Biri Bizi İzlerken Neden Yürüyüşümüz Bozulur?

Birinin size gözünü diktiğini fark ettiğinizde, yürümek gibi zorlanmadan yaptığınız eylemlerde hafif bir beceriksizlik hissedersiniz. Bunun bilimsel bir açıklaması da var elbet.
Biri Bizi İzlerken Neden Yürüyüşümüz Bozulur?
iStock

yürürken gıcık olduğunuz biri size bakıyorsa niçin yürüyüşümüz bozulur? mutlaka yaşamışsınızdır. biri sizi izlerken ne doğru dürüst yürüyebilir, ne düzgün konuşabilir ne de rahat bir şekilde durabilirsiniz. sanki o kişi telepatik güçlerle sizi etkiliyor gibidir. hele ki bu kişi sizin sevmediğiniz biriyse bu durum daha da belirgin bir hal alır. peki ama neden?

işte size bilimsel açıklaması

yürüyüş fonksiyonu sizin basit zannettiğiniz, fakat gerçekte çok ama çok karmaşık, kompleks bir eylemdir. basit bir yürüyüş yaparken vücudunuzdaki yüzlerce kas aynı anda son derece dengeli ve birbiri ile ahenkli bir şekilde kasılıp gevşer. bu kas hareketlerindeki en küçük uyumsuzluk anında dengenizin bozulmasına sebep olur. sadece yürüyüş değil, yemek yemek dahil tüm hareketlerimiz karmaşıktır. örneğin çorbadan bir kaşık alıp onu dökmeden ağzınıza kadar götürürken kaç tane kasınızı kullanıyorsunuz bir düşünsenize... bu iş aslında hiç de öyle basit değildir.

ama biz bunları düşünerek yapmayız. biz beynimizle sadece çorbadan bir kaşık almayı düşünür, sonra da bu komutu beyinciğe (cerebellum) iletiriz. gerisini beyincik bizden habersizce hallediverir. çünkü beyincik bu işler için evrimleşmiştir/yaratılmıştır (hangisine inanıyorsanız artık). yani beynimiz kararları veren patronken, beyinciğimiz bu kararları uygulayan şirket çalışanları gibidir. beyin hadi şu merdivenleri çıkalım der, sonra beyinciğimiz merdiven çıkma işini adım adım koordine eder. bacak kasları, kalçalar, sırt kasları, karın kasları, kollar, ayaklar hepsi de bu harekete katılır ve hepsinin uyum içinde çalışmasıyla siz merdiveni çıkarsınız. tabi bu işi beyincik hallettiği için siz merdivenleri adımlarken beyniniz başka şeyler düşünür, planlar yapar, aklınıza gelen kötü kişilere küfürler sıralar, sevgilinize ne mesaj atacağınızı planlar ve siz bunları düşünürken bir de bakmışsınız ki merdivenin sonuna gelmişsiniz. o merdiveni nasıl çıktığınızı bilmezsiniz, çünkü o yüzlerce kası koordine ederek adımlama gibi angarya işleri beyincik halleder. beyinse daha önemli görevlere odaklanır. 

beyincik bir işe bir kez alıştı mı onu rahatlıkla yapıverir

örneğin araba kullanmak gibi. o direksiyonun başına ilk geçtiğiniz günü bir hatırlayın. direksiyon, vites, debriyaj, fren, gaz, sinyal kolu... hepsini aynı anda kullanmak size ne kadar zor gelmişti değil mi? ama ustalaştıkça sizin için çocuk oyuncağı oluverdi. ustalaşmak nasıl olur peki? yani beyinciğiniz bu işlere bir kez alıştı mı siz ustalaştınız demektir. bir bebeğin ilk kez yürümesini düşünün, en fazla iki adım atıp pat diye poposunun üzerine düşüverir. aslında bebeğin kasları bu iş için fazlasıyla güçlüdür, ama yine de yürüyemez. çünkü beyinciği henüz o işleri öğrenememiştir. kolay değil öyle yüzlerce kası aynı anda koordine edebilmek. bisiklet sürmek de aynıdır. iki tekerlek üzerinde nasıl da rahat rahat gidebiliyorsunuz öyle hiç düşündünüz mü? beyinciğiniz olmasa siz o bisikletle bir metre bile gidemezdiniz. sizin anlayacağınız günlük hayatta sürekli yaptığımız hareketlerin neredeyse tamamından beyinciğimiz sorumludur. 


şimdi gelelim bizim sorumuza: niçin biri bizi izlerken yürüyüşümüz bozuluyor?

çünkü o an bizi izleyen kişinin gözünde yanlış bir hareket yapmaktan korkarız ve daha dikkatli davranmaya çalışırız. işte bu durumda beynimiz, beyinciği devre dışı bırakarak kontrolü kendisi ele alır. fakat sorun şu ki, beynimiz bu işlerden hiç anlamaz. bir restoranda patronun aşçıbaşına "sen dur bu yemeği ben yapayım" demesi gibidir. patron o işlerden anlamaz ama tezgahın başına geçmiştir bir kez. artık sıçış kaçınılmazdır. hoşlandığınız kişinin önünde yere düşüp rezil olmanızın sebebi budur işte, patron anlamadığı işleri kendisi yapmaya kalkınca sonuç bu olur. hoşlandığınız kişiyle konuşurken kekelemeniz de bundandır. beyin üzerine vazife olmayan bir işi devralmıştır artık. alt tarafı "senden hoşlanıyorum" diyene kadar bocalar durursunuz. kolay değil elbet. sadece dilinizde kaç tane kas olduğunu biliyor musunuz? onları siz tek tek kontrol edemezsiniz. etmeye kalkınca da kötü sonuç kaçınılmazdır.

velhasıl kelam, biri sizi izlerken yürüyüşünüzün bozulması, tamamen beyninizin bu işi fazlasıyla önemseyerek bu işlerde uzman olan beyinciğinizi devre dışı bırakıp yönetimi ele geçirmesinden kaynaklanır. bazı şeyleri düşünerek yapamazsınız; beyinciğiniz o yüzden vardır zaten.

kaynak
kaynak 2

Bozuk Yürüyen Merdiveni Çıkarken Yaşadığımız Afallamayı Açıklayan Kavram: Walker Effect