Anadolu'da Devlet Kuran Paralı Asker Roussel de Bailleul'in Film Gibi Hikayesi

Anadolu'da Frenk devleti kuran Norman paralı asker Roussel de Bailleul'un hikayesi; buna bağlı olarak, Bizans - Roussel - Selçuklular arasında yaşanan entrikalar dizisi.
Anadolu'da Devlet Kuran Paralı Asker Roussel de Bailleul'in Film Gibi Hikayesi
Görsel: YouTube/King and Generals


giriş

bizans ordusunun hizmetindeki yabancı askerler arasında frank paralı askerleri önemli bir konuma sahipti. bu "frankların" çoğu, güney italya'da bulunan normandiyalı fransızlardı. ilk kez 1039 civarında georgios maniakis'in sicilya'daki seferi sırasında bizanslıların yanında savaşmışlardı. 

bu franklardan bazıları hizmetlerini doğu'da sunmayı seçtiler ve 1047'de tornikios'un isyanı sırasında konstantin ıx tarafından askere alınarak ilk olarak konstantinopolis'te ortaya çıktılar.

frenkler daha sonra doğu sınırına gönderildi ve başta selçuklu türkleri olmak üzere çeşitli düşmanlarla sorunların çıkmaya başladığı anadolu'nun sınır vilayetlerinde konuşlandırıldı.

franklar mükemmel savaşçılardı ve bizans ordusuna değerli bir katkıydı. sorun, yalnızca iyi maaş aldıklarında sadık kalmaları, tipik askeri görevlerinin ötesinde kar fırsatları gördüklerinde öngörülemez hale gelmeleriydi. böylece roussel de bailleul'un isyanında olduğu gibi zaman zaman ciddi sorunlara yol açmışlardır.

bizans tarihçileri tarafından rouselios veya urselios olarak adlandırılan roussel (veya ursellus de ballione), vestis unvanına sahip frenk paralı askerlerinin liderlerinden biriydi. ilk olarak 1069 civarında, başka bir frank olan robert crispin'in başkanlığındaki bir paralı asker bölüğünün üyesi olarak bizans'ın hizmetine girdi.

urselios, romanos diogenes'in 1071'de malazgirt'te sona eren askeri seferine katıldı, ancak imparatora yardım edemeden kesildiği khliat kalesini işgal etmek için gönderildiği için son savaşa katılmadı.


alp arslan’ın önderliğindeki selçukluların 1071'deki ezici malazgirt zaferinin ardından doğu roma imparatorluğu’nda çıkan kargaşada selçuklular ve diğer türkmen grupları anadolu'daki bizans topraklarına akınlarını yoğunlaştırdılar. durumla başa çıkmak için, yeni imparator michael vii doukas, ısaac komnenos (aynı adı taşıyan eski imparatorun yeğeni) liderliğindeki doğuya bir ordu göndermeye karar verdi. roussel de bailleul da 400 frenk şövalyesiyle bu sefer gücüne katıldı. 

ancak saac komutasındaki ordu caesarea (kayseri) bölgesine vardığında, frankler ile bizanslılar arasında ciddi bir olay çıktı çünkü ısaac bir frank'i disiplin suçundan dolayı cezalandırdı. bu nedenle roussel kendini gücenmiş olarak gördü ve geceleri adamlarını alarak bizanslıları terk etti.


bu haberi duyan bizans komutanı aleksios'u onların izini sürmesi için göndermeyi düşündü, ancak o sırada bir selçuklu kuvvetinin mevzilerine yaklaştığını öğrendi. iki ordu kapadokya yakınlarında karşılaştı ve bizanslıların düzenlediği başarısız pusudan sonra selçuklular ezici bir galibiyet aldı. ısaac yaralandı ve yakalandı, aleksios ise zar zor kaçtı. yakınlardaki kasabalara sığınmak isteyen aleksios ve askerleri ise selçukluların yakında olmasından korkan halk tarafından reddedildi.

ardından roussel, ankara yakınlarında bir selçuklu grubunu yenmeyi başardı ve kendisini prens ilan edip kendi devletini kurduğu ankara kasabasını ele geçirdi.

