Belarus Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine Dair Olayları Kaçıranlar İçin Durumun Özeti
- belarus'ta seçimlerde aday olmak için imza toplanması gerekli. şehirde birçok merkezde mayıs ayının başlarından beri bu imzalar toplanıyordu.
- haziran ayına gelindiğinde viktor babariko (muhalif kesimden en öne çıkan adaydı) tutuklanınca çeşitli eylemler başladı.
- bu eylemler genelde bisiklet sürüşleri, araçların korna çalarak protesto etmesi veya toplanan kalabalıkların alkış tutması şeklinde gerçekleşti.
- bu gösterilerde yer yer özel polis birliği olan amon'ların müdahalesi oldu. kimi zaman daha sert müdahaleler de oldu.
- yine babariko ile hemen hemen aynı dönem tutuklanan bir başka adayın eşi svetlena tsikhanouskaya bu duruma tepki göstermek için başkanlığa adaylığını geçen ay bu zamanlarda açıkladı.
- bununla birlikte tutuklanan adaylar svetlana tsikhanouskaya adına desteklerini dile getirdiler. svetlana tsikhanouskaya ise seçimleri kazanması durumunda birkaç ay içerisinde seçimleri yenilemeyi vaat etti.
- seçimden bir gün önce meydana gelen protestolarda birçok kişi gözaltına alındı. bu şu ana değin protestoculara karşın en sert tepkiyle söz konusu oldu.
- yine seçimlerden yaklaşık iki hafta öncesinde özel polis amon birlikleri minsk'in dışındaki bir otele baskın yaptı. bu otelde wagner paralı askerleri gözaltına alındı. askerlerin libya'dan geldiği ve istanbul'a gidecekleri belirlendi. devlet başkanı lukaşenko bu paralı elit askerlerin rusya tarafından kendisine müdahale edilmesi için gönderildiğini iddia etti.
- rusya bu iddiaları yalanlarken, wagner'in bağımsız bir kuruluş olduğunu vurguladı. ve burada aslında sanıldığı gibi lukasenko ile putin çok da sıkı arkadaş değiller.
belarus bu durum altında seçimlere gitti.
bugün (9 ağustos 2020) olan seçimlerde
- öncelikle bazı kişiler ölü insanların seçmen listelerinde göründüğünü fark etti. kimi yetkililer bunun bir hata olduğunu kimi yetkililer ise bunun ölenlerin son arzusu / vasiyeti olduğu için yerine getirildiğini söyledi.
- bazı seçmenler seçim için oy kullanacakları merkezlerin (genelde okullar) önünde saatlerce beklediler. bekleyenler bunun bir yıldırma taktiği olduğunu öne sürdü.
- seçmenlerin kimisi sandıkların değiştirildiğini iddia etti.
- seçmen gözlemcilerinden bazıları sonuç belgelerini doğru olmadığı iddiasıyla imzalamayı reddettiler.
- ülkede saat akşam sekiz civarı internet bağlantısında geniş çaplı sıkıntılar yaşanmaya başlandı.
- lukasenko %79 ile başkan olduğunu açıkladı.
- bazı kişiler onaylı sonuç belgelerini göstererek ve hatta köylerden dahi muhalif kanadın önde olduğunu göstererek bu sonuçların doğru olmadığını iddia etti.
- aynı zamanda belarus halkı tepki amacıyla sokağa çıktı. ülkenin her şehrinde sokağa çıkan insanlar ile özel polis birliği amon tarafından arbede ve daha sert anlar yaşandı ve yaşanıyor.
- şehirlerin birbiri ile bağlantıları birkaç saattir kapatılan otoyollar nedeniyle kesilmiş durumda.
an itibarıyla durum bu şekilde...
bunun dışında
- lukasenko'nun ailesinin uçakla türkiye'ye, ege yahut akdeniz bölgesinde bir şehre tatil için geldiği iddia ediliyor.
- halk sonuçları kabul etmediği için lukasenko'yu istifaya çağırırken sokağa çıkan eylemcilerin sayısı an be an artmakta.
son olarak:
- belaruslu birisini aşağılamak için en kısa yol onlara rus olduğunu söylemektir. gerçekte ayrı bir tarihe ve kökene sahiplerdir. bu nedenle bu denklem üzerinden burada yorum yapanlar henüz baştan fiyasko hâline düşüyor.
bilgileri 2. günü de (11 ağustos) kapsayacak şekilde güncellemek gerekirse
- dün gece olayların, ilk gününde, yoğun ve çok fazla noktada gösteriler meydana geldi. saat üçe doğru ise göstericiler "yarın görüşeceğiz" diyerek meydanları ve sokakları terk ettiler.
- bugün akşama doğru şehirlerde aslında genel bir sessizlik hakimdi. polisler ve özel birlik olan amon birlikleri şehirlerin hakim noktalarında kuvvetli önlemler aldılar.
- şehrin merkezindeki iş yerleri ve avm'ler akşama doğru boşaltıldı ve önlemler genişletildi.
