"Bugün Hangi Filmi İzlesem?" Derdine Çare Olacak, Fazla Bilinmeyen 10 Karışık Film

Az bilinen filmler? Film tavsiyesi? Akşam bir şeyler izlemek istiyor ancak bir türlü karar veremiyorsanız buraya mutlaka bir bakın.
"Bugün Hangi Filmi İzlesem?" Derdine Çare Olacak, Fazla Bilinmeyen 10 Karışık Film

oppenheimer ve barbie sinema hızlanmışken ve salonlar tekrardan coşmuşken bende bir kaç filmden oluşan bir sepetle karşınızdayım. bu filmleri izlerken eğleneceğinizi düşünerek başlıyorum efendim; o zaman açılsın biralar patlasın mısırlar.....

ön not: sıralama sadece aklıma gelen sevdiğim filmlerden ibarettir. şimdiden iyi seyirler...

1. i'm juli

fatih akın yapımı olan bu filmimizin konusuna bakacak olursak; içine kapanık fizik öğretmeni daniel, bir gün güzel bir işportacı olan juli’den bir yüzük satın alır. juli, yüzüğün ona aşkta şans getireceğini söyler bu arada bizim juli bizim saftirik oğlanı beğenmiştir. neyse gerçekten de aynı gece daniel, melek adında bir türk kızına sırılsıklam aşık olur fakat melek kızımızın türkiyeye gideceğini öğrenince biraz hayal kırıklığı yaşasa da yinede onun peşinden istanbul’a gitmeye karar verir.

uçakta yer bulamayan daniel, hamburg’dan türkiye’ye doğru arabayla yola koyulur. otoyola çıkmadan hemen önce arabasına şehirden bir an önce ayrılmak isteyen bir otostopçuyu alır. aaaa bu da kim, tabii ki bu juli’den başkası değildir. daniel'in kendisine aşık olacağını hayal eden juli, onun peşini bırakmaya pek niyetli değildir... almanya'da başlayan ve istanbul ortaköy'de sonuçlanacak bir yolculuk başlar.

bu çılgın yolculukta daniel kendini yeniden keşfedecek, dayak yiyecek, baştan çıkarılacak, soyulacak, ilk kez uyuşturucu kullanacak ve türk sınır güvenlik görevlileri tarafından tutuklanacaktır. ancak, bu olayları yaşarken mutluluğu için savaşmayı öğrenerek bir süper kahramana dönüşecektir.

2. time of the gypsies

filmi izlerken müzikleriyle ve filmin doğasıyla kendinizden bir şeyler bulabileceğinize inanıyorum.asıl karakterimiz perhan romanya'da büyükannesiyle yaşayan yeniyetme bir çingenedir. büyük annne olan khatidza bir düzeyde doğaüstü güçlere sahiptir (bir şifacıdır aslında ) ve perhan'ın kendisi de bazı küçük telekinetik yetenekleri miras almıştır. işte size bir süper kahraman filmi, neyse konumuza dönecek olursak; bizim perhan azra adında bir kızla evlenmek ister ama annesi buna izin vermez çünkü perhan, gayri meşru çocuktur.

bir gün çingene şeyhi ahmet khatidzayı çağırtır , hasta oğlu roberto'yu kurtarmak için kullanması için yardım ister . khatidza bunu yapar fakat ödeme için, danira'nın bacağının bir hastanede iyileşmesi için ahmed'e bir anlaşma teklif eder. daha sonra ahmet perhan’ı kendisiyle birlikte şehre gelmeye ve yaşadığı yeri terketmeye ikna eder. perhan bu yeni hayata yeterince para biriktirmek ve geri dönüp evlenebilmek için uyum sağlamaya çalışır. bir yandan da bacağından ameliyat olmak için onlardan ayrılan kızkardeşini bulmayı ummaktadır ve bu serüven boyunca perhan'ın yolculuğuna tanık olacaksınız.

3. the golden glove

1970 yılında, alkolik gece bekçisi fritz honka, evine bir fahişe götürür, ismi gertraud bräuer olan bu fahişeyi hamburg'daki bakımsız dairesinde öldürür. cesedi parçalara ayıran honka , bir kısmını bir bavula koyarak parçalardan kurtulur, geri kalanı ise evinin duvarındaki bir dolapta saklamaya başlar. polis valizi bulur ancak suçluyu teşhis edemez.

bundan paçayı sıyırdığını düşünen honka cinayetlerine devam eder. taa ki rastgele polis tarafından yakalanana kadar. honka'nın hayatıyla ilgili deyatlı bilgi için aşağıya!


