarı henüz 4 ayını yeni doldurmuşken, şili halkında büyük bir bölünme mevcuttu. allende'nin icraatlerini beğenmeyen şilili zenginler, yavaş yavaş ülkeyi terk etmeyi başladılar. hava alanında ev, arsa vs... satışları noter huzurunda yapılıyor ve şilili zenginler paralarını başka ülkede korumanın yollarını arıyorlardı.

allende'nin amacı, şili'de küba modeli komünizmdi. daha allende iktidara gelmeden önce kurulmuş olan aşırı solcu ve küba destekli mir, banka soygunları yapıp parayı fakir köylülere dağıtıyorlardı. mir grubunun başında allende'nin yeğeni olan andres pascal allende bulunuyordu. bu grup daha sonra allende'nin koruma görevinide üstlenmeye başladı. allende kendi yeğeni andres'e yaptığını doğru bulmuyorum ama davana saygı duyuyorum ve bu davada sana yardımcı olması için 45'lik colt hediye ediyordum diyordu. mir'in aşırı şekilde yükselmesi üzerine bu gruba dur demek için milliyetçi vatan ve özgürlük grubu kuruldu. allende ise açıklamalarında bu grubun cia ile ilişkisi olduğunu vurguluyordu. artık şili'de sağcı ve solcu bölünmesi başlıyordu.

8 haziran 1971'de kısa adı vop olan aşırı solcu vanguardia organizada del pueblo grubu, şili eski içişleri bakanı eduardo perez zujovic´i pusu kurarak öldürdüler. daha önceki eylemlerinde de polis öldüren bu grubun üyelerini allende hükümeti affetmişti.

allende iktidarı sonrası ekonomide yalancı düzelmeler görülmeye başlandı. piyasada nakit akışı mevcuttu, işsizlik azalmış ve ekonomide büyüme gözlemlenmişti. fakat üretimi olmayan şili'de ithalatın artması piyadaki dolar rezervini eritmeye başlamıştı ve allende hükümeti maaşların ödenmesi için merkez bankası normalın iki katı ve karşılıksız olarak para basmaya başladı. şili hükümeti dış borçlarını ödemeyi durdurdu. amerika da bu arada diğer ülkelere baskı yaparak şili'ye borç verilmesini engellemekle uğraşıyordu. allende hükümeti, küba ve ruslarla balıkçılık konusunda anlaşma imzalayarak parasal yardım bulmaya çalışıyordu. bu arada şili'nin amerika ile problemlerini fırsat bilen diktatör franco, amerika´ya olan kininden dolayı şili'ye büyük mali yardım sağladı. fakat 1971'in sonlarına doğru rekor düzeyde artan enflasyon ve ekonomik krizden dolayı artık sokaklarda sağcı ve solcu öğrencilerin çatışmaları başlamıştı.

Salvador Allende

1971 yılının başlarında enflasyon artışı kontrol edilemiyordu ve bazı ürünlerin pazarda tedarik edilmesinde zoruluk çekiliyordu. artık her gün gerçekleşen grevler ve protestolar, günlük bir olaymış gibi algılanmaya başlanmıştı.

bu kadar problemin olduğu bir ortamda şili halkını ikiye bölen diğer bir olay gerçekleşti. 10 kasım 1971'de fidel castro'nun ziyareti bazı kesimlerde hoş karşılanmadı. 10 gün olarak planlanan bu gezi 24 gün sürdü. fidel, fabrikaları, bakır madenlerini ve üniversiteleri ziyaret ederek küba devrimi'ni anlatıyordu. fidel'e bu gezide o sıralarda ismi bilinmeyen ama daha sonra şili'nin yönetimini ele alacak general augusto pinochet eşlik ediyordu. fidel'in bu gezileri iç başında da şikayetle karşılanıyordu, hükümet üyelerinin fidel ile yaptıkları basket maçları ve danslar, basında "fidel dans ederken biz yiyecek arıyoruz" diye manşetten yayınlanıyordu. bu olanlar allende´yi rahatsız etmeye başlayınca dolaylı yoldan fidel´e şili´den gitmesi gerektiği ima edilmeye başlandı ve estadio nacional´da bir veda töreni yapılarak yolcu edildi.