roussel, anadolu’nun merkezinde yağma işine girişti ve birçok şehri ona haraç ödemeye zorladı. bizanslılar artık sadece asi bir maceracıyla uğraşmadıklarını, roussel'un küçük asya'da bağımsız bir hegemonya kurmak için hamleler yaptığını anlamıştı. bu ihtimal o zamanlar selçuklulardan çok daha ciddi bir tehdit gibi görünüyordu. ne de olsa, bir avuç norman'ın birdenbire hakim olmayı ve bizans topraklarında bir devlet kurmayı başardığı güney italya örneği yeniydi. bu nedenle roussel'a bir ordu gönderilmesine karar verildi.

roussel'a karşı sefer, 1071'de ıv. romanos'un tahttan indirilmesinde ve vii. daha sonra bizans'ın yeni güçlü adamı nikiforitzis tarafından öne atıldı.

ordu, 1074 baharında konstantinopolis'ten ayrıldı. seferde, (imparatora yardım etmek için müdahale etmeyen bir birliğin komutanı olarak malazgirt'te savaşmış olan) ıoannes andronikos doukas'ın oğlu da vardı. kıdemli general ve kouropalatis nikephoros botaneiates (daha sonra imparator) da katıldı.

toplamda imparatorluk ordusu 12.000 kişiden oluşuyordu. 10.000'i düzenli ordunun askerleriydi ve geri kalanı paralı askerlerdi: 1.500 vareng muhafızı ve 500 frank.

roussel, armeniakon'daydı (afyonkarahisar bölgesi) ancak bir bizans ordusunun kendisine karşı yürüdüğünü öğrenince, onlarla yüzleşmek için aceleyle batıya gitti. yanında çoğu şövalye olan 3.000 adamı vardı.

iki rakip ordu 10 mayıs'ta sangarios nehri'nde (bugünkü sakarya), ankara'nın güneybatısında, amorium'dan pek de uzak olmayan zombos köprüsü'nde karşılaştı. ıoannes doukas, daha fazla adamı olmasına rağmen, roussel'a elçiler göndererek teslim olmasını ve af teklif etmesini önerdi. görünüşe göre bizanslılar, roussel'un kendilerine hala yararlı olabileceği beklentisi içindeyken, bu girişime bakılırsa, seferin gerçek hedefinin selçuklular olması çok muhtemel.

her halükarda roussel, dukas'ın teklifini küçümseyerek reddetti. görünüşe göre yeteneklerine ve adamlarının kalitesine tam bir güveni vardı.

doukas deneyimli bir asker değildi ve bu savaşta açıkça görülüyordu. normanlar'ın savunma avantajı olan bir pozisyonda saldırmasını beklemek yerine, nehri geçmeyi ve sırtında nehir olacak şekilde karşı kıyıda sıraya girmeyi seçti. ayrıca bu hareketiyle, roussel'un korktuğu diğer bölgelerden takviye alma seçeneğini de yitirmiş ve görünüşe göre bizanslılarla savaşmak için acele etmesinin nedeni buydu.

imparatorluk ordusu arka arkaya iki ayrı hat halinde dizildi. ilk hattın sağ kanadında, "papas" adlı bir frank tarafından yönetilen frenk paralı askerlerinin birliği vardı. dizinin merkezinde, (o zamanlar muhtemelen anglo-sakson olan) vareng muhafızlarının seçkin birliğiyle birlikte ıoannes doukas vardı. andronikos doukas sol kanattaydı. arka hatta, en az deneyimli tümenlere sahip botaneiates vardı.

savaş 11 mayıs'ın erken saatlerinde başladı. roussel, bizans ordusunun sağ tarafında bulunan hemşerilerine seslendi ve onları kendisine katılmaya ikna etti. böylece birleşen tüm franklar, ıoannes doukas ve vareng muhafızlarının bulunduğu bizans merkezine saldırdı.

bizanslıların paralı askerlerin ihanetine şaşırmasına rağmen savaş henüz bitmemişti. ancak malazgirt'te olanların tekrarında, botaniatis komutasındaki artçı yardım etmek için müdahale etmedi. aksine, anlaşılmaz bir şekilde geri çekildiler. ondan sonrası an meselesiydi.

