Az Çalınan ve Çok Az Kişi Tarafından Bilinen Muazzam Barok Müzik Eserleri

1600 ile 1750 yılları arasında Avrupa'yı kasıp kavurdu Barok müzik türü. Johann Sebastian Bach'ın ölmesiyle son bulan döneme dair enfes eserler paylaşmış Sözlük yazarı "kontra".

antonio caldara'dan do majör sinfonia

caldara bugün daha ziyade vokal eserleriyle bilinse de, sinfonia'larının üzerinden atlamamak lazım. bu do majör olanı orkestrasyon zenginliği, ve dinamizmiyle coşturuyor. her segmenti ayrı taze.

jean-féry rebel'den les elemens

son jenerasyonun dikkatini çekmeye başlamış eserlerden ama yetmez ama evet. 'elemetler', dünyanın yaratılışını işliyor. başta kaos var. o kaosun içinden bir düzen doğuyor (selam olsun sir isaac newton!). düzen tasviri, kaos kısmı kadar başarılı mı bilmiyorum ama yaklaşımı şaşırtıcı derecede modern.

modern demişken, barok'un en underrated ismi jan dismas zelenka'dan do minör miserere'ye geliyoruz

böyle bir liste yapmayı aklıma düşüren eser bu. çalınmıyor, bilinmiyor olmasına içerliyorum. barok müzik bu kadar sarih, bu kadar zamansız olabilir. zelenka'nın dini müzik külliyatı, külliyen keşfedilmeyi bekliyor. 

aha mesela bir başka inci officium defunctorum


eskilerde adı unutulmuş ama son zamanlarda -yeni kuşak süt klavsencilerin gelmesiyle beraber- çalınmaya başlanmış joseph-nicolas-pancrace royer'den fişşek gibi klavsen eserleri la marche des scythes ve vertigo yine muazzam keşifler

La Marche des Scythes
Vertigo

royer'in temelde klavsen virtüözitesini gözettiği, etüd-vari bir bestecilik girişimleri oldukları belli olsa da, fantazyaları oldukça güçlü. domenico scarlatti sonatlarından eksikleri yok.

eksik yok demişken johann ludwig krebs'den iki koral prelüd, jesu, der du meine ve mein gott, das herze bring ıch dir'e bakmak lazım

jesu, der du meine
mein gott, das herze bring ıch dir

yapısal olarak -neden olduğunu anlamadığım biçimde türkiye klasik müzik camiasının uzağında kalmış bulunan- johann sebastian bach koral prelüd'lerini andırıyorlar. 'eksiği yok' diyecektim, diyemedim. bach ile başkasını karşılaştırırsam cin çarpar diye korkuyorum.

sırada müziğin en erken kaybı, gencecik giovanni battista pergolesi'nin fa minör salve regina'sı var

efsane stabat mater ile kafayı bozup, "benzerini bulamıyorum, çakmasına da razıyım" diyenler için. zira pergolesi stabat mater gibisini asla bulamayacaksınız.

listedeki müzikler ağırlaşmaya başladı. biraz coşturalım. johann joseph fux'dan re majör uvertür

ölümüne seviyorum. muazzam -yer yer oryantalizme kaçan- bir ses zenginliği, fransız bestecileri kıskandıracak bir stil ve ilerledikçe yükselen kalitesiyle benim evde tam bir fenomen. 'world premiere recording' diyor. eli ayağı tutup da çalmayanlar utansın.

hep az bilinen bestecilerle gitmeyelim. dönemin rock star isimlerinden antonio vivaldi'nin pek çalınıp kaydedilmeyen taş gibi bir rv 510 çift keman konçertosu mevcut


aslında vivaldi'nin duble her tür konçertosuna kefilim. burdan buyrun


bu listede aradığı romantizmi bulamayanları eli boş göndermemek adına gaspar cassado'nun girolamo frescobaldi stilinde bestelediği toccata. 

linkteki iki büyük yorumcuya saygımdan koyuyorum. yoksa işim olmaz.


damardan barok'a michele mascitti keman/cello için oda sonatlarıyla geri dönelim

muazzam mı emin değilim ama tam olarak 'solid' bir müzik. tüm sonatlar aynı güzellik ve derinlikte. bestecilik olarak başarılı bir iş.

bilinen isimlerden, üstad dietrich buxtehude'nin yine görece bilinen passacaglia'sının çok enteresan bir çift klavsen kaydı

eserin temposunu 2 katına çıkartınca acayip -ısrarcı- patternler yakalamışlar. yepyeni duyuluyor.

üstad'lar yarışıyor. henry purcell'den şahane şakon

purcell ne yazsa ağlatıyor da bu şakon yeterince çalınmıyor sanki.

finalde yine bir barok rockstar george frideric handel'den pek bilinmeme sorunu olmayan op.3 konçerto grosso'ları sadece zevkten koyuyorum