Bir Uzay Gemisiyle Jüpiter'e İniş Yapmaya Çalışırsanız Başınıza Neler Gelir?

jüpiter; güneşe 800 milyon km uzaklıkta bulunan en büyük gezegen... işte güneş sistemi'ndeki diğer tüm gezegenlerin toplamından 2,5 kat daha fazla kütleye sahip bu gaz devini son dakika bir şey yıldız yani güneş olmaktan vazgeçirmiştir. belkide kaçırılan bu fırsat sonrasında bir sinirle kendini fırtınalar dünyasına çevirmiştir.
ondandır ki ismi de antik roma dini ve mitolojisindeki gökyüzü ve gök gürültüsü tanrısı ayrıca tanrıların kralı jüpiterden(yani zeus) gelir. peki uzayda ilerlerken böyle bir deve düşerseniz sizce ne olur.
uzay geminiz jüpiter’in büyüklüğüne ve muazzam renkli bantlarına yaklaştıkça nefesiniz kesiliyor. gezegen o kadar devasa ki dünya’nın bu gezegen yanında minik bir nokta gibi kaldığını hissediyorsunuz. ama bu güzellik aslında bir tuzağın habercisi; çünkü o devasa gaz devi sizi çekmeye başlıyor.

atmosfere giriş yaparken sanki size cehennemin kapıları açılıyormuş gibi gelecek, çünkü jüpiter'in atmosferi kütlece %76 hidrojen ve %24 helyumdan oluşmaktadır(fark ettiyseniz bu gazlar günes'i oluşturan gazlardır ve yukarıda da söylediğim gibi jüpiter son dakika güneş olmaktan vazgeçmişitir). bu iki gaz ve gezegenin akıl almaz kütle çekimi üpiter'in yoğunluğunu neredeyse 10.000 kat arttıran şeylerdir. neyse geminiz atmosferin en dış tabakasına girdiği anda inanılmaz bir sürtünme başlıyor. hızla artan sıcaklık neredeyse bir yıldız gibi parlamanıza neden oluyor. her şey sarsılıyor ve dış yüzeyin yavaşça eridiğini fark ediyorsunuz. sonuç hemen kül oldunuz.
şaka şaka dayanıklı bir kapsülde olduğunuz için burayı geçiyorsunuz. fakat o gaz devinin, sizi hafifçe yutmaya başladığını hissetmek bile korkunç bir duygu olsa gerek. bu üst tabakadan geçtikten sonra sonsuz fırtınaların ülkesine giriş yapıyorsunuz. bir anda rüzgarlar sizi bir yaprak gibi oradan oraya savurmaya başlıyor. ses hızını aşan fırtınaların içinde oluşan sesler kulaklarınızda değil, adeta tüm bedeninizi vuruyor. kapsülünüz kontrolsüzce dönüyor; hangi yöne gittiğinizi anlamak imkansız. bu arada muhtemelen gördüğünüz tek şey kırmızı bir leke. buradaki rüzgarlar sadece sizi savurmakla kalmıyor, ortamda ki basınç ve hız sizi delilik seviyesine çıkıyor. tamamen çaresiz bir haldesiniz.
bu dönme esnasında her yerin karardığını fark ediyordunuz, artık güneş buraya ulaşamıyor. çünkü derin atmosfer giriş yapmış bulunmaktasınız. oluşan karanlık ani bir şekilde devasa şimşek ve yıldırımlarla bozuluyor. bu arada etrafınızdaki yoğun hidrojen gazı kapsülünüzü bir yandan ezerken bir yandan da aşırı ısıtıyor. sanki bir gece kulübünde hoyratça dans ederken patlayan flaşlar arasındaymışsınız gibi ne olduğunu fark etmeden düşmeye devam ediyorsunuz. dediğim gibi düşme devam ederken artık nefes almak bir yana, basınç size bir karabasan gibi çöküyor. burada basınç, dünya’nın yüzeyindeki atmosfer basıncının milyonlarca katı. bir ara "burada böcek gibi ezilecek miyim?" diye düşünüyorsunuz.

neyse ki kapsülümüz bir türk markası ve çok dayanıklı. burayı da atlatıp metal hidrojen tabakasına giriş yapıyoruz. doğruyu söylemek gerekirse şimdilik hiç bir insan burayı göremeyecek. neyse ki kapsülümüz... yola devam ederken atmosfer öylesine yoğunlaşıyor ki artık hidrojen gazı sıvılaşıp metalik hidrojen haline dönüşüyor. oluşan bu sıvı, jüpiter’in manyetik alanını oluşturan şey. kapsülünüz iyi bir malda olasa artık kapsülünüz ezilmiş, vücudunuz ise moleküllere parçalanıyor ve sonsuzluğa karışıyorsunuz.
hadi atari oyunundaki gibi size bir can daha veriyorum ki sonunu görelim. çünkü buraya kadar geldik. artık merkezdeki çekirdeğe kadar geldik, jüpiter’in çekirdeğine yaklaştıkça sıcaklık 24.000°c'ye kadar ulaşıyor. bu, güneş’in yüzeyinden oluşan sıcaklıktan bile daha sıcak! basınç ise katı maddeleri moleküllerine parçalayacak kadar büyük. muhtemelen burada her şey, katı, sıvı ve gaz karışımında bir plazma halindedir.
çekirdeğe son dokunuşunuzu yapıyorsunuz; siz artık fiziksel bir varlık değilsiniz; tamamen dağılmış, parçalanmış bir şekilde jüpiter'in bir parçası haline geldiniz. şu anda atomlarınız gaz devinin atmosferinde süzülüyor. sanki jüpiter sizi yutmuş ve kendine katarak sonsuzluğa bırakmış gibi.
sonuç jüpiter devasa büyüklüğüyle siz kucakladı... ve sizi yok etti.
****son****