1972 ağustosuna gelindiğinde işler hiçte planlanan şekilde gitmiyordu. başkent santiago et, makarna, yağ gibi temel ihtiyaç maddeleri bulanamıyor, bazı dükkanlar mal bulamadığından kepenklerini indiriyordu. devletin üretici firmalara alacaklarını ödeyememe korkususundan dolayı, üretici firmalarda üretimi durdurmaya başladı ve bunun sonucunda karaborsacılık ve ekonomik kriz başladı. bu kriz ortamında allende hükümeti, başkent santiago´da metro inşaatı, alışveriş merkezi inşaatlarına öncelik verip kriz ortamını gizlemeye çalışıyordu.

1 ekim 1972'de 56 bin kamyoncunun katıldığı grev başladı. kamyoncular daha çok ve ucuz yedek parça ithal edilmesini, hükümetin borçları kredilendirmesini ve yakıt problemlerinin çözülmesini istiyorlardı. allende hükümeti, grevin başladığı ilk günler bunun amerika´nın oyunu olduğunu düşünüp kamyoncuları ciddiye almadı. kamyoncuların ardından otobüs şoförleride iş bırakma eylemine başladı, başkent santiago halk ise veya evine gitmek için araç bulamıyordu. allende ilk başlarda bu grevcilere sert bir dille karşılık verdi: faşistlerin ve onlara yardımcı olanlara karşı bir engel oluşturacağız diyordu. bu demeçlerden sonra küçük işletmecilerinde kepenk kapatması allende´nin elini kolunu bağlıyordu. hükümet bu işletmelere ültimatom verdi, iş yerlerini sebepsiz yere açmayan işletmecilere yaptırım uygulanacığı söylendi. polis gücü kullanılarak iş yerlerinin zorla açılması buna rağmen açmayanların tutuklanması üzerine esnaf ve polis arasında çatışmalar başladı.

bitmek bilmeyen grevler, karaborsacılık, protestolar ve enflasyonun %173'e ulaşmasından sonra allende, askerden yardım istemek zorunda kaldı. 2 kasım 1972'de şili genelkurmay başkanı general carlos prats içişleri bakanı, tuğamiral ismael huerta bayındırlık bakanı, hava kuvvetlerinden tuğgeneral claudio sepulveda maden bakanı oldu. askerlerin hükümete girmesi ile milliyetçi vatan ve özgürlük grubu ön plana çıkmaya başladı. bu grup üniversite öğrencilerini bünyesine katarak, arjantin ile gerçekleşebilecek savaş için silahlı eğitime başladı. mir grubu da karşı atak olarak çiftçileri ve fabrika işçilerini kendi tarafına çekerek, büyük çiftlikleri işgal edip eğitim kampları oluşturmaya başladı. sonuç olarak bu iki grup her gün sokaklarda çatışmaya başladılar.

aralık 1972'de allende, birleşmiş milletler toplantısı için amerika, meksika ve küba gezisine başladı. geziye başlarken vekil olarak general carlos prats´i bıraktı. enflasyonun yükselişi önlemiyordu ve temel tüketim malzemeleri hala karaborsadaydı ve şili halkı yeni bir oluşumla tanışıyordu, bitmek bilmeyen kuyruklar. şeker, un, pirinç, margarin gibi gıda maddelerine ulaşmak için 4-5 saat kuyrukta beklenmesi gerekiyordu. bu dönemi anlatan bir gazeteci şöyle diyor: "fabrikada çalışan arkadaşım vardı, işi bıraktı kuyrukta ise başladı, saat 4'te sıraya giriyor daha sonra sırasını satıyordu ve iyi para kazanıyordu. aradan bir kaç hafta geçtikten sonra tekrar sordum işler nasıl diye, daha iyi diye cevap verdi kazandığı paralarla ürün alıp bunları daha pahalıya satıyorum diye cevapladı."

1972'nin sonlarına doğru artık şili halkı belirgin bir şekilde iki kutuba ayrılıyordu: işçiler ve patronlar, solcular ve sağcılar. 22 aralık 1972'de hotel carrera´da üç güçlü lider hugo leon, orlando saenz ve julio bazan buluşarak daha önceki grev ve protestolardan kazandıkları tecrübe ile tüm ülkeye yayılacak bir iş bırakımı eylemini planladılar. hükümet, artık artan protestolar, karaborsacılık, iş bırakma eylemlerinin onüne geçemeyince, televizyon programlarında artık ordunun yönetime el koyması gerektiği gibi konular açıkça konuşulmaya başlandı. gene 1972'nin son günlerinde allende hükümeti acil planı hazırladı, demir yolları ve el konulan kamyonlar ile gıda maddeleri diğer şehirlere gönderilmeye başlandı.

