Avrupa ve Amerika Arasındaki Refah Farkına Dair Bir Sözlük Yazarının Gözlemleri

İki tarafta da yaşamış birinden, Avrupa'daki yaşam standardının Amerika'dakinden daha iyi olduğu önermesine cevap olarak yazılan bir metin.
Avrupa ve Amerika Arasındaki Refah Farkına Dair Bir Sözlük Yazarının Gözlemleri
iStock

amerika birleşik devletleri, hayatında ne avrupa'yı ne de amerika'yı görmüş olan türk solcusu tarafından "yaşam standardının avrupa'nın çok altında" olduğu iddia ediliyor. hem avrupa'da hem de abd'de 5'er yıldan fazla yaşamış biri olarak has*ktir diyorum.


yukarıdaki haritada avrupa ülkelerindeki vergi sonrası ortalama alım gücü abd ile karşılaştırılıyor ama bunu yaparken avrupa ülkelerindeki bedava sağlık ve eğitim hizmetleri de hesaplamaya katılmış. buna rağmen koskoca avrupa'da alım gücünün yani refah seviyesinin abd'den daha yüksek olduğu 2 ülke var, bunlar da isviçre ve norveç, onlar da ucu ucuna %3 farkla geçmiş.

şimdi kendi gözlemime geleyim

avrupa'nın en yüksek refah seviyesine sahip olan ve sözlükte çoğu insanın gıptayla baktığı ülkelerinden birinde yıllarca yaşadım. karşılaştırmalı bir örnek vereyim. bu ülkede yakın arkadaşlarımdan biri aynı zamanda komşum olan tek çocuklu bir çiftti. bu ikiliden erkek olan mühendis, kadın öğretmendi ve evlerine standard bir çift maaş giriyordu. yaşadıkları ev kiraladıkları 50 metrekare 150 yaşında bir apartman dairesiydi. çocuk doğduktan sonra borçla ford fiesta tipi ufacık bir araba alabilmişlerdi ama fazla masraf çıkmasın diye genelde işe metroyla veya bisikletle gidiyorlardı. ayda yılda bir anca dışarı çıkıp yemek yedikleri oluyordu. işyerinde öğle tatilinde yemek için tost yapıp götürüyorlardı. lüks denecek tek harcamaları yılda bir gittikleri tatildi. irlanda, isveç gibi bir çok ülkede insanlar daire satın almayı bırak kiralama hakkına sahip olabilmek için bile isimlerini bir listeye yazdırıp yıllarca bekleyebiliyor.

şu anda amerika'da yaşıyorum ve benzer sosyal sınıfa ait bir komşularım var. bu kez çiftin erkek tarafı yine mühendis ama kadın tarafı hemşire. bir de 2 çocukları var. yaşadıkları ev taksitle de olsa satın aldıkları 250 metrekare, bahçeli garajlı 4 oda 2 salon büyüklüğünde. şu anda köpek yuvası olarak kullandıkları evlerinin garajı bile 60 metrekare büyüklüğünde yani avrupa'daki dostlarımın evinden daha büyük ve garaj evin toplam metrekare hesabına dahil değil (zillow'dan baktım oradan biliyorum). evin önünde biri spor (chevy camaro), biri pick up (ford f-150), biri de suv (jeep) olmak üzere 3 tane arabaları var ve bu arabalardan biri 16 yaşındaki çocuklarına ait. adam en son ailesini haftasonları kampa götürmek için rv satın aldı. bunlar haftada 3-4 gün dışarıda yemek yiyorlar ve sürekli dışarıdalar. başka bir komşum haftasonları nehirde balık tutma hobisinden dolayı kendine bir tekne aldı. avrupa'nın en yüksek refah düzeyine sahip ülkelerinde bile bu hayat standardına sahip olan birine zengin gözüyle bakılır ama bu bahsettiğim kişiler amerika'da orta sınıftır.


örnek verdiğim iki aile de gelişmiş bir ülkede orta sınıf ama refah olarak aralarında dağlar kadar fark var

refah olarak abd'yle aynı sınıfa ait 2 tane ülke var ve bunlar da aynı abd gibi bir zamanlar ingiliz kolonisi olup sonradan bağımsızlığını ilan eden anglosakson ülkeler kanada ve avustralya. bu iki ülkede de gerçekten yüksek refah var.

sağlık sistemine gelince o avrupa'nın övüle övüle bitirilemeyen sağlık sistemini geçen sene pandemi boyunca hepimiz gördük. eğitim sisteminde avrupa fark attıysa neden avrupa'dan yıllardır google, facebook, apple, microsoft, intel, nvidia, tesla, spacex, uber, airbnb, amazon, netflix gibi şirketler çıkmıyor? son 100 yılda dünyada yapılmış ciddi icatların yarısından çoğu bu sürekli eğitim sistemini gömdüğünüz ülkeden çıkmış. daha geçen gün klimanın mucidinin ruhuna (willis carrier) dualar göndermedik mi?

windows işletim sistemli, intel işlemcili, nvidia ekran kartlı dell marka bilgisayarından yine amerikalıların icat ettiği internet ve google chrome üzerinden amerika'ya sallamak ne güzel lan. git netflix izle de sakinleş kardeş.