Avrupa Gönüllülük Hizmeti'ne Katılmış Sözlük Yazarı'ndan Programla İlgili Merak Edilen Detaylar

Avrupa'ya gitmek isteyenlerin son yıllarda başvurduğu yöntemlerden biri de Avrupa Gönüllülük Hizmeti. Program Avrupa Birliği tarafından finanse ediliyor ve 30 yaşın altında olmak yeterli. Sözlük yazarı bumpyourhead, programa katılmış ve tecrübelerini paylamış. Gitmek isteyenler için rehber niteliğinde bilgiler.
Avrupa Gönüllülük Hizmeti'ne Katılmış Sözlük Yazarı'ndan Programla İlgili Merak Edilen Detaylar
iStock.com

avrupa gönüllük hizmeti, avrupa birliği tarafından finanse edilen, kendi ülkesinde bir sivil toplum kuruluşunda hizmet veren gönüllülerin, avrupa'da da çok kültürlülüğü kucaklayarak yapmasına imkan veren bir oluşum. erasmus gibi, sokrates şemsiyesi altında, gençleri kalkındıralım amaçlı. ama herhangi bir akademik durum yok. 30 yaş altı olmak kafi agh peşinden koşturmak için.

format gönüllüler başka ülkelerde de gönüllü çalışsın. ama kazın ayağı bambaşka tabii, benim tanıdığım agh yapan insanların çok ufak bir kısmının stk geçmişi vardı. bir çoğu (ben de dahil) yeni mezun olmuş, hayata atılmadan önce avrupa göreyim, tercihen bir dil öğreneyim ama param da yok ab para versin diyen insanlar.

ev sahibi ve gönderen kuruluş diye iki kavram var ve gitmek için ikisinden de birer tane ihtiyacınız olacak. incil kıymetinde olan ve agh'ın tanıdığı organizasyonlar evs databaseinde bulunuyor.

host organisations arayarak, gönüllü arayan organziasyonları, sending organisation arayarak ise gönderen kuruluşları arayabilirsiniz.

gönderen kuruluş teknik olarak senin gönüllü çalıştığın ve sana kefil olan kuruluş. o nedenle türkiye'den olması gerekiyor. yani; ülke: türkiye type of organisation: sending yazıp arıyoruz. beğendiğiniz, iletişim kolaylığı açısından bir organizasyonla iletişime geçebilirsiniz. bu da telefonla arayıp, ben x, agh'a başvurmayı düşünüyorum benim gönderen kuruluşum olur musunuz? demek.

bunu da demeye gocunmamak gerek. gönderen orglar gönderdikleri gönüllü başına 450 euro aldıkları için de tuzları kuru. neticede giderken her işten siz mesulsunuz, gönderen organzasyon formalite işte. almanya'da bile agh'la ilgilenen ve tek işi gönüllü göndermek olan ve bu 450 eurolarla kendini finanse eden kuruluşlar var. siz onlara iyilik yapıyorsunuz. bir kaç yerle konuşabilirsiniz gözünüz tutmadıysa zaten elini sallasan ellisi.

asıl zor kısım host organizasyon şeysi. bu çalışacağınız yer demek oluyor.host organizasyon diye arayıp, tercihe göre ülke belirlenerek gönüllü alan organizasyonların listesi karşınıza çıkar ve bu da beraberinde şu problemleri getirir:

- beğenilen organizasyonu ideal ülkede bulmak

bunun yolu okumaktan geçiyor açıklamarı okuyup iyi gibi olanları sık kullanılanlara kaydedebilirsiniz daha sonra tekrar gözden geçirmek için.

iStock.com


- aradıkları dönem için gönüllü buldular mı?

organziasyon listede görünse bile istedikleri gönüllüyü bulmuş, hatta işlemleri başlatmış olabilirler. orada olması, bay bayan eleman aranıyor demek değil.


