Üzücü Bir Türkiye Gerçeği: Tamircilerin Parça Çalması
çocukluk arkadaşımın istanbul'un işlek semtlerinden birinde elektronik tamir dükkanı var. küçük yaşlardan beri sürekli giderim. gide gele az çok bir şeyler gözlemledim ve öğrendim. birkaç örnek verirsem.
1. geçtiğimiz günlerde dükkana güzel bir led televizyon geldi. hoparlörleri bozukmuş. bizim arkadaş hoparlörleri yaptı. sonra led ışıkları sökmeye başladı. neden yaptığını sorduğumda "orijinalleri alıyorum yerine çakma takacağım bunları da 2 katına satarım" dedi. o anda soğudum kendisinden.
2. yine dükkana bir araba geldi. teybin ses açma tuşu bozukmuş. bu arkadaş aldı teybi dükkanın içine, çocuğa da 2 saat sonra gel dedi. neyse düğmeyi söktü kontak sprey sıktı, taktı yerine oldu. 2 dk sürdü sürmedi. neden 2 saat sonra gel dediğini sorduğumda "hemen yaparsam fazla para alamam, uğraştı gözüküp parça harcadım deyip fazla para alacağım" dedi.
o günden sonra hiçbir tamirciye güven olmayacağını anladım. gerçekten tanıdığınız kişilere gidin tamir için.
vekili olduğum bir dosyada akrabamın başına gelmiş bir olay. yirmili yaşlarda bir çocuk eve kombi tamiri için geliyor, hiçbir parçayı değiştirmiyor üstüne üstlük orijinal bir parçayı kombiden çıkarmak suretiyle gidiyor. bakım/servis ücreti makul de olsa, -400 tl gibi bir şeydi- bu durum akrabamın dikkatini çekiyor ve suç duyurusunda bulunuyor.
çocuk şu an ağır cezada nitelikli dolandırıcılıktan yargılanıyor. böyle bir şey dikkatinizi çekerse, hakkınızı arayın. yapıyorlar çünkü.
amcamların dükkanına bir akraba geldi. amcam çalışamıyor diye yerine araba tamir etmeye başladı. neyse enişte gitti, arabasını teslim etti. tamir edildi, parasını verdi vs. derken araç yine bozuldu. bu defa başka tamirciye götürdüler. aracın içinde orijinal parça kalmamış. ne varsa sökmüşler, yerine yapma tamirli eski parçalar takmışlar.
sonra bu durumu enişte amcama gidip anlatıyor. amcam da kızıp dükkana gidiyor. bu akrabanın arabasına bakmaya başlıyor. bingo! adam, eniştenin orijinal parçaları söküp kendi toplama arabasına takmış. arabada ne kadar kırık, bozuk parça varsa da ona takmış. tamir işi böyle bir iş.
geçen yaz hanımın telefonu bozuldu. servisle uğraşmayalım, çok sürüyor diye aldık bir tamirciye götürdük. 2 saat sonra gelin alın dedi. gittik. dedi ki bunun ön kamerası da bozuk, değiştireyim mi? dedik değiştirme. telefon zaten eski bir şey. aradan bir ay geçti, telefon yine bozuldu. aldık yine aynı tamirciye götürdük. tanımadı tabii bizi. telefonu yanımızda açtı. abi dedi, bunun ön kamerasını almışlar. telefonu açan sensin, almışsan sen almışsındır.
özellikle bilgisayar tamircileri yapar bu hırsızlığı. lisedeyken bilgisayarcıda çalışıyordum, aklınıza gelebilecek bütün parçaları değiştirir ve yeni parçayı alıp eski parçayı takarlardı. eğer bilgisayarını getiren kişi bilgisayardan anlamıyor ise ram'leri, ekran kartı vb. parçaları daha düşüğü ile değiştirirlerdi.
2 gün çalıştım orada, hırsızlığı görene kadar... dipnot: battılar.
tanıdığa götürün denmiş ama ben bozulan laptopumu öz, hakiki, sahici, gerçek, bin senelik arkadaşıma götürdüm. 750 gb hdd, 240 gb olarak döndü. hoparlörüne kadar değiştirmiş. kadın olunca bu işlerden anlamadığımı mı zannetti de bu kadar cesurca, göze soka soka hareket etti bilemiyorum ama gerçekten ben bunu yaşadım. bir de pişkin pişkin "ben onları başka laptoplara takıp onları da sattım, bulamam artık" dedi. o zaman zararımı karşıla dediğim gibi de ölü taklidi yaptı.
babamın eski arabası şehir dışına çıktığında bozulmuştu. orada bir tamirciye götürüp arabayı yaptırmış. memlekete gittiğimde arabanın aküsüne baktığımda 72 amper olan aküyü, 60 amper olanla değiştirmişler. orijinali zaten 60 amperdi ama ben bittiğinde 72 amper akü alıp takmıştım. hatta yeri 60 amper aküye göre tasarlandığı için 72 amper olan aküyü zorla oturtmuştum yerine. tabii şehir dışında olduğu için ve üzerinden de çok zaman geçtiği için peşine düşememiştim.
aklıma gelen iki anı var.
1. laptopu yazılımsal sorun için götürdüğüm tamircide tamir edilemeden geri eve getirdikten 1 ay sonra laptop çantasını açtığımda laptopun şarj adaptörünün olmadığını fark etmek ama üzerinden zaman geçtiği için tekrar tamirciye gidip kabloyu soramamak ki zaten kablo çoktan el değiştirmiştir. niye 1 ay sonra açıyorsun diyenler olacaktır; çünkü eski bir bilgisayardı ve sadece içindeki eski fotoğraf ve bilgiler için tutuyordum, o yüzden bir ay boyunca açma gereği duymamıştım, sağ olsunlar geçmişime sünger çektiler.
2. arkadaşın arabasının sol stop lambası yanmıyordu. araba bendeyken adama iyilik olsun diye götürüp yaptırdım, ampul değişimi yaptılar. daha sonra arkadaşa teslim ederken arkadaş orijinal ampulün nerede olduğunu sordu, dedim vermediler. la dedi tamircileri güvenme, o ampul sağlamdı, seni yemişler, elektronik aksam sadece kısa devre yapmıştı, kısa devreyi halledip sana ampul satıp sağlam ampulü de iç etmişler. tamirci şimdi o orijinal ampulü okutur, keşke beni arasaydın dedi.
lise zamanı beyaz eşya servisinde çıraklık yapıyordum. yanında servise çıktığım usta;
su boşaltmayan çamaşır makinalarının %90’ının pompalarına çorap sıkışmış oluyordu. ev sahibini bir bez getirir misiniz diye yollayarak çorabı hemen çantaya atıyor pompa değişmeli diyerek kilitliyordu pompa+servis ücretini. çıkardığı sapasağlam pompayı da başkasına takıyordu tabii. adam elinde hiç ürün azalmadan para kazanıyordu.
başka bir gün, buzdolabı karlanma yapan bir evdeyiz. abla yanlışlıkla dereceyi en soğuğa almış. sadece sıcak su dökerek ve dereceyi normale döndürerek karlanmayı bitirebilecekken rezistansın değişmesi gerek diye rezistansı değiştirdi.
ha bir de müşteri bana çırak olarak bahşiş verince kırışıyoruz diyerek yarısını alıyordu.
önemli not: siz siz olun evinize tamirci çağırmadan önce mutlaka ama mutlaka youtube’dan önce bir bakın nedir ne değildir diye. verdiğim örnek gibi makinanız su boşaltmıyorsa %90 pompaya çorap sıkışmıştır mesela.