İŞ HAYATI 19 Nisan 2017
315b OKUNMA     1320 PAYLAŞIM

Türkiye'de BİM'in Bu Kadar Başarılı Olmasının Sırrı Ne?

Öyle ya da böyle BİM, bir şekilde ülke insanı tarafından çok seviliyor. Bu sevginin nedeni konusunda Sözlük yazarları fikirlerini belirtmişler.


şüphesiz ki ucuz ve samimi olmasıdır.

tezgahlar mütevazidir, ürünler kaliteli, fiyatlar uygundur. içeri girerken dükkandaki en pahalı şeyi alabileceğini bilmek insanın öz güvenini artıran bir şey arkadaş. ben bunu bilirim, bunu söylerim.

eğer bir lojistikçi gözü ile incelersem kesinlikle lojistik başarısıdır... bim'in çalıştığı tedarikçilerin çoğunun ulaştırma filoları oldukça çabuk ve hızlıdır. hiç bir zaman hiç bir bimde bir ürünün bittiğini ve "ne yazık ki elimizde kalmadı" cevabını aldığımı hatırlamıyorum. bim aktüel'de "stoklarla sınırlıdır" yazan ürünler hariç aradığım herşeyi buldum. bu adamlar allahın unuttuğu yerde ki 2.000 - 2.500 nüfuslu ilçeye bile laptop getirtip satabiliyorlarsa bunun arkasında harika bir tedarik zinciri başarısı yatmaktadır.

dahası bim müşterilerini oldukça iyi tanıyarak hedef kitle olarak türkiyede bol bol bulunan öğrenci - az gelirliler ve alt orta sınıf ve emeklileri hedef alan bir yapıya sahip olduğundan dolayıda oldukça iyi kazanmaktadır. kısacası market analysis konusunda derslerine çok iyi çalışmışlardır. bim bir diğer artısı ise tanşas - migros - kipa - carrefour gibi büyük zincirlerin tabiri caiz ise küçük nüfuslu yerleri s.ktir etmişliğini çok iyi kullanması. bim'in bu yöndeki büyük başarısını gördükten sonra migros ve tansaş - şok adı altında ucuzluk marketi açmışlar fakat geç kalmışlar yarışı çoktan ucuz fiyatları ve her türlü ürünün bulunabilmesi kolaylığı ile bim kazanmıştır. bim mağazaları tansaş - migros ve kipanınkiler gibi şaşalı ve düzgün yerleştirilmiş olmaktan çok uzak olsada halkın hemen içerisinde olması ve hemen hemen her mahallede bir tane kolaylıklar hatta ne biri 3-4 tane bulunabilmesi sebebi ile dar gelirli insanların kalbinde taht kurmuştur.

yoksullukla doğrudan alakalı olmayan sır. almanya'da da benzer bir market zinciri var, aldi. onlar da çok başarılı ama almanya'da yoksulluktan söz etmek çok mümkün değil.

olay operasyon maliyetini en aza indirip aynı ürünü rakiplere göre daha uygun fiyatla satmak sadece.

ucuzluğun yanında tanıdıklık hissidir. herhangi bir şehirde herhangi bir bim'e girdiğimde kendimi evimde hissediyorum. başka hiçbir market, bakkal, dükkan, marka bana bu hissi yaşatamadı.

bir de her zaman her yerde bulunurluğu var. istediğin yerden ev tut, bim'i buluyorsun. içinde ne olduğunu da biliyorsun. henüz bim rezaleti de görmedik sanırım.

a101 de benzer politika izliyor ama çoğunlukla onların kasiyerleri aksi, nalet ve mendebur oluyor.

canım bim. yarın gideyim de bir dost yoğurt filan alayım bari.

bereket tabi ki. ne zaman kasaya gelirken şu kadar tutar diye tahmin etsem tahminimin altında çıkıyor toplam tutar.

basitlik... evet basitlik eğer bir şey onu satın alma sebebimi karşılıyorsa onu alırım bu kadar basit.

havacılıkla alakalı bir program izliyordum bir kaç yıl önce. konuk ali sabancı idi. pegasus havayollarının kuruluş öyküsünü falan fistanı anlatırken şöyle bir laf etti:

"...siz hayatınızda hiç bim e gittiniz mi? (burada gayet fıstık sunucu hayır anlamında başını sallar). ben gittim hanımefendi. bim 1995 te kurulduğunda adı sanı bilinmezdi şimdi sektörde carrefour ve migrostan sonra 3. sırada. çünkü insanlar cebinden çıkan paraya ve aldğı mala bakar. bim de havalı müzikler, mekan aydınlatmaları, seksi reyon görevlisi kızlar göremezsiniz çünkü aslında müşterinin buna ihtiyacı yoktur. biz de pegasusta bu mantıkla hareket ettik. havayolu pahalı neden? çünkü servisi-ıvır-zıvırı var. havayolunu insanlar neden tercih eder? hızlıdır da ondan. peki sana portakal suyu vermesem hatta suyu parayla versem ama gidecein yere 10 saat değil de 2 saatte gitsen? bingo!..."

- genelde ara sokaklarda yer tutarlar. sistem oturmuştur (altında bim olan apartman bile tanımlıdır) kira maliyeti minimumdur.

- raf ve dekorasyon maliyeti yok kadar azdır

- cepheyi oluşturan tabela ve aluminyum elemanlar hep aynıdır özel imalat yok gibidir

- çalışanlar, ürünleri rafa dizerler, kasaya bakarlar, temizlik yaparlar. herkes her işi yapar.

- hep aynı ürünler satılır. çeşitlilik ve tabii farklı yatırım maliyeti yok gibidir.

- ürünler tek bir merkezden dağıtılır, lojistik nispeten iyi çözülmüştür.

- süt ürünleri ve bazı ürünler için kendi markasını yaratmıştır. sıfır reklam ve pazarlama maliyeti ile.

- örnek: bioxcin isimli saçı dökülenler için şampuanı başka bir marka ile hatta aynı ambalajda satar. (biota firmasının aynı ütünü bioblas) ürün bireri aynıdır ama %40'a varacak şekilde ucuzdur.

- uygun bir iş modeli sunar, çok zengin de fakir de faydalanır.

- bazı ürünleri efsanedir (tahinli çörekleri vardı markası: yaşam. bırakmak için rehabilitasyona girdim. bağımlılık yaptı.)

-cep telfonu kontürü dahi satar. uyguna satar çok kullanan var. hatta bu hafta 99 tl'ye renkli cep telefonu satıyordu (şu asker telefonu denenlerden bir hafta pili gider)

- yeri gelir star wars orijinal ürün bile satar

- sistem başarılı olunca hemen kopyaları çıkmıştır. ki normaldir.

eh bunlar yetiyor işte.

holland caramel wafflesdır. başarı plaketi bile verebilirim kendilerine.

benim gözümde başarısının tek sırrı yurt barbunya pilaki'dir. böyle böyle bir sürü insan sırlarla dolu bir başarı öyküsü ortaya çıkarmış olabilir.

kesinlikle marketlerinin soğuk ve sessiz olmasıdır. serinlemek için kaç defa girdiğimi bilirim. hatta bir de lefer gazoz alırdık duble serinlerdik. müşteri rahatlığı her şeydir.

elektrikli testere ile yoresel sucuklari ayni potada eritebilmesidir.