Askerliğini Orada Yapan Birinden: Küçük Bir ABD Kasabasını Andıran İncirlik Üssü

Adana'da bulunan İncirlik Hava Üssü lojmanlarına ait bazı fotoğraflar şu sıralar sosyal medyada sıkça paylaşılıyor. Adeta küçük bir Amerika izlenimi veren İncirlik'te askerliğini yapmış bir Ekşi Sözlük yazarı, orası hakkında biraz detay vermiş.
Askerliğini Orada Yapan Birinden: Küçük Bir ABD Kasabasını Andıran İncirlik Üssü

orada askerliğini yapmış biri olarak söyleyebilirim ki orası küçük bir amerika eyaleti. içerisinde beyzbol sahası, kendi özel marketleri, starbucks'ı, okulu, polis arabası olan bir amerikan kasabası. yola ayağınızı attığınızda araçlar durup yol verir. hatta amerika'dan kendi araçlarını getirtirler. akaryakıt istasyonları var. tabii ki bize göre çok ucuz. hatta önceden birlikte görev yapan türkler de ucuz akaryakıt alabiliyormuş. ama tahmin edersiniz ki dışarıda satışa başlamışlar ve akabinde yasaklanmış.


amerikan askerlerinin en kaliteli giysileri, botları, silahlar vb. kullandıklarını görünce üzülmüştüm. bizim ayağımız potin içinde şişerdi. giysilerimiz brandadan halliceydi. tüfekler g3. zaten adamlar dev gibi ve fit. komutanlar bizim 1.70'lik türk askerine amerikan askeri görünce başınızı dik tutun, ezilip büzülmeyin, para istemeyin diye tembihlerdi. ister istemez çok üzülmüştüm.

adamlar hafta sonları ve özel günlerde sabahlara kadar acayip partilerdi. biz de koğuşta müzik seslerini dinlerdik. arada üst düzey amerikalı yetkililer gelir duyardık. ben orada iken condoleizza rise gelmişti mesela. arada hollywood starları gelirdi. bizim de acemi birliğindeyken aç aç olmuştu ona gitmiştik mesela.

Chris Evans ve Scarlett Johansson İncirlik'te

tabii kadın - erkek karışık bir yapıları var. hepsi spor kıyafetlerini giyer, ellerinde poşetlerle çöpleri toplar, şınav, barfiks yarışı yaparlardı. biz ise en az 50 yıllık tam tekmil hücum ekipmanı ile adana sıcağında tüfekli tüfeksiz hareketler serisini yapar, birliği bağırışlarımızla inletirdik. etrafı bez ile sarılı birliğimizin kapısından amerikan askerlerini seyrederdik.

adanalı teyzeler, amerikalıların çocuklarına bakıcılık yapardı. teyzeler amerikan aksanlı ingilizce konuşurdu. çok fazla sayıda sivil türk istihdamı vardır içeride.

Sol taraf İncirlik lojmanları

üs, tsk'nın tanker uçağı üssüdür. yanlış olmasın, 5 ya da 6 tane havada yakıt ikmali sağlayan tanker uçağı vardır. uçaklar modernize edilmiş eski model uçaklar olup yine yanlış hatırlamıyorsam 90 ton yük taşıma kapasiteleri vardır. uçaklar amerika'dan alınmıştır. içine girdiğinizde uçakları amerika'dan türkiye'ye getiren komutanların isimleri yazar. kokpit çok modern değildir. arka kısmı nakliye amaçlı olduğu için boştur. kokpit arkasında 1 adet yere sabitlenmiş masa ve oturak vardır. bir de çay demliği vardı ben bakarken.


bunun yanında üs, saldırı üssü değildir. bu nedenle 1-2 adet f-16 vardı o zamanlar. f-16'yı yakından görme şansına eriştim. gerçekten çok havalı bir uçak. aynı zamanda birkaç dakika içerisinde havalanmaya hazır tam teçhizat bekliyor. pilotlarımız bir o kadar kültürlü ve karizma olduğu kadar, uçak teknisyeni ast subaylarda cool adamlardı. ama bölük komutanları da bir o kadar bunların zıttı, ağzından küfür düşmeyen adamlardı. karaoğlan başçavuşu tanıyanlara selam olsun.

türk birliği, üssün güvenliğini sağlıyor. aslında açıkçası amerikalıların gördüğünüz evlerde rahat bir hayat yaşaması, kendilerini güven içinde memleketinde hissetmelerini sağlamak için totolarını koruyoruz.


türk lojmanları ve bu gördüğünüz amerikan lojmanları birbirine çok yakın. bizim lojmanlar tahmin edersiniz ki osurunca sallanan cinsten. bizim komutanlar amerikalıların lojmanlarını gördükçe söve söve oturuyorlardı. ben de o civarda bir sosyal tesiste askerliğimi yaptım. akşam işleri toparlayınca diğer kısa dönem arkadaşlarla kahvemizi alır, amerikan pazarından aldığımız ballı backwoods promu yakar ve bu amerikan lojmanlarının karşısına geçer "batı yakası toplantıları" yapardık. amerika'da yaşamış arkadaşın abd anılarını dinlerdik.


son olarak, en çok ne koydu biliyor musun sözlük? elbette yeri gelince vatan için canımızı veririz ama sen er olarak bir sayıdan ibaret olduğunu hissederken, abd askerlerinin birer "vatandaş" olduğunu gördüm. ve bir vatandaşın ülkesi için ne kadar önemli olduğunu. bizim ismimiz bile yok, hepimize "mehmet" demişler...