Arabaların Önünde Yeşil Fren Lambası Olsa Kavşaklardaki Kazalar Azalır mı?

Yeni bir araştırma, araçların ön kısmına eklenecek yeşil fren lambalarının kavşaklardaki kaza riskini azaltabileceğini gösteriyor.
Arabaların Önünde Yeşil Fren Lambası Olsa Kavşaklardaki Kazalar Azalır mı?


Öncelikle o haber

ön fren lambası, uzun zamandır araçlarda bulunması gerektiğini düşündüğüm ve hatta bugüne kadar neden yapılmadı acaba dediğim bir donanım.

zira kavşaklarda, karşıdaki araç frene basıyor mu, hareket mi ediyor, geçecek mi napacak bu adam bilmecesi kazaya sebebiyet verebiliyordu.

ön tarafa, karşıya fren yaptığını gösteren bir ışık konması fikri çok basit ve uygulanabilir. belki başka dezavantajları oluşturabilir diye mi yapılmadı bilmiyorum ama bugün gördüğüm haber 'aha lan ben demiştim' dememe sebep olmuştur.

haber:

"trafik güvenliğine ilişkin yapılan yeni araştırmalar, araçların ön kısmına yerleştirilecek yeşil fren lambalarının, kavşaklardaki kaza riskini ciddi oranda düşürdüğünü ortaya koydu. otomobil üreticilerinin yakından ilgilendiği çalışma ile yeni dönemde üretilecek araçlarda ilave bir yeşil fren lambasının bulunması bekleniyor."

Peki bu sistem işe yarar mı?

kabul gören ve norm haline gelen standart ışık düzenlemeleri, yüz yılı aşkın bir süreçte ortaya çıkan güvenlik gerekçeleriyle şekillenmiştir.

bu ışık düzenlemelerinin temel amacı, trafikteki diğer "araç" ları uyarmaktır. bu yüzden araç kullanma ehliyeti olan herkes bu kuralları iyi bilmelidir. yayaların bu konuda bilgi sahibi olduğu varsaymak ise doğru bir önerme değildir.

ışıkların anlamı genel olarak şöyledir: beyaz ışık, size doğru yaklaşan bir aracı; kırmızı ışık ise sizinle aynı yönde hareket eden bir aracı gösterir. örneğin, geri vites aydınlatması hem aydınlatma hem de uyarı işlevi görür. bu yüzden karanlık yollarda, “kedi gözü” olarak anılan yansıtıcılar bu prensiplere uygun olarak yerleştirilir. (son zamanlarda bazı otoyollarda, sol tarafa beyaz yerine kırmızı ışık konulduğunu gözlemledim ki bu yanlıştır.)

fren lambalarının üç tane olması da bir güvenlik tedbiridir. üçü birbirinin yedeğidir. park lambaları ise aracın boyutlarını göstermek açısından gereklidir.

fren lambaları sadece aracın arkasında bulunur. amaç, arkanızdaki sürücülerin sizin durduğunuzu ve yavaşladığınızı anlamasıdır. motor freni ile araç belli bir ivmeyle yavaşlayabilir, ancak bu fren lambası gibi net bir uyarı gerektirmez. arkadaki araç sürücüsünün sadece takip mesafesini koruması yeterlidir.

aracın önünde fren lambalarının olması ise kafa karışıklığı yaratırdı. özellikle geceleri, kişinin sizinle aynı tarafta olup olmadığını ayırt etmek zorlaşır. yetersiz aydınlatılmış yolların yılbaşı ağacı ışıklarıyla donatılması anlamına gelebilir ve bu da sürücüyü daha çok yorabilir.

sürücülerin bu ışık sistemlerini bilmeleri kadar, kime nasıl yol vermesi ve kavşaklarda geçiş üstünlüğü gibi basit trafik kurallarını da iyi anlaması gerekir. zaten herkes bu kurallara uyuyor olsa, inanın trafik güvenliği yeterince sağlanmış olunur.
...

haberde bahsi geçen 200 kazanın analiz edilmesi, sadece geriye dönük istatistiksel bir değerlendirmedir. ancak bu kazaların ön fren lambası varsa yaşanmayacağı iddiası nedensellik değil, en fazla varsayımsal korelasyon içerir. gerçek trafik koşullarında çok fazla değişken vardır; hava, zemin, görüş, refleks süresi, yorgunluk, hız, vs... bunların hepsini göz ardı ederek “ışık olsaydı kurtulurdu” demek sadece indirgemeci bir yaklaşımdır.

bu sebeple de esas yazımda ayrıca bahsettiğim, artan sayıda ışıklı uyarıcı olması durumun, sürücülerin bilgi işleme yükünü artıracağını ve bunun özellikle düşük dikkat kapasitesine sahip ya da yorgun sürücüler için ters etki yaratabileceğini belirtmek istiyorum. dikkatin yola, aynaya, sinyale, göstergeye, seslere bölündüğü bir ortamda bir de ön tarafta “fren sinyali” takibi eklemek; dikiz aynası takibini de ziyadesiyle azalabilir.

kaldı ki, arkadaki yaklaşan aracın misal motor freni ile yavaşladığı bir durumda, “fren yapmıyor” gibi bir algı ile, öndeki araç sürücüsünü üzerinde gereksiz bir panikle birlikte refleksif şekilde yanlış hareket etmesine de sebebiyet verebilir.

kavşaklarda, manuel vitesli araçlarda, sürücüler durup beklerken ayağını frenden çekerler. bu durumda araç aslında hareket etmiyordur, neticesinde “ön fren ışığı” sönecektir. bu da “harekete geçti” algısı yaratıp, kavşağa giren araç üzerinde yanlış bir yönlendirme oluşturabilir tekrardan.

ön fren lambası fikri, kimileri için teorik olarak cazip gibi görünse de, pratikte bilgi kirliliği, yanlış alarm, dikkat dağınıklığı ve sistematik belirsizlik gibi birçok riski beraberinde getiriyor benim fikrime göre. her şeyden öte ve esas olarak, araştırmanın metodolojisi ve varsayımlarını da sorguluyorum haliyle.