1973 ocak ayında, bazı yerleşim birimlerinde süper marketler sadece cumartesi günleri açmaya başladı. karaborsacılık çığ gibi büyüyordu. kilosu 30 peso olan şeker, karaborsada 150 pesoya alıcı buluyordu. şili halkının parası vardı ama alacak bir şey bulamıyorlardı.

4 mart 1973 tarihinde parlamento seçimleri yapılacaktı, sağ partilerin hedefi mecliste çoğunluğu sağlayıp allende iktidarını bitirmekti fakat seçimler beklenildiği gibi olmadı; unidad popular, oyların %44'ünü aldı. 27 mart 1973'te allende, hükümette değişikliğe gitti, bakanlıklarda bulunan generaller bakanlık görevlerini bıraktılar.

seçimlerden sonra allende, başka bir polemiği başlatan bir karar aldı: la enu. pratikte enu, eğitimin standart hale getirilmesi, yani eğitimin kalıcı olması (okul öncesi ve yaşam boyu), demokratik, katılımcı, çoğulcu ve ülkenin ekonomik ihtiyaçlarına uygun olması esasıydı. bunun sonucunda fakir çocuklar, zenginlerin okulunda zengin velilerin parasıyla okumaya başlayacaklardı, şili halkına göre bu elma ile armutun birleştirilmesi gibi absürt bir projeydi. şili katolik kilisesi bu karara şiddetle karşı çıktı, artan öğrenci olaylarından sonra program bir süreliğine askıya alındı.

Augusto Pinochet

19 nisan 1973'te bakır madenlerinde çalışan madenciler maaşlarının arttırılması için greve başladılar. şili ekonomisinin %30'luk gelir kaynağını bakır madenleri oluşturuyordu. halk da madencilere destek olmak için sokaklarda protestolara başladı. madenciler hükümetten beklediklerini alamadıkları için rancagua´dan başkent santiago´ya doğru yürüyüşe başladılar. allende hükümeti, madencilerin santiago´ya girişine izin vermedi ve madenciler polis barikatı ile engellenmeye çalışıldı. madenciler ve polis arasında şiddetli çatışmalara başladı, madenciler yanlarında getirdikleri dinamitler ile polise karşılık veriyordu. sonuçta kazanan taraf madenciler oldu ve santiago´ya ulaştılar, üniversidad catolica öğrencileri madencileri üniversitede ağırlamak isteyince, karşıt gruplar arasında şiddetli bir çatışma yaşandı. madenciler başkanlık sarayına kadar ulaşınca allende, zoraki olarak madenciler ile konuşma yapmak zorunda kaldı, grev yapanlara nefret beslemediğini açıkladı.

haziran 1973'ün ilk günlerinde askerler nabız yoklaması gerçekleştirdi, binlerce işçisi olan cuproch grubuna olası bir darbede nereye kadar yanlarında olacağını sordular. allende gelişmelerden rahatsız olup hemen askerleri toplantıya çağırdı. askeri kanadı general augosto pinochet temsil ediyordu ve allende´ye askerlerin darbe girişiminde olmadığını bildirdi. allende bu olanlardan patronları sorumlu tuttu, kepenk kapatarak darbeye zemin hazırladıklarını söyledi.

29 temmuz 1973'te yarbay roberto souper komutasında tanquetazo kod adlı mini darbe gerçekleştirildi. 18 tanktan oluşan bir konvoy, sabah saat 08:30'da kışladan çıkarak başkanlık sarayına doğru ilerlemeye başladı. sabah sabah tankları sokakta gören şili halkı bekledikleri askeri darbenin gerçekleştiğini düşünmeye başladılar. saat 9:00'da başkanlık sarayı la mone da tanklarla çevrilmiş durumdaydı. askerler başkanlık sarayı çevresinde mevzi almaya başladıktan sonra, allende´ye bağlı muhafızlar ile asker arasında çatışma başladı. genelkurmay başkanı carlos prats kendine bağlı olan askerleri olay yerine sevk ettikten sonra duruma müdahale etmek için olay yerine geldi. prats, yanındaki hükümete bağlı olan askerlerle başkanlık sarayına gelerek olaya müdahale etti, prats´in olayları yatıştırması için güvendiği isim general augosto pinochet´ti. saat 11'de darbeci askerler teslim oldu, mini darbenin bilançosu 22 ölü 50 yaralı oldu. aynı günün akşamı allende, kendi yandaşlarını başkanlık sarayına çağırarak bir konuşma yaptı.

