Bu Dünyayı Tam 20 Yıl Önce Terkeden Jeff Buckley'nin Gizemli Kırmızı Telefonu ve Ölümü Üzerine Hissedilenler

Jeff Buckley, sağlığında yayınladığı tek bir albümle unutulmaz bir müzisyen olmayı başarmasının yanı sıra erken ölümün büyük hüznünü de bir yandan sürekli olarak hatırlatıyor.
Bu Dünyayı Tam 20 Yıl Önce Terkeden Jeff Buckley'nin Gizemli Kırmızı Telefonu ve Ölümü Üzerine Hissedilenler


buckley gençliğinden beri, üzerinde çalıştığı kayıtların kasetlerini annesine gönderirdi. bu, onun her zaman tuttuğu sözüydü. ölümünden sonra gelen hayran mektuplarında insanlar jeff ile nasıl yolda karşılaştıklarını, jeff'in onlara bira ısmarlayıp nasıl birlikte takıldığını anlatıyordu. annesi aylarca geceleri uyumadan bu mektupları okuyup ağlamıştı.

sonra bir gün annesi, jeff'in kırmızı telefonunu onun yakın arkadaşı chris cornell'e verdi. cornell, 6 aralık 2011 kalamazoo state theatre ve 8 nisan 2011 klein auditorium konserleri sırasında bu telefonu sahnede yanında bulundurdu.


cornell seyircilere, telefonun jeff öldükten sonra kendisine jeff'in annesi tarafından verildiğini, jeff'in bu telefonu tanrıyı aramak için kullandığını ve kendisinin de kimi zaman jeff'i aramak için kullandığını söyledi.

ben orada olsaydım, konser boyunca başka hiçbir şey düşünemez, gözümü dikip o telefonun çalmasını beklerdim.

sesi en az ölüm kadar kadifemsi.

binlerce kez öldüm milyonlarca yıllık insan serüveninde, binlerce kez başa sardım jeff buckley'i; dolayısıyla ikisi hakkında da fikrim var. genç yaşta ölenlerin, geride kalan insanlara bıraktığı hazinelere mal bulmuş mağribi gibi saldırdım her seferinde. artık yaşamayan insanlara, play tuşuyla suni teneffüs yaptım. geriye dönmeyeceklerini bile bile, bitmek bilmez bir ısrarla geri çağırdım onları dünyaya. onlarsız, sıradan insanların sıradan bir cehenneminde yaşamaktan başka bir tecrübemiz yoktu. ölümün kadife battaniyesini üstlerine çekip bedenlerine ağır gelen ruhlarını özgür bırakan büyük insanlara baktım geceler boyu. neden gittiklerini sorgulamadım, sadece yaslarını tuttum. kafam öne eğikti, bazen eskimiş mavi pumalarımın önüne gözyaşlarım kan gibi damladı. tüm insanlığı omuzlarına alıp taşıyan insanların yorgunluğunu paylaşmak istedim.

ölümün götürdükleri o kadar fazlaydı ki, "forget her" şarkısında kendi payıma düşen acının zerresini duymadım. güzel insanlar artık yokken, eksik benliğimle kendi acılarıma kiracı olamazdım.

Jeff Buckley - Forget Her


genç yaşta ölen insanların huzurlu hayaletleri odama geldi, ellerinden tuttum. hayatta hatırladıkları ilk günden itibaren duydukları suçluluk duygusundan arınmışlardı, huzurlu bir ruh ile zaman içerisinde yolculuk ediyorlardı. play tuşuna basan insanların odalarında dolaşıyor ve "hallelujah" diyorlardı.

Jeff Buckley - Hallelujah