Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya Olan Bir Dil: Zazaca
frankfurt üniversitesi karşılaştırmalı dilbilim profesörü jost gippert’e göre, bugün büyük çoğunluğu türkiye sınırları içinde yaşayan zazaların konuştuğu bu zazaca dili, hint-avrupa dil ailesinin kuzey-batı irani diller grubu içindedir.
profesör, sınıflandırmasının temelini, incelediği eski, orta ve yeni dil kademelerine ait metinlere dayandırarak: eski irani dil kademesi zerdüşt’ün dili olan avestçe (mö. 1000 - 500) ile; eski farsça ve medce, batı orta iranca (mö. 4./3. yy – ms. 8./9. yy) partça ve orta farsça ile temsil edildiğini; günümüz farsçasını tarihi gelişim bakımından güney-batı diller gurubu içine girdiğini söyler.
zazacanın ise, diğer birçok irani diller gibi, orta ve eski dil kademesine ait metinleri bulunmadığından, orta ve eski farçadan ziyade, daha çok partça ve avestçe ile çok sayıda ortak özelliklerine bakarak kuzey-batı irani diller grubuna girdiğini söyler.
zazaca ile kurmanccanın ilişkisi için ise, almanca ile ingilizce gibidir; hatta, zazaca ile kurmancca aynı dil familyasında olmalarına rağmen, aralarındaki fark almanca ile ingilizcenin farkından daha fazladır, der.
yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmış dil zazaca. birkaç yıl sonra bu gerçeği daha net bir şekilde görebileceğiz. iletişim çağına ayak uyduramaması yok olma sürecini hızlandıran en büyük etken. unesco kaç yıl önce uyarısını yaptı. geriye biz dil sahiplerinin insafına bıraktı.
zazaca, kurmancca gibi yarı ergativite dil olma özelliği göstermektedir. ergativite geçişli fiil cümle yapılarında dilbilgisel ilişkileri ifade eder. zazaca da şimdiki zaman + gelecek zaman formlarında akuzatif özellik gösterirken yani yüklem özneye göre çekimlenirken geçmiş zaman formunun geçişli fiil cümlelerinde ergativ özellik gösterir. yüklem nesneye göre çekimlenirken şahıs zamiri bükünlü bir hal alır.
öncesinde zazacada şahıs zamirlerinin yalın ve bükünlü hallerini görelim:
yalın hal >>> türkçe
ez --- ben
ti --- sen
o --- o (eril)
a --- o (dişil)
ma --- biz
şima --- siz
ê --- onlar
bükünlü hal >>> türkçe
mi --- ben
to --- sen
ey --- o (eril)
aye --- o (dişil)
ma --- biz
şima --- siz
înan --- onlar
örnekler üzerinde daha net anlamış olacağız. şimdiki zaman ve gelecek zamanda cümle yapısı;
şimdiki zaman (demo înkayîn)
ez gude kay kena. --- ez........a (ben top oynuyorum)
tı gude kay kenî. --- ti.........î/a (eril/dişil) (sen top oynuyorsun)
o gude kay keno. --- o.........o (o top oynuyor)
ma gude kay kenî. --- ma......î (biz top oynuyoruz)
şima gude kay kenî. --- şima...î (siz top oynuyorsunuz)
ê gude kay kenî. --- ê.........î (onlar top oynuyorlar)
not: î/ê (her iki harf çoğul için kullanılabilir)
gelecek zaman (demo ameyîn)
ez do awe biwera. --- ez........a (ben su içeceğim)
ti do awe biwerî. --- ti.........î/a (sen su içeceksin)
o do awe biwero. --- o.........o (o su içecek)
ma do awe biwerî. --- ma......î (biz su içeceğiz)
şima do awe biwerî. --- şima...î (siz su içeceksiniz)
ê do awe biwerî. --- ê........î (onlar su içecekler)
geçmiş zamanda işler biraz karışacak. geçişli fiil cümlelerinde yüklemin nesnenin durumuna göre değişeceğini göreceğiz. farkı net anlayabilmeniz için şimdiki zaman ve geçmiş zaman karşılaştırmalı örnekler vereceğim.
şimdiki zaman >>>> geçmiş zaman
ez saye wena >>>> mi saye werde
(ben elma yerim) >> (ben elma yedim)
ti saye wenî >>>> to saye werde
(sen elma yiyorsun) >> ( sen elma yedin)
o saye weno >>>> ey saye werde
(o elma yiyor) >> (o elma yedi)
ma saye wenî >>>> ma saye werde
(biz elma yiyoruz) >> (biz elma yedik)
şima saye wenî >>>> şima saye werde
(siz elma yiyorsunuz) >> (siz elma yediniz)
ê saye werdî >>>> înan saye werde
(onlar elma yiyor) >> (onlar elma yedi)
geçmiş zamanda şahıs zamirlerinin bükünlü bir hal aldığını görüyoruz. yüklem nesnenin durumuna göre değişecek. aynı örneğin geçmiş zaman çoğul halini görelim. yüklemin nesnenin durumuna göre değişimini gözlemleyelim.
geçmiş zaman çoğul hal
mi sayî werdî (ben elmaları yedim)
to sayî werdî (sen elmaları yedin)
ey sayî werdî (o elmaları yedi) (eril)
aye sayî werdî (o elmaları yedi) (dişil)
ma sayî werdî (biz elmaları yedik)
şima sayî werdî (siz elmaları yediniz)
înan sayî werdî (onlar elmaları yediler)
geçmiş zaman tekil hali
mi nan werd (ben ekmek yedim)
to nan werd (sen ekmek yedin)
ey nan werd (o ekmek yedi) (eril)
aye nan werd (o ekmek yedi) (dişil)
ma nan werd (biz ekmek yedik)
şima nan werd (siz ekmek yediniz)
înan nan werd (onlar ekmek yediler)
geçmiş zamanda özne bükünlü haldeyken nesne durumundaki şahıs zamirleri yalın halde olur. örneğe bakalım;
mi ti dî > (ben-seni-gördüm)
to ez kişta > (sen-beni-öldürdün)
ma ti dî > (biz-seni-gördük)
şima ez weriznaya > (siz-beni-kaldırdınız)
înan ma kiştî > (onlar-bizi-öldürdüler) (ma) zamirinin yalın ve bükünlü hali de aynıdır.
örnekleri çeşitlendirelim.
geçmiş zaman >> mi bawer kişt.
mi: bükünlü halde kullanıldı. (özne durumunda)
bawer: yalın halde kullanıldı. (nesne durumunda)
kişt: nesnenin durumuna göre şekil alır. yalın haliyle kullanıldı.
şimdiki zaman >> ez bawerî kişena.
ez: yalın haliyle kullanıldı. (özne durumunda)
bawerî: bükünlü haliyle kullanıldı (nesne durumuna)
kişena: şimdiki zaman olduğu için özneden etkilendi. öznenin durumuna göre şekil aldı. ez.....a
geçmiş zaman >> kutikan verg werdo. (köpekler kurt yemiş)
kutikan: ''an'' eki alarak bükünlü hale geldi. (özne durumunda)
verg: yalın halde kullanıldı. (nesne durumunda)
werdo: geçmiş zaman olduğu için nesneden etkilendi. nesnenin durumuna göre şekil aldı.
şimdiki zaman >> kutikî vergan wenî. (köpekler kurtları yiyorlar)
kutikî: yalın halde. ''î'' eki çoğulu ifade eder. (özne durumuna)
vergan: bükünlü haliyle kullanıldı. (nene durumunda)
wenî: şimdiki zaman olduğu için özneden etkilendi. öznenin durumuna göre şekil aldı. ê.....î