tanquetazo'nun gerçekleşmesinden sonra hemen sivil halkın elindeki silahların orduya teslim edilmesi kanunu çıkarıldı. askerler artık sivil halkı gözetim altında tutuyor, istedikleri yerlere operasyon yapıp arama gerçekleştiriyorlardı. genelkurmay başkanı carlos prats bu sefer savunma bakanı olarak atanıyordu. carlos prats bu göreve geldikten sonra askeriyeden emekliliğini istiyor ve yerine geçecek olan yeni genelkurmay başkanı olarak augosto pinochet'i seçiyordu.

sorunlar bir türlü bitmiyordu; grevler, protestolar derken işçiler çalıştıkları fabrikalari işgal ederek üretimi tamamen durduruyordu. tüm şili genelinde bulunan 31 iplik fabrikası tamamen işçiler tarafından işgal edilmiş ve üretim durdurulmuştu. başkent santiago´da üç bin işçi grevdeydi, bu grevler allende´ye büyük sıkıntı yaratıyordu. işverenlerin lokavt ilan edip üretime başlama çabalarıda, işçiler arasında bölünme yaratıp işçiler arasında çatışmalara kadar gidiyordu.

temmuz 1973'te artık şili halkı tamamen iki kutuba ayrılmıştı ve ülke yavaş yavaş iç savaşın eşiğine doğru gidiyordu. sokaklarda çatışmalara her geçen gün daha da şiddetleniyordu. allende, yavaş yavaş popülarite ve güven kaybediyordu.

1973 temmuz'u sonlarında yazılı basının ve radyonun halkı kışkırtıcı haber yaptığı doğrultusunda allende´nin emriyle altı radyonunun yayınına son verildi. problemlerin önünce geçilmesi adına hükümet gazetelere kağıt satımını durdurdu.

sokaklarda çatışmalar artan hızıyla sürerken, generaller kendi aralarında toplanarak plan yapmaya başladılar. allende, gelişmelerden rahatsızdı; bir öğle yemeği sırasında general arturo yovane´ye: "içinizden bazıları benim gideceğimi zannediyorsa yanılıyorlar, buradan sadece cesedim çıkar" diyordu. allende´nin partisinde de artık çatlak sesleri yükselmeye başlamıştı, günden güne allende´ye olan güven azalıyordu. bu sırada hava kuvvetleri ve şili polis teşkilatı askeri darbe için karar almış bulunmaktaydı, fakat kara kuvvetlerinin olayın içinde yer alıp almayacağı henüz belli değildi. genelkurmay başkanlığı görevine kadar yükselen pinochet, bu göreve hükümete bağlılığından dolayı getirilmişti ve olası bir darbede hangi tarafta olacağı kestirilemiyordu.

kamyoncuların grevi hala devam etmekteydi ve çözülecek gibi gözükmüyordu, santiago´da ürünlerin temininde büyük bir sıkıntı vardı, benzin istasyonlarıda kamyoncuların grevi bitene kadar benzin satışını durduklarını açıkladılar, başkent santiago´da bütün dükkanlar kapalı vaziyetteydi. artık allende hükümeti, yolun sonunda doğru ilerliyordu...

27 temmuz 1973 günü allende´nin emir subayı arturo araya, evinde öldürüldü. şili´de artık tansiyon yükselmiş açık açık iş savaş ya da askeri darbe senaryoları yazılmaya başlanmıştı. allende artık çıkış yolu aramaktaydı, kardinal raul silva´dan diğer parti liderleri ile diyalog kurulması amacıyla yardım istedi. eski başkan eduardo frei, bu çağrıya cevap vermedi. diyaloga cevap veren ileriki yıllarda başkan seçilecek olan patricio aylwin ise allende ile hükümet kurmaya yanaşmadı ve allende´ye istifa etmesini tavsiye etti. ağustos ortasında allende tekrar kardinal raul silva´dan yardım istedi, raul silva kendisine artık yolun sonuna geldiğini belirten şu sözü söyledi: "şu an şili´de demokrasiyi sağlayan başkan olarak gitmek ya da kalarak şili´de demokrasiyi mahveden başkan olarak tanınma imkanınız var."

allende´nin iktidarının üçüncü yılı kutlamalarının ertesi günü binlerce kadın, ellerinde boş tencereler ile başkanlık sarayında önünde allende´nin istifasını isteyen protestoya başladılar. bu arada askerler de boş durmayıp hız kazanıyorlardı, darbe tarafında olan hava kuvvetleri ve polis teşkilatı, deniz kuvvetlerini de kendi tarafına çekmişti. belirsiz olan general pinochet idi.

