Babaların Gerçekten Çok Garip Varlıklar Olduğunu Gösteren 'Baba Tipi Realizm' Örnekleri
yıllar önce diploma projesi çizerken farkına varmıştım:
- evlat nasıl gidiyor çizimler, yetişecek gibi mi?
- bilmiyorum baba, istediklerimi yansıtamıyorum.
- o zaman, yansıttıklarını iste!
"gerçekçi ol, imkansızı iste" aforizması, babamın bu net cümlesinin yanında resmen fantastik kalıyordu. babamın dediğini yaptım, projeyi baştan değiştirmek için çok geç kalmıştım. iki gün sonra teslim vardı ve ne yansıttıysam onu savundum, istedim. baba tipi realizm, beni diploma projesinden tek seferde geçirdi.
ve bugünlerde:
- ne oldu evlat iş, var mı bir şeyler?
- istediğim türlü işi bulamıyorum baba,
- oğlum önce işi bul, isteyip istemediğine sonra karar verirsin.
sanırım hayatımın bundan sonrası, babamın özlü twitleriyle şekil bulacak. 140 karaktere hayat felsefesi sığdırıyor adam, ben yüzlerce paragraftan sonra bile ne yapacağımı bilmiyorum.
üniversiteye geldim kayıt için, arkadaşımla babam dışarda oyalanıyorlar. bir iş için lazım oluyorum arkadaşım o uzun kuyrukta bana bakınıyor, babam hemen yardımcı oluyor arkadaşıma.
-arkalara bak, kesin en arkadadır bizim salak.
bizim peder hoze takmış kafaya, evlendirecek beni, benim arkadaşları yakalamış onlarla dertleşiyor.
-söyleyin şu arkadaşınıza da evlensin artık.
+ya x amca bizim söylememizle evlenir mi o hiç?
-evlenir evlenir, bizim yaşar'ın kızı var izmir'de onu alsın, yaşar çok iyi arkadaşım benim.
+ya bakalım senin oğlan kızı beğenecek mi x amca?
-beğenir, ne beğenmeyecekmiş.
+ya bakalım kız senin oğlanı beğenecek mi?
-beğenir, ne beğenmeyecekmiş.
+bakalım babası kızı verecek mi bizimkine.
-verir verir, adam çok iyi arkadaşım, sarhoş demez, kumarbaz demez verir kızını, kırmaz beni.
adam malını biliyor abi.
kişinin kurmak istediği işin sürekli olumsuz yanlarını göstermek gibi bir tutum olarak da kendini belli edebilir.
-baba hep olumsuz yanından bakıyorsun, biraz da bardağın dolu tarafını gör.
-sikerim bardağını sürahisini...
-mümkün...
- ne simdi o dovmeler, ne anlatıyor?
+ya iste cin mitolojisinde 3 buyucu var hukumdarı kutsasın totem...
+gazoz kapagı gibi duruyor..
özellikle çocuklarının gönül ilişkileri konusunda gösterdikleri realist tepkiler öküzlük boyutuna ulaşabilmektedir. hemen farklı iki babadan iki örnek verelim;
oğlunun kep törenine gelmiş anne, baba kendisinin bir alt sınıftaki kız arkadaşıyla konuşmaktadır.
anne: ay ne güzel bak ahmet, inşallah ayşe'nin de kep törenine geliriz seneye.
baba: ohooo o zamana kaç ayşe gelir geçer.
kız arkadaş : errör
oğlan: utanç
bu da başka bir aileden geliyor;
baba: ee kesin ayrılmışlar mı artık? nolmuş o amerikalıyla?
anne: evet, bitirdim diyor.
baba: iyi yapmış, ona göre değildi zaten. üzülmesin hiç. en azından ingilizcesini ilerletti.
dirty dunyanın cesitli ülkelerinde cektigi fotografları babasına gururla gostermektedir;
- şu meydanın guzelliğine baksana baba, iste zamanında burda 60 kisi kursuna dizilmis
+evet
-bak bu da güney fransada meshur bir selale, su taneleri sanki ucuyor renkelere bak baba.