merkezdeki vareng muhafızları cesurca savaştı, ancak frankların artık sayısal olan üstünlüğüne karşı koyamadılar. sonunda kuşatıldılar ve yenildiler. ıoannes ve oğlu andronikos yaralandı ve esir alındı. (ioannis doukas, üç yıl önce arka muhafızlardan sorumlu olduğu malazgirt'te romanos'u terk etmişti ve şimdi de oğlu andronikos ile birlikte aynı kaderi paylaşmış ve roussel tarafından yakalanmıştı.)

roussel, ele geçirilen john doukas'ı yeni imparator ilan ederek başka bir kumar oynamaya karar verdi. bu, çaresizlik bizanslılar için daha az kötüyü seçmeye zorladığı en önemli andı.

selçuklu tahtını alp arslan'a karşı kaybettikten sonra, kutalmışoğlu süleyman şah ve üç erkek kardeşi 1064'te toros dağlarına kaçtılar ve çok sayıda cezalandırıcı baskından sonra hayatta kalan tek kişi oldu. artık zayıflayan selçuklu imparatorluğunu ı. melikşah yönetirken, süleyman şah bozkırla tamamen aynı iklim koşullarına sahip olan ancak isfahan'ın otoritesinden kopuk olan bölgede yerleşmeyi başardı. göçebeler baskın düzenledi ama aynı zamanda kendilerinin konstantinopolis'ten bağlantısı kesilen yerel bizanslılarla ticaret yaptılar.

süleyman şah aniden onu yalnızca imparatorluğun müttefiki yapmakla kalmayıp aynı zamanda toprak iddialarını resmileştirecek ve ceplerini dolduracak bir teklif aldı. yapması gereken, konstantinopolis yakınlarındaki chrysopolis'i (üsküdar) yeni yağmalayan roussel'i yakalamaktı. norman komutan, sonunda klasik sahte çekilme tuzağına düşüp selçuklular tarafından yakalandı. ancak bizanslılar söz konusu fidyeyi gönderemeden karısı cömert miktarda altınla geldi ve selçuklular onu serbest bıraktı.

çaresiz kalan imparator michael, eşi maria aracılığıyla gürcistan ile olan bağlantısını, çar ıı. george'u doğu sınırını tutmaya ve theodosiopolis (erzurum) ve kars karşılığında roussel'i ele geçirmeye ikna etmek için kullandı. önemli şehirler ve kaleler teslim edildi, ancak gürcü ordusu başarısız oldu ve birçok kişi roussel’in davasına katıldı.

sorun giderek büyüyordu bizanslılar, eğer sorun hızlı bir şekilde ele alınmazsa, john'u gerçek liderleri olarak ilan eden isyanların başka yerlerde patlak vereceğinin gayet iyi farkındaydı. atılan bir sonraki adım ise, önemli bir fonu veya ordusu olmadan başkomutan olarak atanan ve roussel'le anlaşmak üzere gönderilen yirmi yaşında, enerjik ve karizmatik bir adam olan aleksios komnenos'du. genç adam amansız kurnazlığını kullanarak selçuklulara başvurdu ve john’u ele geçirmeleri halinde onlara zenginlik sözü verdi. selçuklular bu teklifi kabul ettiler ve roussel’i bir ziyafete davet ettiler. yemeğin ardından ise yakaladılar.

ardından roussel, amasya şehrine getirildi ancak sorun, aleksios'un vaat ettiği fonlara sahip olmamasıydı. bu yüzden yerel halka döndü. şaşırtıcı bir şekilde, yerel halk norman garnizonunu tercih etti ve imparatorluğun aksine onları türk akınlarından koruyan roussel'e daha düşkün oldular.

aleksios, onları ikna etmek için roussel'in gözlerini bağladı ve onun kör olduğunu ve artık onları savunacak durumda olmadığını duyurdu.

bu plan işe yaradı ve fonları toplayıp selçuklulara ödeme yaptıktan sonra aleksios zaferle konstantinopolis'e döndü ve onu 1076'da bir zindana kilitledi.

daha sonra bir isyana yardım etmek için serbest bırakıldı, ancak tekrar ihanet etti ve 1077'de idam edildi.

(bu olaylardan sonra impartorluğun dört bir yanında isyanlar çıkmış, süleyman şah önderliğinde selçuklular ise batı'ya doğru genişlemeye devam etmişlerdir)

kaynak: kings and generals adlı youtube kanalı
kaynak 2