7 eylül 1973'te generaller escuela militar´da toplantı yaptılar ve general pinochet´i darbeye ikna ettiler. 9 eylül 1973'te "d-day" olarak 11 eylül 1973 saat 06:00 kabul edildi.

Salvador Allende

11 eylül sabahı saat 6'da allende'nin evinin telefonu çaldı, telefona cevap veren korumaya, deniz kuvvetlerinin valparioso limanı'nı ablukaya aldığı haber verildi. allende hemen pinochet´e ulaşmaya çalıştı fakat başaramadı, santiago garnizon komutanı general herman brady´e ulaştı ve neler olduğunu sordu, aldığı cevap askerlerin kışlasında olduğu ve her şeyin normal olduğuydu. allende´nin düşüncesi bunun sadece belirli bir kısım tarafından planlan bir hareket olduğuydu, pinochet´in hala kendisine bağlı olduğunu düşünüyordu. allende evinin önünde korumalarına bunun bir darbe olduğunu ve acilen başkanlık sarayına gitmesi gerektiğini söyledi, korumalarına sonucunda ölüm olabileceğini ve isteyen kişilerin saraya gitmemekte serbest olduğunu söyledi. saat 6:45'te allende ve korumalarının olduğu üç araç evden ayrıldı.

o tarihte 22 yaşında olan isodro garcia, allende´nin korumasıydı; "allende´ye bağlılık yeminimiz vardı, gerekirse onun için ölüme gitmeyi kabul etmiştik" diyordu...

manuel carrillo, 18 yaşında tacna´da askerlik görevini yapmaktaydı. o sabah yataklarından kaldırıldıklarında neyle karşılacaklarından haberi yoktu. komutanı, askerlere somon rengi fular dağıttı; bunun anlamı darbeden yana olanlar somon rengi fular, darbe karşıtı olan ve allende´nin yanında olanlar yeşil fular taktığı için kişileri ayırt etmek içindi. manuel la moneda´yı kuşatan üç bin kişilik birliğin askeriydi.

yüzbaşı luis cortes villa, kamyoncuların grev yaptığı kampa yollandı, görevi kamyoncuları askeri tarafa çekmek ve kamyonlardan yararlanılmasıydı. yüzbaşı luis, kamyonculara saat 9'a kadar piyade okuluna giren kamyoncuların tarihe geçeceğini söyledi ve kamyoncular askeriyenin tarafında yer almayı kabul ettiler.

allende sabah 7:30 da omzunda fidel castro´nun hediye ettiği ak-47 ile başkanlık sarayına ulaştı, gördüğü manzara başkanlık sarayı askerler ile çevrilmişti. başkanlık sarayı girişinde muhafızlar onu usule göre selamladığında, en azından muhafızların kendi yanında olduğunu düşündü. bu onun la moneda´ya son girişiydi. allende´nin şahsi doktoru arturo jirono anları şöyle anlatıyor: "allende, başkanlık sarayına geldiğinde çok sinirliydi; zavallı pinochet´e ne oldu diye soruyordu. allende, general pinochet´in bağlılığına çok güveniyordu bunun için darbeciler tarafından alıkonulduğunu düşünüyordu."

saat 7:30'da general pinochet ve ekibi muhabere okuluna geldi. pinochet, ailesini arjantin sınırındaki bir şehire göndermişti, olası bir başarısızlıkta ailesi arjantin´e kaçacaktı. muhabere okul komutanı rafael ortiz, o anları şöyle anlatıyor. "pinochet, gelir gelmez hemen komutayı devraldı, ne yaptığını çok iyi biliyordu ve kendinden çok emindi, sinirli ya da endişeli olduğunu gösteren bir davranışını görmedim diyordu."

saat 7:55'te allende, telefon ile radyoya bağlandı ve halka seslendi. bunun bir askeri darbe olduğunu, seçilmiş bir hükümete karşı yapılan bu eylemin demokrasiye aykırı olduğunu, işçilere sakin olmalarını ve kendisinin başkanlık sarayında görevinin başında olduğu mesajını iletti. allende´nin bu mesajından sonra devlet daireleri hemen kapandı, sokakta olan halk, bulduğu araçlarla evlerine dönmeye çalışıyordu.

saat 8:30'da askerler, allende´nin kapatmış olduğu radyolara yayın izni verdiler ve kendi açıklamasını yaptılar:

1. ekonomik kriz ülkeyi moral ve sosyal olarak yok ediyor.
2. aciz kalan hükümet bu konuda bir şey yapamıyor.
3. allende´nin desteklediği, kendi partisine bağlı silahlı birlikler ülkeyi iç savaşa süreklemekte.

oluşan bu kaos ortamından dolayı şili ordusu ve polis kuvveti yönetime el koymaktadır.