- akşama doğru insanlar sokak ve meydanlara doğru yürümeye başladılar. başkent minsk için şehrin merkezinde gösteriler bir önceki gün kadar yoğun olmadı zira önlemler bu sefer daha sıkı alınmıştı.
- lakin şehrin hemen çeperlerinde, iki noktada (surganova ve pushkinskaya) göstericiler sayıca çok fazlaydı ve yine bu noktalarda çok fazla sayıda barikatlar kuruldu. yine en ciddi müdahaleler bu bölgelerde kimi zaman karşılıklı olacak şekilde yaşandı.
- özellikle pushkinskaya civarında gösteriler ve dolayısıyla müdahaleler oldukça yoğunlaştı. içişleri bakanlığı açıklamasına göre bu bölgede söz konusu müdahale esnasında bir kişi aldığı darbe sonrasında hayatını kaybetti. birçok kişi ise yaralandı.
- gösteriler gece geç saatlere kadar sürdü. dün ile aynı şekilde gece üç civarında insanların büyük çoğunluğu evlerine çekildi.
- ülkede internet ulaşımı hâlâ sıkıntılı. yer yer operatörler telekominikasyon servislerinde de sıkıntı yaşamaktalar.
- putin, seçimlerin ardından lukasenko'yu kutlarken avrupa birliği ve polonya seçim güvenliğine dair çağrılarda bulundular.
- ukrayna ise sokağa çıkan halkın itidalli hareket etmesi yönünde çağrıda bulundu.
ek olarak pek bilinmeyen bir ülke olan belarus hakkında birkaç genel bilgi daha eklemek istiyorum
zira sosyal medyada yanlış yahut gerçek dışı söylemlerin söz konusu olduğunu gördüm. birkaç not daha eklemek gerekirse:
- öncelikle belarus oldukça yeşil bir ülke. şehirlerinin hepsi parklar ve bahçeler ile sarılı haldedir. herhangi bir şehrinde yine o şehrin neresinde yaşarsanız yaşayın on dakika yürümeniz halinde karşınıza mutlaka büyük bir park çıkacaktır.
- belarus aynı zamanda oldukça güvenli bir ülkedir. şahsen şu ana kadar, herhangi bir saatte, sokakta dolaştığı için tedirgin olan bir kadına ya da erkeğe denk gelmedim. geceleri insanlar parklarda sokaklarda özgürce yürürler. ve özgürce istediklerini giyerler. herhangi bir güvenlik endişesi söz konusu değildir.
- belarus için aynı zamanda orta sınıf için dizayn edilmiş bir ülke de denilebilir. şehrin en göz alıcı, merkez diyebileceğimiz yerde kahve içmek isterseniz en fazla vereceğiniz 15 liradır. ana yemek ve iki kadeh şarap alınırsa bu ortalama 70 lira tutar. yani şehirde bizde olduğu gibi şehir merkezi veya turistik mekanlar sadece iyi gelir seviyesine sahip kişiler için dizayn edilmemiştir. herkes için ulaşılabilir durumdadır.
- diğer yandan bu tabiri caizse mikro ölçekte bir orta sınıf tuzağı da yaratabiliyor. bu nedenle birlikte yaşama, oda kiralama, genç yaşta evlenme, ikinci bir sektörüne yönelme (özellikle it sektörü) gibi çeşitli yollarla gençler bir birikim planını kendine sağlamaya yer yer çalışıyor.
- genelde kiralar dolar üzerinden alındığı gibi dolar kurunun ülkedeki ağırlığı yüksektir. ülke yer yer bizim gibi kur şokları yaşamakta.
- aynı zamanda tarıma son derece önem veren bir ülkedir. bu sebeple hem kendi yetiştirdiği ürünler hem de ithal gelen ürünler son derece sıkı bir denetimden geçer.
- tarım alanında olduğu gibi hayvancılık alanında da sıkı denetim vardır. genelde şehirlerin çevresi fabrikalarla sarılıdır ve buralardan taze, günlük süt ve süt ürünleri marketlere gelir.
- marketlerde inanılmaz zengin bir ürün çeşitliliği söz konusudur. aynı zamanda denetim sıkı olduğu için ürünlerin ekseriyeti tat olarak oldukça iyidir. uluslararası firmalar dahi bu kurallara uyduğundan üzerinde dondurma yazmayan dondurma görme şansınız yok gibidir:)
- yine şehirler sakin bir hayatı da destekler. gürültü kirliliği yoktur. şehrin neredeyse her noktası bisikletle ulaşıma imkan tanır. trafik kurallarına ciddi derecede uyulur.
- belarus'ta sağlık sistemi yine ücretsizdir. ülkede turistler ve uzun süreli kalan yabancılar da sağlık sigortasına sahip olmalıdır. aksi durumda ülkeye giriş yapamazlar. lakin kalitesi hakkında bir yorum yapabilecek deneyime veya bilgiye sahip değilim. sanırım beklentileri çok yüksek tutmamak gerekli.
