Avustralya Hakkındaki Genel Kültürünüzü Yukarılara Taşıyacak Hap Gibi Bilgiler
avustralya... 3 buçuk yılımızı tamamladığımız güzel ve her yere uzak ülkemiz. hakkında genel kültür bilgileri içeren bir yazı yazmak istedim, yaşadığım süre zarfında öğrendiğim bilgilerle. madde madde yazalım:
- "australia" ismi latince "terra australis" isminden gelir, "güney toprakları" demektir. işin ilginç kısmı bu isim aslında uzun yüzyıllar olası bir güney kutbu toprakları için kullanılmıştır. ne zaman bu yeni kıta için eski kullanılan "new holland" (yeni hollanda) yerine isim aranırken, güney kutbunun ismi bir nevi çalınarak buraya verilmiştir. işin en komik ismi güney kutbu bu sebeple 50-60 yıl kadar isimsiz kalmış ve sonunda oraya da antarktika ismi verilmiştir.
- dünya haritasının şeklinden ötürü avustralya olduğundan daha küçük gözükür. aslında avustralya toprak alanı yaklaşık 7.7 milyon km karedir. yani amerika'nın yaklaşık yüzde 80'i, türkiye'nin ise yaklaşık 10 katıdır.
- avustralya topraklarının yaklaşık yüzde 70'i çöl olarak adlandırılır. yalnız çöl deyince aklınıza arabistan gibi kum denizi gelmesin. avustralya çölü, ucsuz bucaksız, dümdüz, kurak ve kızıl topraklardır. eğer google'de "australian outback" diye aratıp resimlere bakarsanız dediğimi daha iyi anlarsınız. bir de bu çölleri hep boş olduğunu düşünmeyin sakın. kimisinde, dünyanın en zengin maden yatakları yer alır.
- avustralya'da kanguru nüfusu yaklaşık 50 milyondur. nüfusun 25 milyon olduğu düşünüldüğünde, kişi başına iki kanguru düşmektedir.
- avustralya gelen ilk koloniler genelde britanya'da suç işlemiş olanları getiren kolonilerdir. bunların içinde azılı suçlular, katiller olduğu gibi, hırsızlık gibi basit suçları işleyenler de vardır. daha sonraları ise tamamen kendi istedikleriyle gelen insanlardan oluşun özgür koloniler de kurulmuştur. örnek olarak yaşadığım yer olan güney avustralya, özgür bir koloni olarak kurulmuştur. bu yüzden başlarda polis teşkilatı bile kurulmaya gerek görmemişler. ne zaman, diğer kolonilerden gelenler suç işlemeye başlayınca, polis teşkilatı o zaman kurulmuş güney avustralya'da.
- ilk gelen koloniciler ve avustralya'nın yerel halkı aborjinler arasında bir çok çatışma çıkmıştır ama aborjinlerin çok büyük kısmı, çatışmalardan değil çiçek hastalığından hayatını kaybetmiştir. avrupalıların bağışıklığı olması sebebiyle, kendilerini etkilenmeyen bu hastalık, aborjinler ölümlerinin %70-80ini oluşturmaktadır.
- aborjinler avustralya'nın yerel halkıdır ve on binlerce yıldır bu topraklarda hemen hemen hiç değişmeden yaşamıştır. yani, koloniciler geldiğinde gerçek manada karanlık çağda yaşayan insan gruplarıyla karşılaşmışlardır. top, tüfeğe karşı taş ve sopayla mücadele etmişlerdir.
- aborjinler, avustralya'nın çok farklı yerlerinde yaşamaktadırlar. bir nevi afrika kabileleri gibi düşünebilirsiniz. avustralya'nın devasa boyutu yüzünden bir çok kabile birbirinden habersiz yaşamaktaydı. bu yüzden bir çoğunu birbirinden farklı dilleri ve kültürleri vardır. kolonileşme öncesi 100-200 civarı farklı aborjin dili olduğu bilinirken, günümüze 20 civarı aborjin dili erişebilmiştir.