1. allende ve hükümeti hemen istifa edip, teslim olmak zorundadır.
2. şili ordusu ve polis gücü bu marksist düzeni bitirip demokrasiye yeniden kurmak için güç birliğindedir.
3. işçiler sakin olsunlar, onların hakları kendilerine geri verilcektir
4. hükümete bağlı yayın organları hemen yayınlarını durdurmak zorundadırlar, aksi takdirde cezai işlem uygunlanacaktır.
5. sivil vatandaşların zarar görmemesi için santiago´da sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir.

bu kararlar genelkurmay başkanı general augosto pinochet, hava kuvvetleri komutanı general gustavo leigh, deniz kuvvetleri komutanı amiral jose merino ve polis gücü komutanı general cesar mendoza tarafından imzalanmıştır. allende, çok güvendiği pinochet´in de darbenin içinde yer aldığını duymasından sonra, bu kişilere "hainler grubu" dedi.

saat 9'da polis gücünden general jose maria sepulveda, başkanlık sarayına gelerek kendisinin ve güçlerinin hükümete bağlı olduklarını bildirdi, 20 dakika sonra saraydan ayrıldığında polis gücüne bağlı panzerler başkanlık sarayındaki ablukayı kaldırarak olay yerinden ayrıldılar.

9:20'de general pinochet´e polislerin artık hükümetin yanında olduğunu bildirdiler. pinochet hemen savunma bakanı olan amiral patricio carvajal´ı aradı, amiral polis gücünün çekildiğini doğruladı. pinochet bu çekilmenin allende´nin başkanlık sarayından güvenli bir şekilde uzaklaştırılması için yapıldığını düşündüğünü belirtti. amiral ise daha birkaç dakika önce allende ile konuştuğunu ve kendisinin başkanlık sarayında olduğunu söyledi. bunun üzerine askerler, hükümet üyelerine saat 11'e kadar başkanlık sarayını terk etmelerini, eğer terk etmezlerse başkanlık sarayına silahlı müdahale edileceğini bildirdiler. allende, yanında kalan korumalarıyla bir savunma planı hazırladı.

isodro garcia liderliğinde bir grup, başkanlık sarayı karşısında bulunan bayındırlık bakanlığında geçtiler ve burada savunma durumu aldılar. eğer bir gün direbilebilirse, buin´de konuşlu allende´ye bağlı askeri birliğin yardıma geleceğini düşünüyorlardı.

9:55'te tanklar da başkanlık sarayı etrafında görülmeye başladı, saraya gelen caddeler tanklar tarafından kapatılmıştı. tankların namlusu saraya doğru döndürüldü ve tankların makineli tüfekleri ilk atışlar yapılmaya başlandı. saat 10'da piyade kuvvetleri, bulnes caddesi'nden başkanlık sarayına doğru harekete geçtiler, civardaki bakanlıklara yerleşmiş olan allende´ye bağlı kuvvetler bu askerlere ateş açmaya başladılar. isodro garcia, ilk başta askere ateş etme taraftarı olmadıklarını fakat askerler ilerleme kaydettikçe yapacak başka alternatifleri olmadığı için askere ateş ettiklerini anlatıyordu.

