İnsan Doğasını Mükemmel Analiz Ederek Siyasetin Kitabını Yazan Dahi: Niccolo Machiavelli
machiavelli'nin farkı şurada yatar
ondan öncekiler siyaset kuramlarını, ideal devleti ve toplumu betimleyip iyi bir yöneticinin nasıl olması gerektiği üzerine kafa patlatırken, machiavelli siyaseti olduğu gibi aktarmıştır. bu nedenle o, neyin doğru neyin yanlış olduğuyla değil gerçek politikayla ilgilenmeyi seçmiştir. en büyük eseri hükümdar reel politikanın kutsal kitabı diye anılır. francis bacon da "insanların yapmaları gerekeni değil, yaptıklarını yazan machiavelli'ye minnettarız." diyerek onun bu yönüne atıf yapar.
machiavelli'nin diğer önemli eserleri söylevler ve -fazla tanınmasa da- askerlik sanatı'dır. hükümdar'da iyi bir hükümdarın nasıl olması gerektiği ahlak ve din olgusundan bağımsız ele alınır. bu ikisiyle siyaset bambaşka şeylerdir. bu nedenle machiavelli kaba da olsa bir laiklik portresi çizer. kitapta anlatılanlar bir çok insana ağır gelmiştir. öyle ki çoğu kişi machiavelli'yi ahlaksız, dinsiz, fırsatçı biri olarak tanır. elbette ki bunların hepsi yersizdir. bu söylem, agatha christie'yi cinayet romanları yazdığı için 'cani' olduğunu düşünmekle eşdeğerdir. dini hakkında kesin bir bilgi sahibi değilsem de tanrıtanımaz olmadığını sanıyorum. ama bildiğimiz bir şey varsa o da kiliseye ve papalık'a karşı çıktığıdır. bunu da iki sebebe bağlar. birincisi, din görüntüsü altında ahlaksız işler yaparlar. "insanların dinden sapıp, kötü yola gitmesi roma kilisesi ve rahipleri yüzündendir." ikincisi ise, papalık çok büyük bir güce sahiptir. ama bu güç italya'yı birleştirmek için yeterli değildir. papalığın gücü aksine italya'nın birleşmemesi için çabalamaktadır. sırf bu duruma bakarak bile machiavelli'ye dinsiz ve ahlaksız demenin saçmalığı açıkça görülür.
hükümdar'da cesare borgia bol bol övülür
bu kitabın sonradan mussolini'ye de kaynak olduğunu söyleyenler var, ne kadar doğru bilemiyorum. akıllı, tutkulu ve vicdansız olan bu adama machiavelli adeta hayrandır ve onu ideal hükümdar addeder. italya'yı birleştirecek tek kişi olarak onu görür. gerçekten de yukarıda yazdığım papa örneğinde de görüldüğü gibi italya'nın birleşmesi machiavelli için çok büyük önem arzeder (hatta hükümdar'ı, yazdıktan sonra floransa'da iktidarda bulunan medici ailesine ithaf etmiştir. bundaki amacın onların italya birliğini sağlaması için bir umut olduğu söylenir). sanıyorum bunun tek yolunun da yetkilerin tek elde toplandığı monarşide olduğunu görür, bu sebepten de bu yöneticiye ne yapması gerektiği anlatılır hükümdar'da.
makyavelizm terimi tam da buradan gelir
"italya'nın birliği bir amaçsa, bu amaca giden tüm yollar mübahtır" gibi bir anlam çıkar. ama tüm bunlara rağmen machiavelli cumhuriyete karşı kayıtsız bir tutum içine girmez. hükümdar'ın başında cumhuriyet'e sonra değineceğini söylese de kitapta bahsetmez. bu yönetim biçimini söylevler adlı eserinde inceler. halk desteğine sahip bir cumhuriyeti en iyi yönetim biçimi saysa da, bunu toplumsal haklar açısından değil, bu düzenin tiranlardan daha az zalim, daha fazla vicdanlı, daha dengeli ve çok daha sürekli olmasından kaynaklandığını belirtir.
hükümdar'dan bir kaç inci aktarayım efendim izninizle
- > ne kadar silaha sahip olursanız olun, bir ülkeyi egemenliğinize katmanız için halkının sizden taraf çıkmasına gereksinim duyarsınız.
- > bir başkaldırının ardından ikinci kez ele geçirilen bir ülkenin elden çıkması daha zordur. bu sefer hükümdar güvenliği sağlayacak tüm önlemleri alır. suçlular ve şüpheli şahıslar cezalandırılır. hükümdar zayıf yanlarını görür daha çok güçlenir.
- > ele geçirilen bölgeye yerleşmek ya da orada koloniler kurmak bölgenin elden çıkma olasılığnı azaltır. machiavelli bu konuda türkler'in yunanistan'a yerleşmelerini örnek gösterir. eğer türkler bunu yapmasaydı, onca hazırlıklarına karşın bölgede barınamazlardı. orada çıkan bir kargaşaya hemen müdahale edemezlerdi.
- > hükümdar insanları ya kazanmalı, ya da köklerini kazımalıdır. insanlar ağırlıksız baskılara karşı öc almaya çalışır ama ağır baskılara karşı koyamazlar. bir insana baskı uygularken öyle bir yol izlenmelidir ki, öc almayı düşünmeye fırsat bulamasın. (işte machiavelli'nin bu tür sözleri zamanında tepki çekmiş, kötülenmiş, zamanın ötesine yollanmıştır. ama machiavelli bir hükümdarın nasıl olduğunu ya da belli koşullarda nasıl olması gerektiğini söylüyordu. tümüyle gerçekçidir.)
