Binlerce CV İnceleyip İşe Alım Yapan Birinden: İşverenler CV'nizde Nelere Bakıyor?

bir haftadır açtığım iş ilanına gelen 3000 cv ile uğraşıyorum. bilindik bir holdingin iştirak şirketindeyim. iki ana kaynak kullandık linkedin ve kariyer.net.
başvuruların 2.200 kadarı linkedin, 800 kadarı kariyer üzerinden geldi. kariyer'den gelenler çokça ilgisiz, linkedin daha başarılı. kariyer.net tüm başvuruları derli toplu görüp özet bilgi almak açısından başarılı ama cv okumak işkence. linkedin her başvuruyu adayın profili ile beraber cv mail atıyor derlemesi işkence ama aday bazlı inceleme kolay.
gelelim hayatın gerçeklerine ve iş başvurusu yapacaklara tavsiyelere
- öncelikle istediğimiz kadar tatlı ve minnoş olalım hiç bir insan 3000 cv'yi dikkatle inceleyemez. ilk 500-600 başvuru görece özenle takip edilirken sonra özen azalıyor. ilk başvuranlar her zaman avantajlı.
- linkedin'den gelen cv'ler kaydedip yüklediğimiz isimle düşüyor. zaten takip zorken “ennnn sonn” “güncel11” isimli dosyaların gözden kaçması kaybolması hatta yanlışlıkla overwrite ile silinmesi olası. ben manyak olduğumdan tek tek elle düzelttim ama net 300 tanesi sadece cv ismini vermiş dosyaya arada kaynayan olmuş olabilir. tertemiz ad soyad yazıp geçin.
- allah aşkına word yüklemeyin. pdf yapın şunu. ha şımarma lan aç 2 dk diyeceksiniz de 3000 tane diyorum bak 5 günde. bu artacak. göz ardı edilme ihtimali artıyor.
- gene sayıdan kaynaklı kimse cv'yi baştan sona okumayacak. ilk açıldığı anda ilk çıkan ekranda dikkat çekmesi gerekiyor. bu nasıl olur? bir defa basit, net ve anlaşılır, şöyle madde madde yazılmış, uzun uzun analiz etmeye gerek olmayan şeyler lazım. bir açıyorsun kompozisyon yazmış. ha gene yaz ama aşağı yaz ilgiyi çekince okunur o. ama baştan insan biraz görmezden geliyor. o kısa bilgilerde de dikkat çekmeniz lazım. meşhur sağlam bir okul olur, net bir tecrübe olur, acayip bir başarı olur. orada vuracaksın. mesela bugün tam bunu birine anlatırken bir cv açtım aselsan'da staj yapmış. gerçekten boş bir cv'ydi ve çok sıkıcı bir tarzda hazırlanmıştı ama aselsan'ı görünce hemen dikkat kesildim. belli okullar da aynı etkiyi yapıyor.
- etik durmasa da maalesef görsel önemli. dikkat çekmenin bir yolu da iyi fotoğraf. hayat bu şekilde işliyor, herkes çevresinde güzel insan görmek ister. buna prezentabl falan diyorlar ama yavşak kıvırmalara gerek yok. elbette güzel kız/yakışıklı erkek dikkat çekiyor ama daha önemlisi düzgün fotoğraf. boydan ayna fotoğrafı koyan, dudak büzenler gırla.
- cv çok bayık durmasın dedik de aşırı da eğlenceli yapmak şöyle riskli. evet o ilginçli, renkli, farklı dizaynları okuyoruz ama beklenti de yükseliyor. karşılarız diyorsanız girin o riske.
- 30'dan küçükseniz doğum tarihi yazın, 30-40 arası üniversite giriş tarihinden çıkartsınlar yazmayın. 40+ mümkünse tarih geçirmeyin. bu da üzücü bir gerçek ama (elbette işin içeriği de önemli olmakla beraber) 40+ cv'ler okunmuyor kolay kolay.
- referans listenizi görüşmede çok kararsız bırakan anlam veremediğimiz ilginç bir durum olmadıkça aramıyoruz o yüzden riske girip yazın birilerini kendimizi patrona anlatırken elimiz güçleniyor he aradık falan diyoruz.
- eğer yeni mezunsanız ne alaka demeden yaptığınız her şeyi yazın, kulüpler, dernekler vb. yeni mezun alımlarında ortada somut bir tecrübe olmadığı için üniversitenin adına ve sosyal becerilere bakmak dışında çaremiz yok.
- üniversite > bölüm. no name bir okuldan çıkan mühendistense, bilkent, hacettepe falan gibi okullardan çıkan felsefe mezunu daha iyidir. sosyal yetenek seti çok farklılaşıyor. (elbette örnek olsun diye dedim, işin içeriği önemli.)
- bunun bir bilimselliği yok ama 15 yıllık kariyerimde yüz kere tecrübe ettim: ikinci adınız varsa kullanmadığınız, yazın ama açık yazmayın. a. mehmet gibi. bence psikolojik bir oyun. insan merak ediyor daha bir dikkat kesiliyor.
- iibf bizce hepsi aynı. iktisat mezunu aranıyor diyorsa ve istatistik falan bitirdiyseniz yapıştırın. aynısı yav işte gibi düşünüyoruz. (kendim de iktisatçıyım.)
- eğer toplu başvuru yapmıyor, spesifik bir başvuru hazırlıyorsanız, şirketin sektörü ile ilgili bir cümle yazın. gıda sektörü gibi asla ölmeyecek bir sektörde sizinle yola çıkmaya sabırsızlanıyorum falan gibi...
- bunu nereye yazacaksınız: eğer tecrübesizseniz, cv boşsa, en başa max 3-4 satır ortalanmış tanıtım yazısı ekleyin. onun sonuna. yok benim cv dolu diyorsanız okuyanı boğmayın, en sonda daha uzun anlatın meramınızı, oraya ekleyin.
- görsellik çok çok çok önemli. üst üste binmiş karman çorman yapmayın istekle okunmuyor. boşluklar abartılırsa da şişirme görünüyor. optimum ayarlayın işte hazır şablonlardan.
- linkedin linkedin linkedin... tamam eskisi gibi değil ama başvurunuzda orada yakınlık sıranız falan görünüyor ya, aaa bizim bilmem kim tanıyor diye durduk yere okunma ihtimaliniz artar.
- torpil bir gerçek olmakla beraber günümüzde risktir. adamınıza, takipçiliğine ve bulunduğu yerde seviliyor oluşuna güvenin. aksi halde, hele ki en tepe patronlar sadece iletip takip etmeyecek ve “amaan bu da patronun adamı” diye hak etseniz de yok sayılacaksınız. sıkıntı iş.
- e n'apalım peki. bir minik taktik. bir yeri istiyorsunuz ve kendinize çok güveniyorsunuz. gene linkedin'e giriyor o firmada çalışan kıdemli uzman veya müdür yardımcısı buluyorsunuz. görece genç olsun. bir de hemcinsiniz olsun (öteki türlü büyük rezillik oluyor, yaşandı) samimi ama resmi olarak durumu iletin. size asla dönmeyecek ama kesinlikle durumu iletecektir. (kendisini değerli ve önemsenmiş hissedecek) buna bazıları “aman bu da yüzsüzmüş” dese de genelde “çocuk uğraşmış” gibi yaklaşılıp normalde arada kaynayacak cv'niz her türlü okunur, en kötü meraktan okunur. e siz de güveniyorsanız bir şey yakalanabilir.
herkes umarım istediğini ve huzurlu olacağı bir yer bulur.