Anasından Emdiği Süt Burnundan Geldi Deyiminin Vahşet Dolu Hikayesi

Anasından emdiği süt burnundan geldi nereden geliyor? rivayete göre, bu deyimin üzülerek okuyacağınız bir hikayesi var.
Anasından Emdiği Süt Burnundan Geldi Deyiminin Vahşet Dolu Hikayesi

türk dilinin ifade araçları arasında atasözlerinin ve deyimlerin özel bir yeri vardır

anlatımı güçlendiren, güzelleştiren dilin özel ögeleri ve birer güzel iletişim araçlarıdır. geçmişten bu yana dilimize renk katan deyimlerin hepsinin hikayesi vardır.

bu gün size “anasından emdiği süt burnundan geldi” deyiminin nereden geldiğini anlatmak istiyorum.

osmanlı imparatorluğu'nun en acımasız geleneğinden gelen bu deyimin bir hikayesi vardır

osmanlı devleti 1389'da başlayıp, 1603'e kadar tam 214 yıl üzücü şekilde kardeş katlini vacip sayan durumu yasalaştırıp meşrulaştırarak sistemli hâle getirmişti.


bunca yıl boyunca padişahlar tahta çıkar çıkmaz etrafında ona rakip olacak ne kadar canlı varsa yok etmeye başladı. öylesine bir katliamdı ki bu, tek kardeşlerinin değil, kardeşlerinin karılarını, varsa çocuklarını, amcalarını, onların karılarını ve çocuklarını hatta babalarını öldürmeye kadar vardı sonu.

ama öyle bir vaka vardı ki o ana kadar gelmiş geçmiş tüm vakaları mumla arattı

1595-1603 döneminde 29 yaşında tahta geçen 3. mehmet 19 kardeşini, 4'ü yetişkin çoğu küçük ve henüz kundakta olan bebeği tahta çıktığı günün gecesinde boğarak öldürttü.


olay o kadar vahşiydi ki, kundaktaki şehzadeleri boğmaya giden cellatların (sağır ve dilsiz olan insanlardan seçilmekteydi) bile ağladığı rivayet olunmuştur. bahsettiğim kundaktaki bebek, cellatların geldiği anda annesinden süt emmekteydi. cellatlar bebeği boğarken ağzından burnundan emdiği süt gelmişti. işte “anasından emdiği süt burnundan geldi” deyiminin kaynağı buradan gelmektedir.

4 yaşındaki diğer kardeşi, cellatlar geldiğinde mısır dişlemekteydi. sağır ve dilsiz cellatlara incecik sesiyle “darımı yiyeyim, sonra boğun beni olur mu?” demişti, ancak kulakları duymayan cellatlar buna bile müsaade etmemişti.

bu çocukların anneleri, eşleri, olanların eşleri de aynı vahşetle öldürüldü. hızını alamayan 3. mehmet, öz oğlu şehzade murat'ı da boğdurttu. 3. mehmet 1603'te, 37 yaşında, obezitenin getirdiği sorunlar yüzünden öldü.

yerine 13 yaşındaki oğlu 1. ahmet tahta geçti. aynı gün biat töreni yapıldıktan sonra 3. mehmet’in tabutu cenaze namazı kılınmak üzere ayasofya’ya götürüldü. fakat daha 13 yaşında bir çocuk olan oğlu  1. ahmet cenazeye katılmadı. kendisine yapılan daveti kabul etmeyen padişah şu sözleri söyledi: "taht sahibi olmak için 19 kardeşini ve bir oğlunu öldüren adam, babam da olsa katildir, cenaze namazını kılmam, varın siz kılın ve defnedin."

"anasından emdiği süt burnundan geldi" deyimini duydukça ruhumun titrediğini, kalbimin acıdığını hissederim.

deyim hk.