öncelikle renk seçerken bilmeniz gereken husus, çoğu boyanın kutudaki renkten daha koyu olduğudur. örneğin; "ne güzel bir kahverengi bu" düşüncesiyle aldığınız boyayla saçlarınızı boyadıktan sonra, siyahtan hallice saçlarla aynada kendinizi görüp şok geçirebilirsiniz. (schwarzkopf'un palette'si bu konuda istisnadır yalnız. birkaç rengini denedim, kutudaki renk neyse tamı tamına o renk tuttu hep. kolay kolay da akmaz boyası saçtan.) bu yüzden ya düşündüğünüzden bir ton açık bir boya tercih edin ya da o rengi elde edeceğinizi düşündüğünüz iki rengi korkmadan karıştırın. 

dikkat etmeniz gereken bir diğer husus ise; boyaların üzerinde gösterilen "saç renginiz ve boyandıktan sonra alacağı renk" tablosunda, doğal (yani boyasız) saç renklerinin baz alındığıdır. açık renge boyalı bir saçı, koyu bir renkle kapatmak mümkündür, ama tam tersi asla mümkün değildir. boya boyayı açmaz çünkü. kızıl ve siyah dönüşü zor iki renktir. en az beş yıl kullanacaksanız tercih edin bu renkleri. üç gün sonra "ben bu renkten sıkıldım hadi değiştireyim" derseniz değiştiremezsiniz. ya da kuaföre gidersiniz, basar silici veya orieli saça, yolunmuş tavuğa dönersiniz. saçlarınız yıpranmadan dönüşümü uzun ve zahmetlidir bu renklerin. diyelim ki; saçınızı boyadığınız renkten hiç hoşnut kalmadınız ve o rengi ancak koyu renk bir boyayla kapatabilecek durumdasınız kahverengi olsun tercihiniz. biliniz ki, en koyu kahverenginin dönüşü bile siyahtan daha kolaydır.

saçlarınız temizse boyaya hiç kalkışmayın o gün, gözenekleriniz açık olduğu için saç dipleriniz cayır cayır yanar, kaşınır, mahvolursunuz. boya kirli saça yapılır, böylece yanma, kaşıntı gibi sorunlar minimuma iner. saçlarınız uzunsa iki kutu boya alın ki yarısı boyanmış saçlarla kepaze olmayın sonra. 

boya sırasında gereken malzemeler

- bir adet fırça, 

- boyayı karıştırabileceğiniz bir kase, 

- tarak (fırça değil ha, bildiğiniz tarak), 

- toka, 

- tercihen ameliyat eldiveni, 

- gazete, 

- gözden çıkardığınız ve bundan sonra saçlarınızı boyarken kullanacağınız kıyafet/kıyafetlerdir.

alnınız, enseniz ve kulaklarınıza vazelin sürmeniz, teninize değen boyanın kolaylıkla çıkması için gereklidir dense de boşverin. saçlarınızı boyayıp topladıktan sonra, bildiğiniz ıslak mendille boya değen yerleri sildiğinizde hiçbir şey kalmadığını göreceksiniz.

üzerinizi değiştirdikten sonra, boya yapacağınız alana bolca gazete yayın, böylece boya sonrası bir de etrafın temizliğiyle uğraşmamış olursunuz. boyayı hazırlayıp saça sürülecek hale getirdikten sonra, saçlarınızı tarayın ve ortadan ayırın. fırçayı saç dibinden aşağı doğru çekerek sürün boyayı. alnınızdan başlayıp, kafanızın arkasına kadar ayrılan saç çizgisini boylu boyunca boyadıktan sonra, tarakla saçı tekrar ayırın ve aynı işlemi oraya da uygulayın. (boyama aşamasında boyayı saça öyle gelişi güzel sürmez de, önce saç diplerini sonra da saçın geri kalanını boyarsanız, arada boyanmamış yerler, tam kapanmamış beyazlar, ton farklılıkları gibi durumlarla karşılaşmazsınız. ) böyle şerit şerit ayırarak saçınızın üst kısımlarını komple boyadıktan sonra, enseden başlayarak ve bu kez saçı tarakla yatay olarak ayırarak arka dipleri de aynı şekilde boyayın. merak etmeyin görmeden yapılabiliyor. saç diplerinizi tamamen boyadıktan sonra, saçınızı güzelce tarayın ki boya saçınıza iyice yayılsın ve sürülmeyen ya da az sürülen yerler varsa, oralara da boya bulaşsın. (işin zor kısmı bu kadar, dipler en çok oyalayan kısımdır.) saçınızın geri kalanını tutam tutam ayırarak boylu boyunca sürün boyayı ve iyice karışması için mıncıklayın. kuru bir yer kalmamasına dikkat edin. boyayı saçın tamamına sürdükten sonra son kez tarayın ve 20-30 dk oyalanacak bir şeyler bulun kendinize.

kendi başınıza saç boyamak el alışkanlığı gerektirir. ilk boyamanızda biraz uzun sürmesi ya da zorlanmanız gözünüzü korkutmasın. alıştığınız zaman, o güne dek kuaförlere döktüğünüz paralara acıyacaksınız.

işbu yazı tamamen kişisel deneyimler sonucu yazılmıştır. el emeği göz nurudur.

Rutin Hayatını Geride Bırakıp Yogayla Yeniliğin Peşinde Koşan Birinin İmrendiren Hikayesi