- tam olarak hangi dönemde hangi tarihler arasında gönüllü arıyorlar?

kısa dönem uzun dönem mühim konular, kaç ay yapmak istiyorsunuz? yazın yapacaksanız onların uygun kotası var mı bunları maalesef proje açıklamasında bulmak zor

kişisel kanaatim bu soruları soran bir mail atarsanız cevap alma ihtimaliniz düşük olduğu yönünde. yani direk c.v. atmadan önce bir alo demek mantıklı. bunu da ucuza skype ya da voip'le yapabilirsiniz ama ilk etapda başvuru zaman ve kontenjanı uygun mu'yu öğrenmek için arayın. sorun, hem de bilsinler bak ne güzel ingilizce konuşuyormuş ne efendi adammış diye. 3000 küsür organizasyon gönüllü arıyor şu an. elbet biri ideal ve sizi kabul edecek organizasyon aramak, aramaya inanmak lazım.

eğer bu değişkenler uygunsa karşı taraf sizden cv ve niyet mektubu bekleyecektir. bunun için, başvurulacak organizasyonun sayfası dikkatli dikkatli okunmali, niyet mektubunda beklentiler, istekler, ve kişinin katabilecekleri tek tek anlatılmalı. ama neticede özel bir şirkete başvurmadığınız için mektubun içten candan olması, konuşulan dil sayısı ve hobilerin egzantrikliğinden daha önemli.

niyet mektubu yazarken bir word formatı hazırlanıp;

1- neden evs
2- neden x organizasyonu
3- neden x ülkesi
4- benim bulunabileceğim katkılar
5- special requirements

2 ve 4'te kuruma göre özen sevgi dolu içerik doldurulmalı, diğerleri ise copy paste edilerek gönderilir.

genelde bir eleme sürecinden sonra (bu arada sık sık mail kontrol edip istekli olduğumuzu belli eden cevaplar yazmalıyız) gönderen kuruluşunuz aracılığıyla yazışmalar başlar ve ilk başvuru döneminden sonraki 3-4 ay içinde çalışacağınız kurumda bulunursunuz.

kabulden sonrası tereyağı gibi, zaten eğitimdi vizeydi onları anlatan olacak size. ama kabaca faydalı olabileceğini düşündüğüm bilgiler;

agh sizin uçak paranızı ve vize ücretiniz karşılar. ama bu erasmus gibi banka hesabınıza yatmaz. gönderen organizasyonunuza havale edilmiş para size fatura edilmiş bilet karşılığı para olarak elden verilir. 1 gönüllü için agh 10.000 euroyu gözden çıkarır ama bu paranın tamamı host yada sendin organisation'ın banka hesabına yatar, fatura edilmiş harcamalar buradan çekilir ve size cep harçlığı elden verilir. kalacak yer parasını ise ev sahibi organizasyon ev sahibiyle arasında halleder. yani hiç bir zaman banka hesabınıza yüklü bir mebla yatmaz.

gittiğiniz organizasyon sizin 3 öğün yemeğinizden, kalacak yerinizden ve gerekiyorsa ulaşım paranızdan sorumludur.

cep harçlıkları cidden az. ama organizasyonunuz harçlığa ek yapıyor olabilir.

gittikten sonra gelen edit:

iStock.com


- bir agh projesi en uzun 12 ay, en kısa 3 hafta olabilir. eğer bir aydan kısa bir agh yaptıysanız 11 aylık ikinci bir agh için bütçe alabilirsiniz. ama misal 6 aylık bir projede çalıştktan sonra 2. kere gidemezsiniz.

- bir projeye başvururken iş yoğunluğu ve bulunacağınız şehiri göz önünde bulundurmak, çok havalı ve eğlenceli bir projeyi seçmeye yeğ tutulabilir. neticede bal yiyen baldan usanır ama 2000 nüfuslu bir doğu avrupa ülkesinde kafayı yiyebilirsiniz.