saat 10'da hava kuvvetlerinden üç subay, ateş altındaki başkanlık sarayına geldi ve allende ile görüştüler. allende´ye, istifa etmesi halinde can güvenliğinin sağlanacağı ve ailesi, çalışma arkadaşları ile istediği bir ülkeye gidebilmesi için uçak hazırlandığını bildirdiler. allende ise istifa etmeyeceğini, la mone'da kalarak direneceğini en sonunda da intihar edeceğini söyledi. savunma bakanı carvajal, pinochet´e allende´nin elinde bir ak-47 ve 30 mermisi olduğu, son mermiyi kendisi için sakladığını söylediler, pinochet´in cevabı ise "bunlar hikaye, o zavallı ateş etmeyi bile bilmiyor" oldu. pinochet, saat 10:50'de hava kuvvetlerine başkanlık sarayını bombalama emri vereceğini bu saatten önce askeri birliklerin başkanlık sarayının iki blok ötesine çekilmesi emrini verdi. saat 10:05'te pinochet´e, askerlerin hızlı hareket ettiği kısa süre içinde başkanlık sarayını ele geçirebileceği,  bombalama emri için bekleyebileceği haberi geldi. saat 10:10'da savunma bakanı carvajal, allende´yi aradı. istifa etmesini ve içişleri bakanlığına gelip teslim olmasını istedi. allend,e bu teklifi sert bir dille ve küfürle reddetti. bu durum pinochet´e bildirildiğinde, pinochet çok sinirlendi ve tanklara ateş emri verdi.

saat 10:12'de general pinochet yeni bir emir yayınladı.  askerler halka değil, marksistlere karşı bir operasyon gerçekleştiriyordu ve bunun radyo ve televizyon kanalları aracılığıyla halka anlatılması gerekiyordu. bu emre karşı gelen radyo ve televizyon kanallarının bombalanması emri verildi. solcu tarafta tek yayın yapan radyo magallenes kalmıştı, 10:15'te allende, telefon bağlantısı ile radyo magallenes´e bağlandı ve şili halkına son konuşmasını yaptı. allende şöyle diyordu: "bu tarihi dönemeçte, halka olan sadakatimin bedelini hayatımla ödeyeceğim. ve onlara, binlerce şililinin tertemiz vicdanına serptiğimiz tohumların kuruyup gitmeyeceğinden şüphem olmadığını söyleyeceğim." ( son konuşmasının tam metni internette mevcut)

bu sırada bazı bakanlar, savunma bakanı carvajal ile görüşmek istediler. bunun haberini alan pinochet hemen carvajal´ı aradı ve şöyle dedi: "allende zaman kazanmaya ve zayıf göstermeye çalışıyor. hiçbir parlamenter ile görüşmeyeceksin, koşulsuz teslim olacaklar. sana açıkça söylüyorum; koşulsuz teslim, artık bir diyalog kurulacak durumda değiliz. ülkeyi bu duruma getiren bu parlamenter bunun cezasını çekmek zorundular."

allende, radyo konuşmasından sonra başkanlık sarayında kalan 70 kişiyle bir toplantı yaptı. kendisinin başkanlık sarayında kalıp direneceğini, başkanlık sarayında bulunan kadınların ve silah kullanmayı bilmeyen erkeklerin saraydan ayrılmasını istedi. allende içlerinde kızı olan isabel allende ile beraber 6 kadının başkanlık sarayından çıkarılması için bir jeep istedi. general leigh bu isteği olumlu karşıladı ve birlikleri 6 kadının başkanlık sarayından çıkması için 3 dakikaları olduğu, bu kurtarma operasyonundan sonra başkanlık sarayına zorla girileceğini açıkladı. kadınlar saraydan çıktığında ortada jeep falan yoktu, koşarak uzaklaşmak zorunda kaldılar. askerler, isabel allende´ye çabuk hareket etmelerini çünkü birazdan uçakların başkanlık sarayını bombalayacaklarını söyledi. kadınların başkanlık sarayını terk etmesi üzerine harekete geçme emri verildi.

10:55'te pinochet, hava kuvvetlerine bağlı uçakların geç kalmasına çok sinirlerdi, başkanlık sarayında kalan silahlı grup direnişe başlayınca, tanklara top ateşiyle karşılık verilmesi emredildi. başkanlık sarayını bombalayacak olan uçaklar, concepcion´dan geliyordu ve yolda bazı problemlerle karşılaştıkları için gecikme yaşanıyordu.

saat 12'de uçaklar, başkanlık sarayı üzerinde görüldü ve ilk bombalarını bıraktılar. muhabere okul komutanı rafael ortiz, general pinochet´e "la mone'da çok zarar görürse ne olacak" diye sordu, pinochet´in cevabı: "sorun değil, tekrar inşa ederiz" oldu. uçakların diğer hedefi allende´nin eviydi, oras ıda bombalardan nasibini aldı. bombalama işi bittikten sonra general pinochet´e hedeflerin başarıyla bombalandığı ve sırada ne olduğu soruldu. sırada başkanlık sarayının teslim alınması vardı.

