Bihter ve Behlül'ü Yeniden Bir Araya Getiren İstanbul İçin Son Çağrı Filminin İncelemesi

24 Kasım'da Netflix'te yayına giren ve şimdilik iyi eleştiriler almış gibi gözüken filmi inceliyoruz.
Bihter ve Behlül'ü Yeniden Bir Araya Getiren İstanbul İçin Son Çağrı Filminin İncelemesi

istanbul için son çağrı... şu öğretmenler gününe bundan daha güzel bir şey tesadüf edemezdi. lisede kimya hocamla aram pek iyi değildi. kimya dersine karşı aşırı bir isteksizliğim vardı. sağolsun hanımefendi hocamız da beni biberlemeye bahane arıyordu. neyse kendisinin öğretmenler gününü kutlarım. kimya demişken, efendim şimdi biz yaklaşık 13.5 yıldır, en azından yerli yapımlar içinde böyle bir kimyaya şahit olamadık. elbette beren ve kıvanç'tan, şey pardon "bihter ve behlül"'den bahsediyorum. kıymetlimiss ziyagillerin bihter'ini ebediyete uğurladığımız, 2010 yılının o uğursuz haziran gününü, daha çok uzun yıllar unutamayacağız. az mı dedik "bihter, seni unutursak kalbimiz kurusun!" diye. sözün özü, aradan geçti nerdeyse 5.000 gün ve biz en sonunda bu muhteşem ikiliyi aynı yapımda görebildik. çekilen bu büyük özlemden sonra, kıymetlilerimize kavuştuğumuza değdi mi? o zaman bunun hakkında yazalım;

Uyarı: Buradan sonrası spoiler.


yalı çapkını ile çok büyük -ticari- başarı yakalayan ogm pictures (onur güvenatam) tarafından yapılan istanbul'a son çağrı, 90 dakikalık süresiyle izleyicinin dimağında hoş seda bırakan bir film. filmi 90 dakikalık bir futbol maçı gibi düşünürsek, filmin ilk 45 dakikasında lunaparktaki hız trenine, gondola ve 360 derece dönen ufoya biniyorsunuz. içinden geldiği gibi, anlık, doğaçlama ve bohem çiftin her türlü eğlencesine ve new york'un tadını çıkarmasına şahit oluyoruz.

karşılaşmanın ikinci devresi ise işin rengi değişiyor

lunapark'tan çıkıp tiyatroya, insanın keyfini kaçıran bir dramaya dahil oluyoruz. çiftimizin geçmişi, sorunları, kavgaları ve daha bir çok sevimsiz gerçekleri öğreniyoruz. açıkçası ilk devre ne kadar canlı kanlıysa, ikinci yarı da o kadar soğuk. bu benim hoşuma gitti çünkü filmin ilk yarısı bitmeden, çok daha hafif tonda bir yapım olduğu izlenimi alıyorsunuz. ikinci devrenin başlama düdüğünden sonra filmin kalan kısmı çok daha iyi kotarılmış.

evliliğe dönen aşkların ve bu tip hikayelerin sinema uyarlamalarında çok sık rastladığımız, iki madde vardır. bunlardan ilki çiftimizin yaşadığı yere ait problemleri, ikincisi ise ilişkide yaşanan kariyer uyuşmazlıklarıdır. film de bu iki parametreyi hakkıyla kullanıyor. yani burada aslında yaratıcı bir işten ziyade, klasik tonda ilerleyen bir drama yaratılıyor. ancak bu işin alıcısına zaten karmaşık ya da avangart yapıda bir drama sunmaya gerek de yok. dolayısı ile klişe de olsa senaryonun ana konseptinin yerinde olduğunu söylemek lazım. çünkü bu yapım, festivallere gönderilecek bir film değil. tamamen "duygusal" (ticari) amaçlı, öncelikle dijital platforma üyelik kazandırma potansiyelini de, üstünde taşıması gereken bir film. yani film, büyük bir kesime hitap etmeliydi. işte yapımcıların bunu gayet iyi başardıklarını düşünüyorum.

when harry met sally filmini hatırlatan orgazm taklidi sahnesi, up in the air filmini hatırlatan havalimanı sahneleri, son zamanların olmazsa olmazı çin kültürü ve karakterleri, oscar ödüllü marriage story filmine benzeyen "yaralı" hikaye yapısı, filmin sevdiğim güzel yanlarıydı. genel anlamda oyunculuk ya da yönetmenliğin öne çıkarılabilecek bir yanı yok. teknik anlamda da filmi övmemi gerektirecek bir done bulamadım. ancak filmin vasatı aşmayı başarabilmesinin anahtarının, yazının başında da belirttiğim üzere "kimya" olduğunu belirtmem lazım. bu kimya çok başka şey azizim. hani bazı filmler çok iyi olmasa da duygusal olarak seversiniz ya, işte öyle bir şey. (sen çok yaşa erol evgin. nur içinde yatınız, sevgili çiğdem talu ve melih kibar)

Spoiler'ın sonu.


ingilizce (uluslar arası) adıyla last call for istanbul, bihter ve behlül'ümüzü bize kavuşturan, olması gerektiği kadar iyi bir film. bu ikili bunca sene sonra aynı projede yer alacaklar dendiği anda, filminizin puanı minimum 10 üzerinden 5 oluyor zaten. çünkü daha altında puan alacak bir filmi, hem beren hem de kıvanç kabul etmez zaten. e siz bu 5 puana, muhteşem new york manzaralarını ve gece mekanlarını, toplu ulaşım araçlarını da dahil edince 1 puanınız da oradan gelir. ilave 1 puanı da filmin güzel mi güzel müziklerine verdiğimizde, oldu mu size 7 puan. bu filme şöyle dolu dolu 7/10 puan verelim. uzun yıllar sonra, bu muhteşem ikiliye 2023'ün öğretmenler gününde kavuşmamızın da, tadını doya doya çıkaralım. iyi ki varsınız be güzellikler, çok seviliyorsunuz! <3