Aşılması Gereken Bir Güçlük Sırasında Hissedilen Kaygı: Performans Anksiyetesi
Performans anksiyetesi nedir?
bir sınav, aşılması gereken bir güçlük veya seks sırasında hissedilen kaygı. kişinin zihni yapabilecek miyim, başarabilecek miyim soruları ile doludur. temelinde kendini başkalarına ve kendine beğendirme arzusu yatar. mükemmeliyetçi kişilerde görülür.
çağımızın en temel sorunlarından biridir performans anksiyetesi. millet başarıya ve rekabete kafayı taktığı için de giderek daha çok kişide görülmektedir.
birçok kişi hayatı bir yarış olarak algılamakta, ancak bir başarı kazandığını ve diğerlerini bir adım da olsa geçtiğini düşündüğünde rahatlayabilmekte. aksi taktirde hep geri kaldığı endişesi içinde kıvranmaktadır.
bazı kimseler kendilerini ancak başarı kazandığında beğenebilmekte, ancak başkalarını geçtiğini varsayacak bir şey yaptığında değerli hissedebilmektedir.
sevişmeyi bile başarılı bir şekilde yapılacak bir eylem olarak görmekte, iki insanın keyifle paylaştığı zevkli bir eylem olan sevişmeyi "acaba ne kadar başarılı oldum" kaygısı ile ızdıraba dönüştürmektedirler.
Performans anksiyetesini nasıl yeneriz?
"en kötü ne olabilir ki?" sorusu çoğunlukla işe yarar. genellikle içinde bulunduğumuz duruma gerektiğinden fazla önem arz ederiz. oysa ki başarısız olduğumuzda o kadar da kötü şeyler olmaz.
hayatı bu kadar ciddiye almayın.
kötü bir tavsiye olacak ama kötü şeyler de düşünebilirsiniz. mesela arkadaşınızın beyninde çıkan tümör ya da kanser olmuş bir yakınınız falan. böylece o yaşadığınız şeyin ne kadar önemsiz olduğunu görürsünüz.
en kolayı sınavlar zaten, başarısız olsan da çok önemli değil, telafisi vardır. yoksa da yoktur, başka bir yola girersin.
iş görüşmeleri, üst üste reddedilmiş kişilerde bir gerginlik yaratabilir. bence üst üste reddedilmenizin sebebi başvurduğunuz işin sizin niteliklerinizin çok altında olması. büyük ihtimalle yarın gideceğiniz iş yeri de sizin sahip olduklarınızın çok altında nitelikler arıyor, dolayısıyla sadece eğlenmek ve tecrübe olması için görüşmeye gidebilirsiniz.
tecrübe demişken, bu kaygıların azaltılmasında tecrübe çok önemlidir. özellikle toplum önünde konuşma yaparken. ne kadar çok konuşma/sunum yaparsanız o kadar azalacaktır heyecanınız.
şunu da unutmayın ki topluluk önünde konuşma korkusu ölüm korkusundan bile daha fazladır. insanlar ölmekten daha çok korkarlar topluluk önünde konuşmaktan.
bir not daha, yalnız değilsiniz, bütün bu yaşadığınız kaygıları tahmininizden de çok insan yaşıyor. sadece bunu siz bilmiyorsunuz.
buradan da son olarak şuna geleceğim, heyecanınız aslında çoğu zaman karşı taraftan hissedilmiyor. hissedilse de insanlar her zaman kendilerini sizin yerinize koydukları için hoş karşılanıyorsunuz. hatta sempati kazanıyorsunuz.onlardan biri olduğunuzu hissedip size yakınlık duyuyorlar. yani o kadar da kötü bir şey değil. hatta çoğu zaman süper kendine güven içerisinde sunum yapan, konuşan insanlar (iş görüşmeleri de dahil) itici bulunur. yakınlık hissedilmez onlara karşı.