4. zatoichi

filmde yerel bir yakuza çetesi savaşına ortasında kalan kasaba halkının umarsız bir şekilde bu kargaşanın içinde sürüklemektedirler. bu arada bizim kör samuray yakın arkadaşı shinkichi ile bir dağ kasabasındaki kumarhanede iki kız kardeşle tanışırlar. kızların aileleri, kasabayı kırıp geçiren bu çeteler tarafından öldürülmüştür. bu kardeşlere yardım etmeyi teklif eden zatoichi'nin bu yolculuğu kanlı bir hal almaya başlar ve kendisini çetelerle savaşırken bulur.

tabii ki kendisi bir kılıç ustası olduğunu söylemez ve onun böyle kılıç kullandığını görenler sadece öldürdükleri çete üyeleridir. o zaman action diyelim mi...

5. tales from earthsea

hikayeyi ursula k. le guin'in kitaplarını okuyanlar bilirler ve ah keşke bunun bir filmi olsa derler. nadir kişilerin bildiği bu anime film, miyazaki tarafından ursula k. le guin'in aynı isimli kitap serisinden uyarlanmıştır. tam anlamıyla kitaplar gibi olmasa da miyazaki'nin hayal gücü sayesinde filmi izlerken bir yadırgama yaşanmıyor diyebilirim. bir çok şey anlatmak isterim ama bu sefer joker hakkımı kullanarak sizi merakta bırakmayı seçiyorum.

filmle ilgili bir dip not: ursula k. le guin tarafından yazılan yerdeniz serisinin geçmişte, hayao miyazaki dahil olmak üzere birçok yönetmen tarafından uyarlamaya çalışmış , ancak yazarın kendisi tarafından onaylanmamıştı . le guin, miyazaki'nin kendi çalışmasını uyarlamakla ilgilendiğini ilk duyduğunda, miyazaki'nin hiçbir animasyon filmini izlememişti , bu yüzden isteğini geri çevirmişti.

2003 yılında, miyazaki ruhların kaçışı (2001) adlı filmiyle 75. akademi ödüllerinde en iyi animasyon filmi dalında oscar kazandıktan ve le guin'in komşum totoro'yu izlemesinden yıllar sonra, film onayını aldı. fakat o sırada miyaki yürüyen şatosunu yönetmekle meşguldü. studio ghibli başkanı toshio suzuki , hayao'nun oğlu goro miyazaki'nin filmin yönetmenlik görevine verilmesini istedi. hayao, goro'nun gerekli deneyime sahip olmadığını düşünerek karardan memnun değildi. filmin yapımı sırasında birbirleriyle konuşmadıkları dahi söylentiler olduğu söylendi. daha sonra hayao oğlunun çalışmasını ön izlemesinde yaptığı çalışmayı beğenince işler yoluna koyuldu.

6. the fall

kapaktan da anlaşılacağı gibi filmde bir salvador dali esintisi mevcuttur diyebilirim. film 1915 los angeles'ında geçmektedir, dublör roy walker, ilk filminde bir dublörlük yapmak için köprüden atladıktan sonra bir kaza geçirir ve hastaneye kaldırılır, yatalak kalır ve felç olur. bu süre zarfında has oğlan hastanede hasta olan küçük kız alexandria ile tanışır. hikayeleri seven alexandria ile sohbet eden roy ona hikayeler anlatmaya başlar ve küçük kızın hayal gücü, karakterlerine hayat verir. roy'un hikayesi beş kahraman hakkındadır: sessiz bir kızılderili savaşçı, otta benga adında kaslı bir eski köle , luigi adında bir italyan patlayıcı uzmanı , charles darwin ve evcil maymunu wallace ve maskeli, kabadayı bir haydut. hikayesinde birde vali odious adlı şeytani bir hükümdar vardır. beş bu kahramanın her biri ona karşı savaşırlar. roy, küçük kıza karşı bir sevgi beslese de, aynı zamanda gizli bir amacı vardır: onu hastane eczanesinden morfin çalması için kandırmak.