- aborjinlere karşı, birçok insanlık suçu işlenmiştir zamanında ancak bunu burada hemen hemen kimse inkar etmez. hatta mümkün olan her yerde bu suçlar insanlara anlatılır gelecekte bir benzeri yaşanmaması için. şöyle bir örnek vereyim, eşimin gittiği ingilizce kursunda bile aborjin çocuklarının nasıl kaçırıldığı, onlara neler yapıldığı işlenmişti birkaç ay boyunca. "stolen generations" (çalınmış nesiller) diye aratırsanız, hem bu konuda işlenmiş bir filmi, hem de konuyu daha öğrenebilirsiniz.
- avustralya her ne kadar bağımsız bir ülke olsa da bir "commonwealth" ülkesidir. yani kraliçe'ye (elizabeth) bağlıdır. zaten bütün avustralya paralarında da kraliçe'nin resmi bulunmaktadır. bu arada bir ek bilgi daha vereyim. avustralya kağıt parası plastikten yapılmıştır, bu yüzden kolay kolay eskimez, yırtılmaz ve kırışmaz.
-1998 yılında şu anda da kullanımda olan britanya bayrağı (union jack) içeren avustralya bayrağını değiştirmek için bir referandum yapılmıştır ancak bu öneri kabul edilmemiştir.
- avustralya'nın resmi renkleri altın sarısı ve yeşildir. sarı renk avustralya'ya özgü "golden wattle" adlı çiçekten gelir, yeşil ise avustralya'nın yeşil doğasıdır. her ne kadar bu renkler resmi olarak 1984'te kabul edilmiş olsa da, 1899'dan itibaren hemen hemen bütün spor oyunlarında bu renkler kullanılmaktaydı. yani, daha çok bir gelenek olduğunu söyleyebiliriz, manevi anlam yerine.
- avustralya'da iki spor çok popülerdir: kriket ve avustralya futbolu. kriket ingilizlerden gelir ancak avustralya futbolu tamamıyla buranın icadıdır. kriket, sıcak havalarda oynanan bir spor olduğundan, futbol kışın sporcular paslanmasın diye oynamaya başladıkları bir oyundur. izlemesi çok daha zevklidir krikete oranla. "afl" ve "australian football" diye aratın ve videoları izleyin, anlayacaksınız ne demek istediğimi.
- at yarışlarının burada bir nevi kutsal olduğunu söyleyebilirim. her eyaletin yılda bir gün en büyük yarış günü vardır ve o gün, o eyalette resmi tatildir. evet, yanlış duymadınız, at yarışı sebebiyle o gün çalışılmaz. ülkenin en önemli yarışı ise "melbourne cup" tır ve bütün ülkede bu yarış için bahis oynanır. hatta çalıştığım iş yerinde bile sadece bu yarış için bahis düzenlenir her yıl.
- avustralya dilinin kendine özgü birçok kısaltması vardır. birçoğu aslında kullanılmaz ama kısaltmalar kültüre yerleşmiştir. eğer bütün kısaltmarı kullanırsanız ana dili ingilizce olan biri bile sizi anlayamabilir. bir araştırmaya göre sarhoşların konuşma şekli nedeniyle böyle bir dil oluşmuştur. aklıma gelen günlük yaşamda kullanılan en popüler kısaltmalar şunlardır :
australian - > aussie - > oz
breakfast - > brekky
mcdonalds - > maccas
barbecue - > barbie
good day - > g'day
cigarette - > ciggy
dinner - > tea (?)
postman - > postie
bottleshop (içki dükkanı) -> bottle-o
service station (benzin istasyonu) - > servo
- avustralya şu anki federal yapısına 1901 yılında erişmiştir. 6 eyalet birleşerek, ülkenin başkenti yeni kurulacak canberra şehri olacak şekilde federal hükümet kurulmuştur. canberra kurulana kadar, melbourne geçici olarak başkent kalmıştır. yeni zelanda da davet edilmiş ancak orası avustralya'dan bağımsız bir ülke olmaya karar vermiştir. işin ilginç kısmı ise, avustralya anayasası'nda hala yeni zelanda isterse avustralya' ya katılabilir maddesi bulunmaktadır, özetle hala kapı açıktır.