- > ele geçirme isteği olağandır. tüm devletler yayılmacı bir politika izler. insanlar bunu yapabilecek güce sahiplerse yerilmemeli, övülmelidir. ama üstesinden gelemeyeceklerini bildiği halde bunu yapmayı istiyorlarsa, ayıplanması gereken şey işte budur. (resmen emperyalizmi meşrulaştırmış lan bu adam. abd yalakası, aydın doğan köpeği, takunyalı şerefsiz, adi pislik...)
- > ele geçirdiğiniz yerde güçlü otoritelerin gücünü azaltıp, güçsüzleri güçlendirirseniz orada sadece siz güçlü kalırsınız. zaten güçsüzler bu durumda hemen sizden yana olurlar. önemli olan güçlülerin gücünü azaltmaktır. örneğin, kral bilmemkaçıncı louis, lombardiya'yı ele geçirdikten sonra kilise ve ispanya krallığının güçlenmesini durduramamış ve sonunda o bölgeyi elinden çıkarmak zorunda kalmıştır.
- > eğer hükümdarın ele geçirdiği yer bir cumhuriyetse mutlaka gidip oraya yerleşmek ya da yerleşemezseniz orayı yakıp yıkmak lazımdır. eğer halkın elinde kullanabileceği bir güç bırakırsanız, eskiden özgür olduğunu hatırlayan halk size başkaldıracak ve başarılı olacaktır.
- > yenilik isteyenler ya gereken güce sahip olmalıdır, ya da başkalarının güçlerini kullanmalıdırlar. yenilik isteyenlerin tek çaresi bunu zor kullanarak gerçekleştirmektir. bu işler ricayla, iknayla olmaz. çünkü halk yeniliğe her zaman güvensizdir. işte, silahlı peygamberlerin silahsızlardan daha başarılı olmaları bu yüzdendir.
- > halka karşı baskı ve zulüm ustaca ve zamanında kullanılmalıdır. baskı ve zulmü sürekli uygulamak başarısız olmanıza yol açar, halkın yararına yapılacak işler de yapılmalıdır ki iktidar uzun süre elde tutulsun.
- > paralı askerler aç gözlüdür, düzensizdir ve sadakatsizdir. onlar sırf para için savaşırlar, içlerinde tanrı korkusu bulunmadığı için savaş meydanında korkakça davranırlar. barış dönemlerinde asker olup para almak isterler, savaş döneminde kaçacak yer ararlar. ama yardımcı ordular paralı ordulardan daha kötüdür. paralı ordular arasında bir düzen ve işbirliği olmadığından size karşı koyamazlar. fakat yardımcı ordular düzenlidir ve sizin buyruğunuzun altına girmeyecekleri için kolayca karşı koyabilirler. en iyisi ne paralı ne de yardımcı ordu, sizin kendi gücünüzle kurduğunuz ulusal ordulardır.
- > eğer hükümdar sevilen mi korkulan mı biri olsun, diye sorarsanız, ikisi de iyidir derim. ama birini seç derseniz korkulan olmasını tercih ederim. çünkü insanlar bencildir, sadece kendi çıkarlarını düşünür. onları ancak korktukları biri yönetebilir. hükümdar isminin 'acımasız'a çıkmasından çekinmemelidir. halk hükümdardan korkmalı ama ona kin ve düşmanlık beslememelidir. bu ince ayarı tutturacak olan da şüphesiz ki hükümdardır.
- > hükümdar her zaman dürüst olmak zorunda değildir. değişen koşullara göre -ya da kendini zor durumda bırakan koşullara göre- halka verdiği sözleri tutmayabilir. geçmişteki başarılı hükümdarlara bakıldığında her işinde dürüst olan birine rastlanılmaz nasıl olsa. ama hükümdar bu kötü özelliklerini halka sezdirmemelidir. hatta bana kalırsa hükümdar halka sadık, insani, dinibütün, namuslu görünmeli; ama koşullar gerektirdiği zaman bunların tam tersini yapabilmelidir. değilse başarıyı yakalayamaz. hatta adı önemli olmayan bir hükümdar doğruluk ve barış dışında bir şey konuşmaz, ama bu kavramlara da hep zıt hareket eder. tersi olsaydı, belki de o hükümdar o kadar ünlü olamazdı.
- > halk hükümdarın dinç olmasını, ılımlı birisi olmasını isterken; askerler, savaşçı, acımasız, doymak bilmez birisini isterler. bunun sebebi hem fazla maaş hem de hırslarını giderebilmek içindir. yönetici iyi bir yönetici olmak istiyorsa iki tarafı da memnun etmelidir. ama biri seçilecekse bu askerler olmalı çünkü onlar halktan çok daha güçlüdür. genelde de zaten yayılma isteği hükümdardan çok askere dayanır.
- > nasıl ki israil halkı mısır'da esir olmasaydı musa'nın değeri anlaşılmazdı, ya da atinalılar birlik olsaydı keyhüsrev'in değeri anlaşılmazdı. aynı şekilde italya'nın kendi kafa ve ruh asaletini tanımak için de bugünkü kötü duruma düşmesi şarttır. aydınlığı ancak karanlıkta olanlar anlayabilir. machiavelli hükümdar'ın sonunda da italya'yı barbarlardan kurtaracak şeyin iyi bir hükümdar olduğunu söyler. ona göre zaten italyanlar güçlüdür, erdemlidir, onurludur ama başları yoktur. barbarlardan olabildiğince çabuk kurtulmanın yolu iyi bir hükümdardır. iyi bir hükümdar gelsin ki bölünmüş italya'yı birleştirsin.
bu maddeler halinde yazdıklarım en azından machiavelli'nin siyaset görüşleri ve hükümdar hakkında bir fikir verebilir.
selamlar dilerim, kib, bye...