At Nalının Kısa Tarihi: Kim Buldu? Kim Geliştirdi? Nasıl Bir Önemi Vardı?

atlarına değer veren romalı biniciler kendi ayaklarına bağladıkları sandaletlerden esinlenerek deri ve metal karışımından yaptıkları tasarımı atların toynaklarına takarak deri kayışlarla tutturmuşlar ve terleyen-üşüyen hayvanlarını örtülerle donatmışlar.
ilk çivili nalın mucidi her zaman bir gizem olarak kalsa da bazı kaynaklara göre atın ayağındaki hassas ve kalın tırnak kısmına çivilerle tutturulmuş nal ilk olarak mö 2. yüzyıl civarında göçebe cermen kabileleri tarafından çakılmış. örnekleri müzelerde sergilenen bronzdan dökülen bu erken dönem nallar tırtıklı bir dış kenara sahip olarak hafif ve altı çivi ile toynağa sabitlenen şekildeymiş.

at nalının askeri bir icat olarak ortaya çıktığına dair kanıt bulunmasa da nalın savaşta kullanılması uygulamanın avrupa'ya yayılmasında önemli rol oynamış. hristiyanlığın ortaya çıkmasından sonra batı asya ve doğu avrupa'da atların ayaklarına demirden dökülmüş düz levha ile yuvarlak kesilmiş içi boş halkalar çakılmış.
yunanlıların ve romalıların demir işçiliğinde çok ileri gitmeleriyle hilal şekline çok eski yıllardan beri gizemli bir güç atfetmeleri sayesinde at nalı latin dünyasında çok popüler olmuş; ms 1. yüzyılda toynaklarına günümüzdeki haline benzer şekilde nal çakılmış atlar roma yollarında dolaşmaya başlamış.
2004 yılı mayıs'ında çinli arkeologlar anshan antik kentinde wei ve jin hanedanlığı döneminde kullanılmış ms 3. yüzyıla ait demirden dökülmüş at nalı ortaya çıkarmışlar.
hun imparatorluğunun 376 yılında başlayan avrupa akınlarında deriden yapılmış at nalları etkili olmuş; kuzeydeki etnik gruplar at nallarına mushi adını veriyorlarmış.
çinliler 600 yılında geçmiş tecrübelerini geliştirmişler, ayak tabanının tamamının içine geçerek bileği kavrayacak şekilde yaptıkları toynak korumasıyla atları acı çekmeden koşabilir hale getirmişler.