Zeytin Ağacı Dizisiyle Popülerleşen Aile Dizimi Terapisi Nedir, Ne Değildir?

Yeni Türk yapımı Zeytin Ağacı'nda geniş kitlelerin görme olanağı bulduğu aile dizimi tam olarak nedir? Açıklayalım.
Zeytin Ağacı Dizisiyle Popülerleşen Aile Dizimi Terapisi Nedir, Ne Değildir?

Nedir?

aile dizimi ruhsal sorunları anlamaya aile ve aile bireylerinin tarihini de katan bir ruhsal yardımlaşma ve psikoterapi ekolüdür.

bilinçdışı algı kısıtının ve/ya işlem sorununun çıktısı mı? bir mükemmel algı, bir süperişlemci beyin bilinçdışından kurtulabilir mi sanmalıydık? yok, bilinçdışı vardır, kaçınılmazdır ve ebedidir. hatta kendini gerekirse kuşaklar aşırı (aile dizimi), atlamalı biçimde kanıtlar. genetik geçiş fenotip özellikleri için geçerliyken, bilinçdışı temalar için de geçerli olabilir, genetik geçiş olmuyorsa sosyal sistemler (sistem teorisi) içinden de açıklanabilir.

soyaçekim güzel bir cilt, fazla kilolar, kanser vb genetik unsurlarla sınırlı değildir

"'babasına çekmiş', 'annesi kılıklı' gibi terimlerin bahsettiği huylarla da… aile büyüklerinin yaşadıkları ve yaşananların bıraktıkları etkiler de kuşaktan kuşağa aktarılan/üstlenilen miraslar arasındadır. ruhsal gelişim süresince; ruhun bedenlendiği ailede; tüm bireyler birbirlerini karşılıklı olarak seçmişlerdir; çünkü birbirlerinden öğrenecekleri vardır.

örneğin, anneannesi şiddete maruz kalmış bir kişi, 'anneannem nasıl dayak yediği halde dedemi sevip, onunla evli kalmaya devam edebilmiş?' dediyse, çocukken şiddete maruz kalmamasına rağmen, eşinden dayak yemeye başlayabilir. bunun bir sebebi de, kabullenemediği olayı, evrenin aynısını kişiye yaşatarak karşısına çıkartmasıdır. üstlenmenin altında yatan, kişinin anneannesine duyduğu sevgidir ama anneannesinin hayat deneyimini kabullenip onaylamak yerine, saygısızlık göstermesidir. freudyen psikilojik terapi 20. y.y.’ın özellikle ikinci yarısına önemli farkındalıklar getirse de, 0-6 yaş dönemini baz aldığından, bu tip olaylar karşısında tıkanır. çocukken şiddet görmemiş kişi, psikoloğa başvurarak olayın kaynağını bulamadığından, sorunu kökünden çözümleyemez. çünkü sorunların kökleri sadece bizde yatmamakta, gerilere, hatta yedi kuşak öncesine kadar uzanabilir."

kaynak

tam üç kere aile dizimine katıldım

şöyle oluyor: çözülmesi istediğin problemi söylüyorsun, o problemle ilgili olarak gruptan kendini ve alakalı olan kişileri temsil edecekleri seçiyorsun. seçilen kişiler adım atarak aile diziminde morfik alan denilen alana giriyorlar ve kendileri temsil ettikleri kişi gibi hissetmeye başlıyorlar. (amaç da tam olarak bu.) bu kişiler temsilen duygular yaşayarak durumlarını anlatıp rahatlıyorlar. burada ağlama, suçluluk, utanç, pişmanlık, gibi duygular açığa çıkmalı böylece dizimin kırıldığı düşünülüyor. problemi atalarını temsil edenlerle çözmüş oluyorsun. çünkü atalarına ulaşma şansın yok. en sonunda liderin de yönlendirmesiyle bir adım geri atarak morfik alandan çıkıyorsun.

bu noktada ortamdaki herkesin şifalanması bekleniyor. suçluluk duygusu ortaya çıktıysa gruptaki diğer suçluluk duygusu yaşayan da nasibini alıp şifalandığına inanılıyor. ağlayan, rahatlayan bir sürü kişi oluyor. güzeldi, değişik bir deneyimdi.

