BİLİM 22 Temmuz 2016
24,9b OKUNMA     1009 PAYLAŞIM

Zihnimizde Karar Verirken Danıştığımız Küçük Kısayollar

Bilgisayar gibi beynimizde de belli zamanlarda danıştığımız kısayollar bulunuyor. Günlük hayattaki örnekleri ile birlikte Sözlük yazarı "takma kirpikli huni" paylaşmış.
iStock.com

(bkz: heuristic)

kabaca bu terimi "zihnimizde karar verme mekanizmalarımız işlerken danıştığımız küçük kısayollar" şeklinde tanımlayabiliriz. bu kısayolları kullanarak verdiğimiz kararların olumlu sonuçlanacağı garanti değildir ama geçmiş tecrübelerimiz ve bilgi birikimlerimiz bize doğru olduğu izlenimini verir. somutlaştırmak için bir örnek verelim hemen:

diyelim ki kek yapacaksınız ve elinizde kekinizin tam ayarında olmasını sağlayacak şahane* bir tarif var. ama şeker kavanozunu almak için dolabın kapağını açıyorsunuz ve bir de bakmışsınız ki evde şeker kalmamış. o sırada gözünüze bir bal kavanozu çarpıyor ve geçmiş bilgi ve tecrübelerinizden balın da şekerli bir tadı olduğu verisini su yüzeyine çıkarıyorsunuz. şeker de tatlı, bal da tatlı diye bir eşleştirme yapıp şeker yerine bal kullanmayı seçiyorsunuz. heuristic mantığı bu şekilde işliyor ama verdiğiniz karar kesin doğru sonuçlanacak diye bir kaide yok dediğim gibi. hatta büyük ihtimalle yaptığınız "şekersiz ama ballı" kek pek de güzel bir şeye benzemeyecektir.

kabaca özetlemek gerekirse, elinizdeki algoritmadaki bazı değişkenleri kendinizce değiştirerek yeni bir sonuca varırken başvurduğunuz mekanizmadır heuristic.

aslında bizler günlük yaşantılarımızda bu kısayolları farkında olmadan kullanırız. demek istediğim; süreç bilinçdışında gelişir. daniel kahneman, yakın bir geçmişte* bu bug'ımızın farkına vararak ekonomi dalında nobel ödülü kazanmış. yaptığı araştırmayla ilginç bir sonucun altına imza atmış.

tüketiciler, aldıkları ürün ne olursa olsun hep "ikinci en pahalı" olanı tercih ediyorlar. böylelikle:
1- kaliteden ödün vermedikleri,
2- paradan tasarruf edip kârda oldukları
hissine kapılıyorlar. bu davranışlarında aslında farkında olmasalar da kendilerince "pahalı olan iyidir" kısayolunu kullanıyorlar. günümüzde yeni ürünler de piyasaya sürülürken fiyat aralığı belirlemede bu durum gözetiliyor mesela (ürünün kalitesi ne olursa olsun). yani açık açık enayi yerine konuyoruz.

şimdi de altın vuruşu yapalım:

organik kimya laboratuvarı sonuçlarının aslında piyasadaki her tip sabunun aynı kaliteye sahip olduğunu gösterdiğini biliyor muydunuz? yani sağ yanağınızı yıkarken dove, sol yanağınızı yıkarken hacı şakir kullansanız da ikisi de yumuşacık oluyor.*