+hımm evet.. oglum cok guzel de.. bu fotografların bir kenarında da sen olsaydın ya
-ne
+hani ordayken birine verseydin falan seni cekselerdi bunlar güzel de bos fotograflar..
- ney? (ya beni bu zihniyet mi büyütü ühühüü)
+ne yapcan takvim mi bastırcan diyorum bir kenarında sen olsaydın da ileride coluk cocuk bakardınız
- ...
- kızın ailesi çok zenginmiş öyle mi?
- evet parisin göbeğinde 3, 4 mağazaları var
- hıımm e evlen madem oğlum..
- ..
-baba şimdi avakadoyla ananas yaprağını haşlayıp günde 2 kere yiyormuşsun kilo verdiriyormuş.
-ağızdan giren hiçbirşey kilo verdirmez canım.
-/ */*---------
anam demişti yıllar once;
"oglum çok uclarda bir hayat yasıyosun, ileride bu hayatı yasayamacak olursan bu seni cok uzer"
ve eklemişti;
"allah bizim yanımızda gorduklerini aratmasın" diye
anam filozof olacak kadın cidden, neyse sonra ne zaman iş hayatı başladı sabahlara kadar party, lüks arabalar, dunya guzellerine vakit ayıramaz oldum birgün kafa dinlemeye ailemin yanına gittim.
dedim;
"aney ben mutsuz oluyorum, hayat cok zor gelmeye başladı, sabah 8 de kalkmak bile beni mutsuz etmeye yetiyor"
ordan babam;
"amınakoyum bu da iyice entel oldu"
dedi.
ohh işte rahatlamıştım.. buydu lan derdim.
-baba bu kıyafet benı şişman mı gösterdi?
-canım insan ya zayıf ya şişmandır. kıyafetler insanlara hiçbişey yapamaz.
ortaokul yıllarımız. sefillik diz boyu. siz bilmezsiniz, o zamanlar ekmeği karne ile veriyorlar. yani şöyle oluyor: karnende zayıf mı getirdin aç kalıyorsun. öyle kötü günlerdi işte... bir akşam, alt kat komşumuz bize misafirliğe gelmiş, büyükler televizyon izliyor, biz komşu çocukları oyun oynuyoruz. efendim, laf dönüyor dolaşıyor bu bebelerin geleceklerine geliyor.
meraklı da bi şeyim, kulak kabartıyorum konuşulanlara. komşumuz burhan amca bacak bacak üstüne atmış yedi köy sahibi duruşuyla: "valla hocam, şu salaklar okumaz da, aha bu gerizekalı okur." diye beni işaret ediyor. sanırım, iyi bir şey söylüyor. "bakalım," diyor babam, "hayırlısı." bahsettiği salaklar liseden sonra okumadı valla, aha bu gerizekalı da ne bok yemeye okudu, kimse çözemedi. büyüksün burhan amca. saygılar.
çatıda arkadaşlarla makara yapıldığı sırada;
baba -oğlum dikkat et bak düşeceksin, çok kenardasın.
oğul -baba ben değilim, o arkadaşım.
baba -haa, tamam o zaman.
arkadaş -mavi ekran.
baba+ kac aldin sinavdan?
ben- cok super not aldim, 95 aldim baba.
+100 alan var mi?
-var baba.
+demek ki cok super diilmis notun.
diyalogunda gorulebilecek turde bir realizmdir.
-baba kolumu kaldırınca ağrıyor ne yapsam?
-e kaldırma kolunu evladım o zaman?
-evet baba haklısın.
-baba yaa şu cocuk ne güzel dans ediyor baksanaaaaa
-erkek adamın belden aşağısı oynamaz.bak efelere...
- ---------
20 kusur yil oncesinden:
anne: yemek yemiyor bu cocuk!
baba: birak yemesin nasil olsa acikinca it gibi gelir yer.