Üzerinde Mutabakata Varılamayan Bir Cümle: Kulağa Hoş Gelen Her Müziği Dinlerim
"kulağa hoş gelen her türlü müziği dinlerim..." entel geçinen sonradan görmelerin zoruna giden bir söz. ya ne olacaktı, sizin gibi özenti olup kendimizi sadece bir müzik türüne mi mahkum edecektik? her müzik türünün (istisnasız her birinin) mükemmel örnekleri vardır ve bunların arasından kulağa hoş gelenler, o an için insanın ruhuna hitap edenler elbette ki dinlenir. gerçi çakma entel zübükzadeler için de durum böyledir ama ezik oldukları için kabul etmeyi kendilerine yediremezler..
not: ayrıca toplum içinde bir kimlik oluşturma çabasında olan ezikler de bu sözü sevmezler. ne yapsınlar adamlar özde bir şey olmayınca popçuyum, rockçıyım gibi sıfatlarla toplumda sivrilmeye çalışıyorlar...
bu cevabı veren 2 türlü kişilik var
1. tür belirlemekten hoşlanmayan, müzik kültürü aşmış da olsa türlerle pek aşina olmayan (zira rock veya metal kelimesinin önüne 100 küsür hedehödö ekleyebilirsiniz, bunları ezberlemek de kimsenin görevi değil) müzikten de gayet iyi anlayan, kendi tarzını oluşturmuş kişilik.
2. müzikle pek ilgisi olmayan, orda burda duyduğu şarkıları seven kişilik.
2'sini de kınamamak lazım, çoğu zaman 1. tür insan olsanız da 2. tür gibi anlaşılıyosunuz bunu diyince, 2. tür insanlar da haksız yere yerden yere vuruluyor, insan müzik dinlemek zorunda mı lan? adam mesela radyoyu sadece arabada dinler, ama kültürlüdür sinemaya tiyatroya gider. müzik dinlemeyen her insan denyo değildir, bu insanlara sinirlenmenin alemi nedir?
Örnek diyaloglar
-ne tür müzik dinlersin?
+ben sadece rock dinlerim abi. rock müzik benim hayat felsefem. ne varsa rock müzikte var. kendimi sadece rock müzikte bulabiliyorum.
-rock? yani diyorsun ki, the cure'ı da severim grup seksendört'ü de, ayna'yı da, nickelback'i de severim. ayırt etmem. hmm peki...
*********
-ne tür müzik dinlersin?
+sadece pop dinlerim. pop müzik gibisi var mı yaa. süper. ne varsa pop müzikte var.
-madonna, michael jackson, shakira, robbie williams, kylie minogue, tarkan, sezen aksu, candan erçetin, petek dinçöz, serdar ortaç, bengü, hepsi, gülben ergen... hepsi pop amına koyim. hepsini mi seviyorsun anlamıyorum ki?
+yok abi aslında öyle değil. yalın, murat dalkılıç falan. bunları severim aslında...
*********
-ne tür müzik dinlersin?
+kulağıma hoş gelen her türlü müziği dinlerim.
-kulağına hangi tür hoş gelir peki?
+o anki hissettiklerime, ruh halime göre değişir. yeri gelir metallica-battery dinlerim, yeri gelir nirvana-something in the way dinlerim. öyle bir an vardır muse-unintended dinlerken ağlarım, yeri gelir nazan öncel-gitme kal bu şehirde dinlerken ağlarım. keyfimin kahyası mısın? s*ktir git.
bu lafı eden iki kesim var: müzikten hiç anlamayanlar ve müzikten çok iyi anlayan aşmış kişiler
evet! şöyle ki, müzik zevki olmayan insan, oturup "dikkatle" müzik dinlemez. sadece bir yerlerde çalarsa kulak kabartır. eski bir müzik hocam "müziği yüzde yüz dinleyin" derdi.. işte onu yapmayan kişilerdir, onların bir yerlerde çalan şarkıyı sevmeleri için o şarkının çok vurucu olması ve o tarzın en bilinen eseri olması gerekir. mesela müzik zevki olmayan insan şunları çok sever:
heavy metal: metallica - nothing else matters, iron maiden - fear of the dark
klasik türk müziği: münir nurettin selçuk - dönülmez akşamın ufkundayız, müzeyyen senar - benzemez kimse sana
klasik: pachelbel - canon in d major, mozart - türk marşı (rondo alla turca)
pop: sezen aksu - kaybolan yıllar, kayahan - odalarda ışıksızım
blues: chuck berry - jonhny be good
halk müziği: neşet ertaş - gönül bağı, musa eroğlu - mihriban
rock: rem- losing my religion, cranberries - zombie
rap: cartel-cartel
eh ne oldu, her şeyi dinler olduk işte. çünkü bunların hepsi kulağa hoş geliyor anasını satayım. ama orada kalıyor, hoş geldiği gibi hoş gidiyor...
ama işte müzikte üst mertebelere çıkmış, çok musikişinas kişiler de kulağa hoş gelen her şeyi dinlerim demeye başlıyorlar. çünkü adam bütün müziklerin özünün bir olduğunu anlıyor, her türden zevk alabilmeyi, her türün kendine has ruhunu yakalamayı öğreniyor. sonra da cazcı olup gözden kayboluyorlar zaten... (işte bu yüzden yukarıdaki listede caz yok.)
Final yorumu
"kulağa hoş gelen her türlü müziği dinlerim" cevabını önceden çok baştan savma olarak düşünüyordum. hoş, ben de bu cevabı verebilecekler arasındayım ama hep bir kaçış, hakikaten müzikten anlamayan insanların verdiğini düşünürdüm ki "hep bu tarz mı dinlersin?" sorusuyla açılan bir muhabbeti bu cevapla noktalayana kadar. neden? böyle başlayan muhabbette müzikten gerçekten anladığını düşündüğüm insanın çok sığ fikirleri olduğunu gördüm de ondan. dostum rock'çısın, trance diye bir tarzı da kabullenmiyorsun ama armin van buuren diye bir güç var. türkü dinlemem diyorsun ama neşet ertaş diye bir güç var. bugüne kadar tek tip müzik dinleyen insana hiç rastlamadım. belirli bir tarza yatkın olabilirsin, genelde x tarz severim diyebilirsin ama sadece x'ci olmak çok sığ bir kavram bana göre. müzik çok geniş bir kültür sonuçta.
herkes kendine göre kaliteli müzik dinliyor ama müzikle statü farkı yaratmaya çalışanlar var. albüm mü yaptın, dünya starı mı oldun ki dinlediğin müzik sana nasıl bir statü farkı kazandırsın. ben de artık tam böyle olmasa da buna benzer cevapla savuşturuyorum atakları.
ne diyorduk; müzik iyidir, güzeldir, sektör büyüyor, önünü alamıyoruz vs...