- birinci dünya savaşı'nda o zamanki ülke nüfusu 5 milyonun altında olmasına rağmen yaklaşık 420 bin kişi gönüllü olarak savaşa gitmiş ve bunlardan 60bin kadarı hayatını kaybetmiş, 156 bin kadarı ise yaralanmış veya esir düşmüştür. işin en kötü kısmı ise savaş sonrası neredeyse hiçbir eknomik kazanımı olmamıştır.
- birinci dünya savaşı avustralya'nın ulus bilincini kazanmasını sağlamıştır ve kendi tarihinin temel taşı olmuştur. buradaki deyimle "ateşle vaftiz" edilmelerinden sonra bağımsızlık düşüncesi yerleşmiştir. anzac'lar hala milli benliğin özünü oluşturur. birçok yerde gallipoli yani gelibolu anıtlarına ve isimlerine rastlayabilirsiniz.
- avustralya'da 6 eyalet ve 2 yönetim bölgesi vardır. 6 eyalet sırasıyla: batı avustralya(western australia), güney avustralya(south australia), victoria, yeni güney galler(new south wales), queensland ve tasmania'dır. 2 yönetim bölgesi ise kuzey bölgesi (northern territory), avustralya başkent bölgesi(australian capital territory) 'dir. eyaletler aynı amerikan eyaletleri gibi iç işlerinde bağımsız yapıda, kendi meclisleri ve yasaları olan bir yapıya sahiptirler. bölgeler ise, bir iç yönetim mekanizmasına sahip olsa da ağırlıklı olarak federal hükümete bağlıdırlar. zaten başkent canberra' nın olduğu başkent bölgesi federal hükümet için kurulmuştur.
- ülkedeki aborjinlerin çok büyük kısmı kuzey bölgesinde yaşarlar. bunun nedeni özelikle victoria'da ve new south wales'de yaşayanlar zamanında zorla bu bölgeye göç ettirilmiştir. bu yüzden sydney ve melbourne'de pek aborjin göremezsiniz.
- ülkede 10 binin üzerinde sahil vardır ve avustralya'lıların yüzde 85'i sahile 50 km'den daha yakında yaşarlar. yani her gün başka bir sahile gitseniz, ülkedeki bütün sahilleri görmeniz yaklaşık 30 yıl sürer.
- avustralya'da, birkaç istisna dışında ücretli sahil diye bir kavram yoktur. denize sıfır ev de hemen hemen yoktur. sahili kapatan bütün yapılar kumsaldan hemen sonra gelen yeşil alan, yol ve yürüyüş yollarının arkasına yapılır, bu yüzden deniz manzarasını kapatmazlar. aynı zamanda birçok sahilde çok iyi durumda olan ücretsiz tuvaletler ve duş alanları bulunur. (ekleme: gold coast büyük bir istisnadır kumsal dibi evler konusunda. bilgilendirme için ekşi sözlük yazarı seescreen'e teşekkürler.)
- avustralya her ne kadar bir yeraltı kaynakları ülkesi olarak bilinse de aynı zamanda tarım ve hayvancılık alanında çok gelişmiştir. ülkede üretilen her 3 birim gıdadan 2'si ihraç edilir. özelikle çiftlik hayvanların miktarı 25 milyonluk ülke nüfusuna göre inanılmaz boyutlarda yüksektir. sadece koyun sayısı bile 75 milyonun üzerindedir.
- burada yollar uçsuz bucaksız olsa da dinlenme tesisi diye bir kavram yoktur. en fazla bulabileceğiniz, tuvalet de barındıran bazı durma alanları ve az sayıda benzin istasyonlarıdır. özellikle ana yolun dışında bir yolda gidiyorsanız yüzlerce km başka hiçbir binaya veya insana rastlamayabilirsiniz kolaylıkla.
- bu arada, arabalardan standart yüzde 10 kdv dışında başka bir vergi alınmaz aracın toplam vergisiz fiyatı yaklaşık 70-75 bin doları geçmedikçe. bu yüzden büyük motorlu araçlar her yerdedir. 2.0 ve altı motorlar minik veya ekonomik olarak geçiyor çoğu yerde. çok rahatlıkla v6 veya v8 motorlu araçlar her fiyata bulunabiliyor ülkede bu yüzden. merak edenler buranın en popüler araba alım satım sitesi carsales.com.au'dan fiyatlara bakabilir. fiyatlar avustralya doları cinsinden doğal olarak :)