- salt dil öğrenmek için gitmek makul olabilir. ancak bilmekte fayda olabilir, ingiltere ispanya ve hollanda agh vizesi vermede sorun çıkartabiliyor. diğer ülkelerde bir problem ne duydum ne gördüm.

- kalacağınız yer ve yemek aranjmanları önemli. bir huzurevinde çalışıyorsanız size de huzurevinde bir oda tahsis edebilirler ve darallara gelebilirsiniz. ideali evi kendiniz tutmanız, yemeğin de parasını alıp kendiniz yapmanız olabilir.

- mezun olma sürecindeyseniz ve bitirince agh yapacaksanız gider ayak bir öğrenci belgesi alın ve isic kartınızı cebinize koyun. pek gıymatlı olabilir.

- agh sürecinde çalışmak yasaktır. ancak çalışmayı engelleyen bir durum yoksa (hafta sonu ya da iş saatleri dışında) eğer bir iş bulabildiyseniz göz yumulabilmekte.

- agh erasmus ve leonardo'dan bağımsızdır. 30 yaş altı daha önce agh yapmamış herkes anlaşmaları halledildikten ve bütçe ayarlandıktan sonra gidebilir.

- bulunduğunuz ülkenin ulusal ajansına, ev sahibi organizasyonun aylık ne kadar para aldığını sorabilirsiniz. eğer 600 euro alıp da sizi 10 kişiyle bombok bi evde tutup 3 öğün kurufasülye veriyorlarsa organizasyonu şikayet etme ve başka bir proje'ye geçmeyi isteme hakkına sahipsiniz.

döndükten sonra gelen edit:

efendim, anlaşamadım kurumumla, istifamı çaktım döndüm geri. bu durumda neler oluyormuş onları öğrenelim;

- sizin için yapılan harcamaları geri ödemekle mükellef değilsiniz. yani vay anasını o kadar uçak parası zart zurt, dert değil, ab ödüyor. size giren çıkan birşey yok.

- organizasyonunuzun yöneticileri ve gönderen kuruluşunuzdaki muhattaplarınızın hepsi ortayaş bekar kadınlardan ibaretse ciddi iletişim problemleri yaşayabilirsiniz.

- eğer orada bulunuşunuzun 3. haftasından sonra istifa ederseniz hala youthpass almaya muvafıksınız. (ne güzel ne şiş yansın ne kabap)

proje bitirmeyi düşünüyorsanız olacak olaylar biraz sistematik olsa iyi olur, kimse sizin düşmanınız değil. (organizasyon sayılmaz, onlarla papaz olmak zaten bir sebep olabilir.) ama akılda bulunması gereken bulunduğunuz ülkenin ulusal ajansına anlaşma zart zurt açıklamayın, yok efendim benim agreementımda şu yazıodu şöyle böyle oldu vs. gerek yok. zira anlaşma gerçekten ana hatları belirten bir belge sadece, bakmayın törkiş ulusal ajans görevlileri onu anayasa gibin birşey sanıyor.

1) mentorunuza çıtlatın bişeyler, memnun değilim mutsuzum vs.

2) gönderen kurululunuza da birşeyler söylemeniz aslında protokol içinde, ama benim kuruluşumun pek sikinde olmadım açıkçası. zaten tanımaz etmezler beni, ve de uyduruk bir stö olarak karşı tarafla olan muhabbetlerini bozmak istemediler. yani gönderen kuruluşu siktiredebilirsiniz, illa akıl almanız gerekecekse türkiye ulusal ajansını arayın direk. akıllı bilgili tecrübeli insanlar onlar.

3) daha sonra neler oluyor tarzı bir toplantı yapılıp devam için müzakere sürecine girilir ve bu başarısız olursa artık gittiğiniz ülkenin ulusal ajansına başvurmak için vakit gelmişte geçiyordur.

4) ilk etapta yapılacak olan gittiğiniz ükede size uygun başka bir organizasyon var mı ona bakılacak, eğer yok ise evinize dönmeniz için gerekli ayarlamalar yapılacak.

herkese iyi şanslar!