7. kimi no na wa

mitsuha miyamizu, japonya'nın kırsal ıtomori kasabasında bir lise öğrencisidir. fakat mitsuha bu hayattan sıkılmıştır ve sonraki hayatında bir tokyo çocuğu olmayı diler ve bu dileği gerçekleşir ardından tokyo'dan bir çocuk olan taki tachibana ile aralıklı olarak vücut değiştirmeye başlar. tabii ki durumu ilk başlarda ikisi de anlayamaz. kağıt üzerindeki mesajlar, telefonları ve ciltleri aracılığıyla iletişim kurmak için temel kurallar belirler.

bu iletişimin ardından mitsuha (taki'nin vücudunda) taki'yi iş arkadaşı miki okudera ile bir randevuya ayarlarken, taki ise (mitsuha'nın vücudunda) mitsuha'nın okulda daha popüler olmasına yardımcı olur. mitsuha, taki'ye tiamat kuyruklu yıldızının sonbahar festivali gününde dünya'ya en yakından geçmesinin beklendiğini söyler . ertesi gün taki, miki ile kendi vücudunda randevuya çıkar; miki randevudan hoşlanır, ancak taki'ye başka birinden hoşlandığını söyler ve mitsuha'ya aşık olduğunu anlayan taki, onu telefonla aramaya çalışır, ancak ona ulaşamaz. vücut değiştirme, başladığı gibi anlaşılmaz bir şekilde durur.

taki, miki ve arkadaşları tsukasa ile, mitsuha'yı aramak için hida'ya gider. taki, mitsuha'nın köyünün adını bilmediği için ezberinden gördüğü manzarayı çizer; takayama'daki bir restoran sahibi, kasabayı ıtomori olarak tanır ve taki ile arkadaşlarını götürmeyi teklif eder. geldiklerinde, kasabanın neredeyse tamamen yok olduğunu, tiamat'tan düşen parçalar tarafından yok edildiğini görürler. kuyruklu yıldız üç yıl önce geçtiği için taki, mitsuha ile kendisinin 2013'te ve kendisinin 2016'da yaşadığı üç yıl arayla ayrıldığını fark eder. kuyruklu yıldızın çarpması sonucu hayatını kaybeden 500 kişi arasında mitsuha'nın adını bulur. gerisi sizde...

8. castaway on the moon

kim seong-geun derin bir borca batmıştır ve hayatı tamamen umutsuz haldedir. çareyi intihar etmekte bulan karakterimiz bir köprüden han nehri'ne atlar ve baygın bir şekilde bir kıyıda kendini bulur. ilk önce nerede olduğunu anlamaya çalışan karakterimiz bir anda fark eder ki kendisi atladığı köprünün altındaki adada mahsur kalmıştır. yüzmede bilmeyen kim şehrin ortasında bir adada mahsur kalmıştır ve tom hanks misali her şeyi yeniden keşfetmeye başlar. film kalabalığın ortasındaki yalnızlığı bize trajikomik bir şekilde anlatmaktadır.

9. ghajini

hep nolan'mı bir yerlerden bir şeyler aşıracak bu seferde aamir khan ve arkadaşları memento filmini hint kültürüne uyarlayarak güzel bir iş çıkarmışlar diyebilirim. konumuz; asıl oğlan olan sanjay singhania kısa süreli hafıza kaybına uğramıştır ve gün ve gün geçmişini hatırlamak için vücuduna dövmeler yapar fotoğraf çeker ve notlar alır.

bu notlar ve fotoğrafları her gün kendince en başından çözmeye çalışır ve bir çıkar yol bulma yoluna düşer. hem kim olduğunu hem de nişanlısı kalpana'ya ne olduğunu bulmaya çalışır.

10. memories of murder

ekim 1986'da, küçük bir kasabanın varoşlarında iki kadın tecavüze uğramış ve öldürülmüş olarak bulunur . daha önce bu kadar ciddi bir vakayla ilgilenmemiş olan yerel dedektif park doo-man şaşkına dönmüştür. kanıtlar uygunsuz bir şekilde toplanmıştır, polisin soruşturma yöntemleri şüphelidir ve adli tıp teknolojileri neredeyse yoktur.

daha sonra seul'dan yeni bir dedektif olan seo göreve atanır. zeki, kurnaz ve işini bilir tavırları olan seo'nun da soruşturmada baya yol ilerlese de o dönemin politik sorunları ve eldeki yetersizliklerden dolayı çalışmalar başarısızlıkla sonuçlanır.

aradan yıllar geçer 2003 yılında suçlar çözülmeden kalır ve park artık bir baba ve iş adamıdır. ilk olay yerinin yanından geçer ve kurbanın bulunduğu yeri görmek için durur. genç bir kız ona daha önce orada gördüğü bir adamın uzun zaman önce orada yaptığı bir şeyi hatırladığını söyler. park, kıza adamın neye benzediğini sorar ve kız ona onun çok sıradan göründüğünü söyler. sarsılan park, kameraya bakar.

şimdiden iyi seyirler......