üç kere üç dokuz eder
bilirsin
birin karesi birdir
kare kökü de
bilirsin
"mutlu aşk yoktur"
bilirsin

ama baharda ya da dışarda
sonsuz göğün altında
aşkın aşkla çarpımı
nedendir bilinmez
garip bir biçimde
hep sonsuzdur

tarifi olmayanın tarifini yapmış şair. beni çelişkilere sürüklemiş insan.

"toprak sevdiklerimizi aldığı için mi böyle güzel kokar?"

"sevgim acıyor 

kimi sevsem 

kim beni sevse"

"düşünüyorum da biz, büyüyerek çocukluk etmişiz."

"ilaç milaç bok püsür
şuramda bir şeyler var
sahiden bir şeyler var
haykırmadan anlatamam..."

"belki de bir kuruntudur yaralayan kalbimi
her insan bir uyumsuzluktur ölü olmadıkça"

"elele gittigimiz bu yolda
sen gitgide buyursen,
benim icimde cok beklemis
cok eski bir yer kanar..."

"yaşadığım çok kötü günler, yaşadığım anlardaki yoğunluğunu yitirdi. yaşadığım iyi günleri de unutmuşum. 

sonuç: anlamsız bir ortalama. neden de galiba hep tek başına yaşamaya zorlanmam. toplumsal düzen gereği, mutluluğu tek başına aramam. bin türlü (ve hala süren) hesaplı kargaşadan tek başına çıkabileceğim konusunda şartlandırılmam.

benim için ve benim durumumda olanlar için nerden bakılsa önemli olan sonuçtur. anlık mutluluklar (mutsuzluklar birikir) birikmiyor."

"bir insan birini yalnızken hatırlıyorsa sevmemiştir.
ansızın aklına getirip yalnızlaşıyorsa; işte o zaman sevmiştir."

"bir elim sağ cebimde, bir elim sol cebimde.
bu hüznü siz de bilirsiniz..."

"her şeyden biraz kalır... kavanozda biraz kahve, kutuda biraz ekmek, insanda biraz acı..."

"evet önümüz bahardır biliyorum
leylaklar açacak biliyorum
kiraz da çıkacak yakında
iyi şeyler söylemek de gerek biliyorum
sevgilim güzelim bir tanem biliyorum da
şimdilik bağışla."

tüm o umudun içinden tek bir "-da" eki ile mutsuzluk aşılayabilen şair.

"ne şarap, ne sevda, ne yâr adı

daha tatlı kelime yok, 'yarın'dan."

"senin bir yönün var orada durur yaşarım"

hiç kimseye bu kadar içten "iyi ki doğmuş" demedim.

"gökyüzünün kalkıp dudaklarıma bir değmesi var
oysa kapılar var duvarlar var perdeler var."

"bir yağmur yağsa, beraber ıslansak"

"tahammul gerek, ozlem iyice arsizlasti."

''temmuz tam bu işe göredir bana kalırsa

gel bağışlayalım birbirimizi''

"belki de asıl ustalık budur; her zaman acemi olmayı bilmek"

"...ve oturuldu bir takım şeyler söylendi
imla kurallarıyla mutsuzluk üstüne..."