Bu yönteme karşı bir görüşle bitirelim

henüz bu kadar popüler değilken bir arkadaşımın ısrarıyla katıldığım aile dizimi terapisinden ben hariç herkes fazlaca etkilenmiş halde çıkınca para kazanmanın aslında çok kolay olduğunu bir kez daha anlamıştım.

önce seyirci olduk hepimiz. kendisine psikolog diyen benimse moderatör olarak tanımladığım bir kadın bize bu sistemin özünü anlattı. bireylerin travmalarının kuşaklar öncesine dayanması, geçirdiği hastalıklar kadar yaşadıkları ve olaylara verdikleri tepkilerinin bile birkaç kuşak önce yaşamış aile bireylerinin yaptıkları veya yaşadıkları tarafından belirlemesi durumu imiş. bu olguya göre dedenin dedesinin, babasının, dedenin veya babanın (aynı şekilde dişi fertlerin de) yaşadıkları, yaşattıkları, travmaları, pişmanlıkları, yaşayamadıkları vb. olaylar dna yoluyla size aktarılıyormuş ve sizden de evladınıza.

aslında mantıksız değildi ama çok çelişkiliydi her şey. kafamdaki sorular netti ama dile getirilecek kadar açık değildi belki de. ben de ön yargılı olmadan dinle dedim kendime, gülme dedim, bir dur belki de gerçekten aşırı bilimsel bir şeydir dedim. pür dikkat dinledim, odak problemi olan ben için bi' noktadan sonra her şey birbirine girdi. sonra örneklemeye geçildi ve gönüllü istendi. arkadaşım atladı hemen.

kendisinin sıkıntısını ben çok iyi bildiğim halde tabii ki orada sadece yüzeysel olandan bahsetti. başka gönüllülerden biri dedesi oldu, biri babaannesi, biri annesi, biri babası, birkaçı da eş dost akraba. ortada obez bir siyahi konuşmacı eksikti, insanları motive edip, tok sesi, güçlü hitabeti ve ilahilerle başlarını döndüren. geri kalan her şey aynı o ortamlardaki gibiydi. biri sallanmaya başladı, diğerinin nefesi kesildi, arkadaşım ağlayarak babaannesine seni affettim dedi ve netice; arkadaşımın aile kurma ve çoğaldıkça çoğalma arzusunun haddinden fazla olması, aynı şekilde kaybetme korkusunun hayatını fazlaca etkilemesi durumunun dedesinin tüm ailesini geride bırakarak almanya'ya işçi olarak gitmesi neticesinde babaannesinin yaşadığı travmalardan kaynaklandığını bulması oldu. kendisi falcıya gittiğinde de aynı tepkileri gösterdiğinden ben tam olarak anlamadım neyden etkilendiğini. aşırı bilimseldir belki de diye diye aşırı saçma bir şeye tanıklık ettim. ben hayatımda böyle şarlatanlık görmedim.

aranızda bu terapi (!) yöntemini benimseyen, yapan, yaptıranlar vardır belki; belki ben bu işin uzmanıyım diyenler de vardır. belki benim katıldığım bu şey gerçek bir aile dizimi terapisi bile olmayabilir. hakkında bilmediklerim bildiklerimden daha fazla da olabilir. ama her ne olursa olsun inanmaya aç bir toplum var karşınızda. ister aile dizimi deyin, ister travmaları serbest bırakmak deyin, ister hacamat isterseniz zen öğretisi. hepsinin binlerce, milyonlarca alıcısı var. insanları birazcık tanıyorsanız çok güzel paralar kazanabilirsiniz. ve kızılacak olan siz değilsiniz.