saatler 12:15'i gösterdiğinde başkanlık sarayında direniş devam etmekteydi. 12:30 sıralarında askerler yavaş yavaş başkanlık sarayının içine doru ilerliyordu, atıkları göz yaşartıcı bomba ve çıkan yangından dolayı oluşan duman artık direnişçileri pasif hala getirmekteydi. 12:40'ta pinochet, savunma bakanını aradı; allende´nin teslim olup olmadığını sordu, aldığı cevap olumsuzdu. bombardımandan sonra bazı parlamenterler askerlerle iletişime geçip allende'nin mektubunu askerlere vermek istediler. pinochet bu teklifi reddetti, "allende zaman kazanmaya çalışıyor, bir an önce teslim alın ve ülkeden gönderin mektubunu sonra okuruz" dedi.

tansiyon iyice artmaya başlamıştı, saat 13:30'da pinochet tekrar savunma bakanını aradı ve allende´nin durumunu sordu. allende hala başkanlık sarayındaydı, allende teslim şartı olarak saray dışında ellerinde çiçeklerle bekleyen halkı görmeyi istediğini bildiridi. pinochet ise "orospu çocuğunun hiçbir isteği kabul edilmeyecek, bu isteğini birkaç saat önce kabul edilebilirdi ama şu an asla" dedi. 13:45'te allende´nin yanında kalan kişilerin artık dayanacak gücü kalmamıştı. bu sırada yaklaşık 20 asker başkanlık sarayına giriş yaptı, bu askerler allende´ye bağlı güçleri dipçik darbeleriyle saraydan çıkarıp tutukladılar. tutuklanan arasında allende´nin doktoru oscar soto da bulunuyordu. oscar soto´yu, ikinci kata çıkıp allende´ye sarayın kontrol altına alındığı ve teslim olmasını söylemesi için allende´nin yanına yolladılar. allende yanında kalan birkaç kişiyle beraber, artık yapacak birşey olmadığını ve teslim olacağını söyledi. allende yanındakilere, "siz çıkıp can güvenliğiniz olduğunu gördükten sonra en son ben çıkacağım" dedi ve yanındakileri yolladı. saat 14'te tahliye işlemi başlamış oldu. allende herkesle tek tek vedalaştı yanında kalan son kişi diğer doktoru arturo jiron anlatıyor: "allende, kişisel bilgilerinin olduğu kitabı yakmak için odasına gitti ve intihar etti."

manuel carrillo başkanlık sarayına giren ilk asker grubundaydı. onu dinliyoruz: "içeri girdiğimde kafası arkaya düşmüş durumdaydı, ilk başlarda onun allende olduğunu anlayamadım. general palacios içeri girdi, allende´nin yüzü tanınmayacak haldeydi, general palacios, allende´yi saatinden tanıdı. general palacios, komutanlarını arayarak şu mesajı verdi: "görev tamamlandı, başkanlık sarayı teslim alındı, allende öldü."

saat 14:15'te savunma bakanı carvajal, general pinochet´i aradı. başkanlık sarayı içinden gelen mesajı yanlış anlaşılmasın diye ingilizce söylüyorum dedi ve: "they say that allende commited suicide and he´s dead now."

saat 15:45'te itfaiye grubu, başkanlık sarayındaki yangına müdahale etmek için başkanlık sarayına geldi. bu grubun lideri olan alejandro artıgas anlatıyor:" görevimiz başkanlık sarayındaki yangına müdahale etmekti. içeri girdiğimizde yerde ölüler ve yaralılar vardı, onlar için bir şey yapacak imkanımız yoktu. askerler allende´nin fotoğraflanması işiyle uğraşıyordu, general palacios bir bayrak bulunmasını emretti fakat başkanlık sarayında tüm bayraklar yanmıştı, bulduğumuz bir battaniye ile allende´nin cesedini çıkardık.

ilerleyen saatlerde savunma bakanı carvajal, pinochet´i arayarak allende´nin ailesinin durumunu ne olacağını sordu, şu durumda ailenin ülke dışına gönderilmesinin ertelenebileceğini ima etti. pinochet´in cevabı ise "allende´nin cedesini bir tabuta koyun ve ailesiyle beraber küba´ya gönderin, herifin ölüsü bile bize problem çıkarıyor" oldu.

11 eylül 1973 günü saat 18:00'de, askeri lisede general augusto pinochet yemin ederek başkanlık görevini devralıyor ve allende devrini bitiriyordu.