- üniversite eğitimleri ise iyidir ama ücretlidir. devlet üniversiteleri ortalama 750-1200 dolar arasında yıllık ücrete sahiptir. belarus halkı ise bu eğitimin tamamen ücretsiz olmasını istiyor.
- yine emeklilik sistemi gözlemlediğim kadarıyla başarılı değildir. benim kısıtlı gözlemlerime göre çalıştığı süre içerisinde birikim yapamayan kimi yaşlıları ya düşük maaşlar ile işlerde ilerleyen yaşına rağmen çalışmak zorunda ya da hoş olmayan bir hayat yaşamak zorunda gibi durmakta. özellikle bazı yaşlılar ve orta yaşlılar zor şartlarda düşük ücretlerle çalışmakta.
- avrupa ile entegrasyonu aslında iyi olan bir ülke. gençleri çoğu avrupa ülkelerine kolaylıkla gidebiliyor. vize ücreti 25€ ve uçak bileti de aşağı yukarı bu fiyatlarda.
- iş imkanları bir gelişmiş avrupa ülkesi kadar olmasa da zannediyorum ki bizim ülkemize göre daha iyi durumda. işsizlik oranı %4.6. ne var ki, çalışan kesimin çoğu işinden tatmin değil.
seçim sonuçları ve belarus-rusya arasındaki ilişkiye dair siyasi bir analiz
belarus'un başındaki adam savunulacak hiç bir yanı olmayan etkafanın teki.
fakat seçimlere bu kadar süre kala geçen hafta adamlar ani baskınla 30+ rusya'dan gelen wagner paralı askerini durduk yerde tutuklamamış.
bütün bu eski sscb ülkeleri üzerinde rusya hem ekonomik hem de idari olarak baskısını devam ettiriyor. rus devleti bu bölgedeki ülkeleri hala "kendi toprağı" olarak görüyor. rusya'dan bağımsız politikalar uygulayan ne kadar lider varsa deviriyorlar.
gürcistan bir "renkli devrimle" batıya göz kırpan bir lideri seçmişti. adamı önce zehirlediler, sonra bir bahaneyle 3-5 günlük bir çatışma yaratıp gürcistan'ın tüm savunma ve altyapısını yerlebir ettiler ve gürcistan'daki 2 bölgeyi "yarı otonom" bölge haline getirdiler.
ukrayna bu baskıya çok direndi fakat ne zaman "rusya destekli politikacılar" seçimleri kaybettiler, rusya önce ukrayna'yı karıştırdı, sonra kırım'ı ilhak etti, sonra da ukrayna'nın bir kısmını de facto olarak kontrol altına aldı.
eski doğu bloğu ülkelerinin bir kısmı (polonya-macaristan-çekya) ab şemsiyesine girdiler. slav/ortodoks balkanlarda sırbistan hariç tüm ülkeler batı ve ab şemsiyesinin altına girmek için çabalıyorlar.
rusya ile sınırı olan belarus, ukrayna, gürcistan gibi ülkeler ise bir an önce nato şemsiyesi altına girip batıyla entegre olmak istiyorlar fakat ne ab, ne abd, ne de nato bu konuda net bir tavır ortaya koyamıyor.
rusya'nın şu andaki politikası aynen 1930'ların sonundaki almanya'ya benziyor. batı ülkeleri çatışmadan uzak kalmaya çabaladıkça onlar dozu arttırıp "eski arka bahçelerindeki" pozisyonlarını yeniden elde etmek için hamleler yapıyorlar.
birçok ülkenin "nato'nun beyin ölümü gerçekleşti" demesi boşuna değil. fakat avrupa o kadar uzun süredir savunma işini abd'ye ihale edip askeri olarak geride kaldı ki, artık bu tarz konularda eğer abd bir irade koymazsa onların hiç bir caydırıcılığı kalmadı. avrupa ordusu falan gibi söylemler tam bir hayal ürünü.
karşılarında tek bir merkezden yönetilen, belli bir ajandası olan ve bunun için "elini kirletmekten" çekinmeyen bir rusya varken avrupa'nın nato harici doğru düzgün bir savunma doktrini ve caydırıcı gücü olan bir yapıyı kurması en az 10 sene sürer. o güne kadar ruslar çoktan istediklerini elde ederler.
eminim ki belarus'un kendine özel bir durumu ve hikayesi vardır ama rusların bu büyük hikayesi ve planı yanında bunların pek önemi kalmıyor.
belarus'taki diktatörü indirmek mi ya da ruslar'ın orayı da ele geçirmesine göz yumalım mı? sorularının ab için cevabı: "belarus'u yeter ki konuşabilen bir eşek yönetsin ama burayı da ruslar'a kaptırmayalım." olacaktır. fakat bunu organize edip uygulayacak bir liderlik de yok ab içinde. durum böyle olunca -muhtemelen- ruslar belarus'u da yutarlar.